50-TARTIŞMA

82.2K 4.1K 2.5K
                                    

Klasik ve uzun geçen bir kamp gününde sonunda akşam yemeğinden çıkmıştık. Bizimkiler aralarında konuşurken ben telefonuma gelen mesajı açtım. Mesajı Barış atmıştı.

'Bugün Antalya'nın merkezine gitmeye ne dersin? Bir şeyler içebiliriz'

Güzel fikirdi ama önce kızlara sormalıydım. Kulübelerin oraya geldiğimizde erkeklerle ayrıldık.

Kulübeye girer girmez konuştum.

"Barış merkeze gitmeyi teklif etti. Bir şeyler içebileceğimizi söyledi. Ne diyorsunuz?"

"Gidebilirsin," dedi Aslı. "Zaten bizimkiler yine oyun oynayacaklar."

"Peki," dedim. "O zaman bana giyecek bir şeyler bulmalıyız."

Aslı kıyafetlerimi karıştırırken ben Barış'a mesaj attım.

'Yarım saat sonra, çitlerde?'

Kısa sürede cevap geldi.

'Tamamdır'

Aslı'ya döndüğümde gri, göbeğimle göğsümün arasında biten sporcu atleti gibi olan kıyafetimi seçtiğini gördüm.

"Ben bunu genelde koşarken giyiyorum," dedim.

Ezgi itiraz etti.

"Ama sporcu atleti değil ki, ayrıca şık duruyor."

Barış giyiniş tarzımdan pek hoşlanmayacaktı ama alışmalıydı. Bende çekmecelerimi karıştırıp uyacağını düşündüğüm bir kot şort çıkardım. Aslı ve Ezgi onaylarcasına başını sallarken Zeynep kendi dolabına koştu ve siyah çizgili beyaz bir gömlek alıp geldi.

"Bunu beline bağlamalısın. Böylece Barış'ın da gönlü olur."

"Bir süre sonra çıkarırsın," dedi Aslı.

Kıyafetleri giymeden önce Aslı rimel, eyeliner, hafif göz kalemi ve parlatıcıdan oluşan bir makyaj yaptı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Kıyafetleri giymeden önce Aslı rimel, eyeliner, hafif göz kalemi ve parlatıcıdan oluşan bir makyaj yaptı. Eyelineri ince çektiği için abartı durmuyordu. Kıyafetlerimi giydikten sonra parfüm sıktım. Bileğime birkaç bileklik taktıktan sonra eksik bir şey var mı diye aynada kendimi inceledim.

"Olmuş muyum," dedim kızlara.

"Biraz fazla olmuşsun," dedi Zeynep.

Sırıttım ve açık olan saçlarımı elimle biraz düzelttim. Saate baktığımda Barışla ayarladığımız saati beş dakika geçtiğini gördüm. Omuz silktim, bekleyebilirdi.

Ufak çantamın içine telefonumu ve cüzdanımı koydum. Ne olur olmaz diye birkaç makyaj malzemesi de attıktan sonra fermuarı kapattım. Siyah çizgileri olan beyaz Adidaslarımı giydikten sonra kızlara döndüm.

"Bana şans dileyin."

Onlar bir şeyler söylerken el sallayıp kulübeden çıktım. Hızlı bir şekilde çitlere yürürken kalbim yine hızlanmıştı. Bu Barışla sevgili olarak bir yerlere ilk gidişimizdi. Hatta sevgili olarak ilk günümüzdü.

DÜŞMAN OKULLAR "YAZ KAMPINDA" Where stories live. Discover now