41-MÜDÜRLER

95.8K 5.1K 3.2K
                                    

Multimedya için kahvekalpben 'e teşekkür ederim.
Okullar açılmadan önce moral bölümü atmak istedim 😅

İyi okumalar!

Birkaç saniyelik şokun ardından gördüklerime emin olmak için gözlerimi kırpıştırdım. Emin olduktan sonra büyük bir şaşkınlık içinde hemen başımı indirip kayadan atladım. Hayalet'i kucağına alan Barış'ı çekiştirerek mağaraya girdim. Gördüğüm şeye gerçekten inanamıyordum.

"Kim vardı Melis?" diye sordu Barış.

Fısıldamasa da kısık sesle konuşmuştu. Ben ise hala şoktan kurtulamıyordum. Israrcı gözleriyle bana bakınca dayanamayıp söyledim.

"Bizim kel müdürle sizin süslü müdüre sarılıyordu."

Önce gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı fakat sonra kaşlarını çattı.

"Onlar İstanbul'a dönmemiş miydi?"

"Bilmiyorum," dedim şoktan kurtulup gülmeye başlarken. "Demek ki geri gelmişler."

"Sen gördüğün şeyden emin misin?" diye sordu.

Evet, emindim.

"Gel sende bak," dedim.

Barış Hayalet'i yere koyduktan sonra onları sessizce uyardım.

"Ses çıkarmak yok Hayalet, aynısı senin içinde geçerli Barış. İnsanların özel hayatını çok şey yapmayalım yani."

"Dedi gece kamp müdürünün odasına giren-" derken Barış'ın midesine sert bir yumruk attım.

Biraz yerinden kıpırdatamamış, hatta elim acıtmış olabilirdim ama sonuç olarak susmuştu ve bu yeterliydi.

"Beni takip et," diye fısıldayarak ve yavaş adımlarla mağaradan çıktım.

"Niye saklanıyoruz anlamıyorum. Onlardan bir şey olmaz," dese de bu sefer attığım sert bakışla onu susturdum.

Sessizce kayalardan tırmandık ve gördüğümüz manzarayla kayalıklardan düşmemek için Barış'ın koluna tutunmam gerekti.

Bizim Kel ve Süslü öpüşüyordu!

Daha önce okuldaki çiftlerde ya da birkaç kez barda, film ve dizilerde böyle sahnelere rastlasam da bu farklıydı. Fazlasıyla yaşlı ve... Hayatımın sonuna kadar unutamayacağım bir trajedi.

Barış sırıtarak, muzipçe bana bakınca onun bakışlarından saklanacak bir yer bulamadım. Tuttuğum kolundaki elimi sıkarak başımı göğsüne yaslarken tek amacım utancımı gizlemekti. Pekala, kokusu beni sakinleştirdiği için de olabilir. Ya da göğsü rahat olduğu için...

Başını geriye atarak gülerken elini belime koydu. Birkaç saniyenin ardından gülmemek için alt dudağımı ısırarak başımı kaldırdım ve elimle ağzını kapattım. Gülüşünü duymak benim için fazlasıyla güzel olsa da müdürler duymamalıydı.

"Bu gerçekten iğrenç," diye fısıldadım.

Başını onaylarcasına sallarken konuştu.

"Eminim biz daha iyisini yapardık."

Gözlerimi iki metre falan açarak ona baktım, hem fazla terbiyesiz konuşmuştu hem de birkaç dakika içinde bu kadar utanç bana fazlaydı. Omzuna çarparak kayalardan aşağı inmeye başladım.

"Pis sapık, gerizekalı," diye mırıldanmayı da ihmal etmiyordum.

O da arkamdan gelirken mağaraya girdim ve telefonumun flaşını yakıp etrafı taradım. Herhangi tehlikeli bir şey göremediğim için rahatlarken kenarda duran kaplumbağayı fark ettim. Hızlı birkaç adımda yanına giderken avuç içimin büyüklüğündeki kaplumbağa başını ve bacaklarını kabuğuna sakladı.

DÜŞMAN OKULLAR "YAZ KAMPINDA" Où les histoires vivent. Découvrez maintenant