6-KAVGA

123K 5.9K 3.4K
                                    

" Ezgi önce Aslı'yı kaldıralım. O daha çok içtiği için kalkması zor olacak. "

" Önce zorları halledelim. "

Beraber Aslı'yı dürtmeye başladık.

Uyandı mı?

Tabiki de hayır.

Tamam, Ezgi ve benim de başım ağrıyordu ama hafifti. Fakat Aslıyla Zeynep dün resmen sarhoş olmuşlardı ve hayatımda bir kez sarhoş olmuş olmanın deneyimlerine dayanarak söylüyorum ki, o baş ağrısı ağrı değil. Sanki biri çekiçle kafana vuruyor gibi.

Babam duysa muhtemelen içmiş olmama kızardı. Annem de kızardı ama daha az kızardı. Ama sarhoş olmamıştım. Önemli olan buydu.

" Aslı. Aslı, Aslı. Aslı, Aslı. Aslı, Aslı. "

" Bağırmayın ulan! "

Verdiği tepkiye gülerken zorlansak da onu ayağa kaldırdık ve banyoya sürükledik. Sonra da arkasından kapıyı kapattık.

" Umarım doğru yolu bulur."dedi Ezgi başını iki yana sallayarak.

" Ne yolu? " dedim.

Sanki kötü bir insanmış, doğru yolu bulmalıymış gibi konuşmuştu.

" Küvet yolunu salak. " dedi.

Tamam, arkadaşlar arasındaki başı en az ağrıyan kişi olsam da saat dört gibi yatmış ve yedide kalkmış biri olarak beynim pek yerinde değildi. Üstelik kampa geldiğimden beri adam akıllı uyumuyordum.

" Zeynep' i uyandıralım. " dedi Ezgi.

Beraber Zeynep' in yatağına yürüdük.

Aynı Aslı gibi deli yatan Zeynep' e baktım.

Ezgiyle ben ne şekilde uyuduysak o şekilde uyanırdık. Uykumuzda hiç hareket etmezdik ama Aslı ve Zeynep bayağı deli uyurdu.

Sadece kamp değil, daha önce de onlarla beraber kaldığım olmuştu ve edindiğim deneyimlere göre Aslı ve Zeyneple beraber uyunmazdı.

" Zeynep."dedi Ezgi usulca.

Uyanmadı.

" Zeynepciğim servisi kaçıracaksın hadi uyan. " dedim gülmemek için kendimi tutarken.

" Beş dakika daha. " dedi.

Birkaç saniye sonra yine konuştu.

" Bir saniye, ben servisle gitmiyorum ki. "

Ezgiyle dayanamayıp gülmeye başladık.

" Susun ya başım ağrıyor. " deyip başını yastığın altına soktu.

" Uyan hadi kahvaltıya geç kalacağız. " dedim.

" Saat kaç? " diye sordu.

Şifonyere gidip telefonumu aldım ve saate baktım.

" 08.00 "dedim.

" Bugün günlerden ne? " dedi.

Günleri saymadığım için yine telefonuma bakıp cevap verdim.

" Çarşamba. "

" Hadi be kahvaltı dokuzda mı yani. " deyip doğruldu ve gözlerini ovuşturdu.

Sonra banyoya yürüdü.

Kapıyı açmaya çalıştı ama kapının kilitli olduğunu görünce ofladı.

" Bu şimdi iki saat çıkmaz. Bekleyeceğim mecbur."

DÜŞMAN OKULLAR "YAZ KAMPINDA" Where stories live. Discover now