29-YARDIM

87.7K 5.3K 1.7K
                                    

Merhaba,

Önemli bir not yazıyorum, lütfen okuyun.

Bölümün kısa olduğunun farkındayım fakat kısa bir süre içerisinde ancak bu kadar yazabildim. Bugün tatile gidiyorum ve telefonum bozulduğu için, gittiğim yerde de bilgisayar olmadığı için üzülerek söylüyorum ki yaklaşık yirmi gün boyunca bölüm yazamayacağım. Ama geldiğimde uzun ve sık bölümlerle hikayeye devam edeceğime emin olabilirsiniz.

Kendinize iyi bakın, iyi okumalar!



Esen akşam meltemi saçlarımı hafifçe uçururken bağdaş kurduğum şezlongta elimdeki listeyi inceliyordum. 

Gülsu, Seda, Hazal, Ömer, Can.

Bizim okula yapılan oyunda broşürler ve ses bombalarını hazırlamada büyük emeği geçmiş kişilerden sadece beşi. Başka kişilerde vardı elbette fakat onları Elçin'den öğrenecektim. Zeynep ise diğerleriyle birleşmiş bulduğumuz isimlerin kim olduğunu, hangi kulübede kaldıklarını falan araştırıyordu.

Elçin'e sahilde buluşmak için attığım mesajın üzerinden henüz on dakika bile geçmemişti ki, yanımdaki şezlong çekildi. Şezlonga oturan Elçin bana meraklı gözlerle bakıyordu. 

"Bir sorun mu var?" dedi.

Toparlanıp ona doğru döndüm ve konuştum.

"Hayır bir sorun yok. Ama yardımına ihtiyacım var, "

"Dinliyorum," dedi ve dikkatle bana bakmaya başladı.

İşte şimdi Elçin'in dost mu düşman mı olduğunu öğrenme zamanıydı. Yaptığım şey büyük bir aptallık olabilirdi, Elçin gidip her şeyi diğerlerine anlatabilir ve planımızı mahvedebilirdi fakat risk almaya değer olduğunu düşünüyordum.

"Bizim bir planımız var arkadaşlarımızla," dedim. "Bu konuda senin de yardımına ihtiyacımız var ve yardımının da bir karşılığı olacak."

Yardımının karşılığı olarak ona ve birkaç arkadaşına planımızı uygulamayacaktık. Zaten bu ses bombası oyununda onun görev aldığını da sanmıyordum. Sonuçta beni girmemem için uyarmak amacıyla aramıştı. 

"Planını dinliyorum," dedi.

Anlatmaya başladım.

"Bildiğin gibi sizin okulun bize yaptığı ses bombası oyunu oldukça ağırdı. Ve bunun elbette bir karşılığı olacak. Fakat bu karşılığı okulunuzdaki herkese değil, sadece bize yapılan şeyi planlamada, hayata geçirmede görev alan kişilere yapacağız. Ve bu noktada da sen devreye giriyorsun."

"Benden görev alan kişileri öğrenip sana söylememi, kendi okulumu satmamı mı istiyorsun?" dedi.

Başımı evet anlamında salladım.

"Peki bu şeyden alacağım karşılık ne olacak?"

"İstersen yakın arkadaşın olan birkaç kişinin üzerinde planımızı uygulamayacağız. Ve, " deyip kendimi gösterip devam ettim. "Güvenimi kazanacaksın. Arkadaş olabiliriz,"

"Uygulayacağınız plan ne?" diye sordu.

Alt dudağımı ısırıp onu yanıtladım.

"Kabul etmeden söyleyemem, üzgünüm."

Başını onaylarcasına salladı.

"Sen zaten güvendiğim bir kızsın. Yani Barış güveniyorsa bende güvenebilirim sana, " dedi.

DÜŞMAN OKULLAR "YAZ KAMPINDA" Where stories live. Discover now