16-OJE

109K 5.6K 3.1K
                                    

Merhaba.

Evet uzun zamandır bölüm gelmiyor ve evet hepiniz sonuna kadar haklısınız fakat burada açıklayamayacağım fazlasıyla geçerli sebeplerim var.

Hikayemi kötü yönde eleştiren insanlara teşekkür ederim yanlışlarımı söyledikleri için ama hala bu kitabı başka kitaplara benzetip seviyesiz ve saçma bir şekilde konuşan insanlar var. Onlar için daha fazla açıklama yapmayacağım çünkü kimsenin emeğini çalacak kadar kötü bir insan değilim.

Bölümü sabırla beklediğiniz için teşekkürler.

İyi okumalar!

Çitlerin oraya geldiğimde ağaca yaslanmış sigara içen bir adet Barış görüş alanıma girdi. Telefonumu çıkarıp fotoğrafını çekip 'sanatsal' diye Snap atmamak için kendimi zor tuttum. Bir insana sigara içmek bile yakışır mıydı?

Yanına biraz daha yaklaşınca beni fark etti. Sigarasından son bir nefes çekip yandaki çöp kutusuna bastırarak söndürdü ve çöpe attı.

" Nasıldı? " dedi bana dönüp.

" Ne nasıldı? " dedim.

Anlamamıştım.

" Beni kesmek diyorum, nasıldı? "

O görüş alanıma girdikten sonra beni görmediği için fırsattan yararlanıp azıcık daha yavaş yürüyerek onu kesmiş olabilirdim. Peki bunu nasıl fark etmişti? Hayalet de bende gayet sessizdik.

Kendi kendime omuz silktim. Ona bunu söyleyecek değildim.

" Ne saçmalıyorsun? "

Bana bakıp hafifçe sırıttı ve önüne döndü. Hayalet'i hiç zorlanmadan kucağına alıp çitlerden geçti ve dönüp bana baktı.

" Ne bakıyorsun? " dedim.

" Geçmeyi düşünüyor musun, yoksa Hayalet gibi kucağıma alarak mı geçirmemi istersin? " dedi.

Gözlerimi devirdim.

"Sadece senin geçmeni bekliyordum."

Çitlerden geçip Hayalet'in tasmasını elinden aldım. Mağaraya doğru yürümeye başladım. Arkamdan geldiğini ayak seslerinden anlıyordum. Tempolu bir şekilde yürümeye devam ederken konuştum.

" Beni çitlerde değil, mağarada bekle bundan sonra. Birileri görebilir. " dedim.

Gözlerini devirdiğini görmekten çok hissettim.

" Geç vakitlerde buluşuyoruz ve sen hep kısa şeyler giyiyorsun. İkimizin okulunda da fazlasıyla abaza var. Mağaraya gelene kadar o tayfadan birileriyle karşılaşacak olursan. " dedi ve sustu.

Bu kadar düşünceli olmasına cidden şaşırmıştım. Onu odunun teki olarak tanıyordum.

" Kampın başlarında neden mağarada bekliyordun beni? " diye sordum.

" O zamanlar seni sürtük bir kız olarak tanıyordum. " dedi.

Omzumun üzerinden ona atabildiğim en ters bakışı attıktan sonra tam konuşmaya başlayacaktım ki, sözümü kesti.

" O zamanlar dedim. " dedi.

Konuşmamaya karar verip önüme döndüm. Dışardan bir sürtük gibi mi görünüyordum yani?

" Dışardan bakılınca bir sürtüğe mi benziyorum? " dedim.

Uzun bir adım atıp benimle aynı hizada yürümeye başladı.

" Hayır, sizin bize ilk eşek şakası yaptığınız gün Gülsular senin hakkında bazı şeyler söylemişti. " dedi.

Kaşlarımı çattım.

DÜŞMAN OKULLAR "YAZ KAMPINDA" Where stories live. Discover now