63-TABURCU

23.5K 1.5K 1.8K
                                    

Merhabaa,

Medyadaki güzel kapağın editörü: sudedrrs 💙

İyi okumalar!

"Emin misin Melis?"

Yutkundum.

"Şey... Evet."

"Doğru söyle," dedi bana bakarak. Ben ona bakamıyordum.

"Bir anda gitti gibi ya," dedim şaşırmış gibi. "Az önce çok fena gelmişti halbuki."

Manalı bir bakış attı.

Onun daha fazla konuşup benimle dalga geçmesine izin vermeden tekrar konuştum.

"Demek bana bilerek çarpıyordun?"

Bu sefer başarılı bir konu değiştirme yaptığım için kendimi tebrik ettim.

"Eh evet," dedi. "Seni sinirlendirmek hoşuma gidiyordu."

"Ben de neden ısrarla bu klişeyi yaşıyoruz diyordum... Tesadüf değilmiş meğer."

Saçlarıma bir öpücük kondurup konuştu.

"Tesadüf diye bir şey yoktur."

"Neden olmasın ki," dedim. "İlk gün o mağarada karşılaşmamız tesadüf değil miydi sence?"

"Bence değildi," dedi. "O mağarayı herkes bulamaz. Orayı bulacak, o kayalıklardan inebilecek ve içeriyi sevecek biriyle zevklerimiz benzer demektir."

Tek kaşımı kaldırıp gözlerine bakarak konuştum.

"Ne yani, mağarayı başka bir kız bulsa onunla da mı sevgili olurdun?"

"Olaylara farklı açıdan bakmakta bir numarasın cidden," dedi gülerek. " Kastettiğim o değildi. Biz birbirimize uygunsak, tesadüf değil yaptığımız şeyler bizi bir araya getirir."

"Haklısın, zaten aklı başında bir insan gece yarısı ormanı keşfe çıkmaz."

"Hem de böceklerden korkan bir insan," dedi imayla.

Gülümsedim ve herhangi bir yerini acıtmamaya çalışarak başımı omzuna koydum.

"Hayalet bizi özlemiştir."

----------

Deklanşör sesi.

Gözlerimi yavaşça açmamla karşımda Aslı'yı gördüm.

Başım Barış'ın omzunda uyuyakalmıştım. Barış da kafası yastıkta uyuyordu. Başımı omzundan kaldırırken yüzümü acıyla buruşturdum. Boynum çok fena tutulmuştu. Elimi boynuma atıp ovuştururken gece olanları düşündüm.

Barışla geç saatlere kadar sohbet etmiş ve YouTube'den video izlemiştik. Sabaha karşı başım onun omzundayken uyuyakalmış olmalıydım. Görünüşe göre o da uyumuştu.

"Siz ne ara geldiniz ya," dedim Barış'ın uyanmaması için sessizce. "Çabuk bizimkiler gelmeden yardım et de koltuğa geçeyim."

"Yoo," dedi sırıtarak. "Siz öpüşseniz bile Araslar bir şey demeyecek artık. Kendisi söyledi bunu."

Şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırdım. İlginç.

"Sen yine de yardım et görmesinler," dedim Barıştan yavaşça uzaklaşırken.

O sırada odaya Aras ve Kerem geldi, artık çok geçti.

Kerem'in gözleri şaşkınlıkla büyürken Aras tükürüğü boğazına kaçmış gibi öksürmeye başladı. Sanırım gerçekten kaçmıştı.

DÜŞMAN OKULLAR "YAZ KAMPINDA" Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin