11-HAYALET

118K 5.8K 1.3K
                                    

Hepinize iyi tatiller ve iyi okumalaar!

Multimedya Melis' in koşuya giderken giydikleri.
Ve bölümü multimedyadaki şarkıyla okuyabilirsiniz.

Gözüm gördüğüm iğrenç sahneye takılı kalırken Deniz'in dediği şeyleri duymuyordum bile.

Sonra Arasların aldığı madalyalar , iki okulun birbirine attığı laflar , kulübeye gelişimiz derken kendimi ne ara banyoya attığımı bilmiyordum. Bizimkiler bir şeyler yemek için kafeteryaya gitmişlerdi ama ben kendimi pek iyi hissetmiyorum bahanesiyle kulübede kalmıştım. Yanımda kalmak istemişlerdi fakat reddedip onları göndermiştim.

Nedenini bilmediğim şekilde kendimi kötü hissediyordum. Bu bedensel bir kötü hissetme değildi. Bana ne oluyordu ?

Kampa geldiğimden beri yaptığım en uzun banyoyu yaptığımda kendimi daha iyi hissediyordum.

Hafif nemli kalacak şekilde saçlarımı kurutup banyodan çıktığımda bizimkiler gelmişti.

" Yuh, " dedi Zeynep. " Bu kadar saattir banyoda mıydın? "

Normal bir şekilde onayladım Zeynep'i .

Ezgi ve Zeynep şaşkınlıkla bana bakarken Aslı alışkın olduğundan tepki vermemişti.

Pencereye doğru baktım. Havanın kararmasına az kalmıştı. Biraz spora çıksam fena olmazdı. Çünkü biliyordum. Sorunum her neyse bunun üç çözümü vardı . Beni anlayan birine anlatmak, koşu yapmak veya tenis oynamak. Beni benden bile iyi anlayacak Aslı vardı ama ona anlatamazdım . Gerçi neyi anlatacağımı bile bilmiyordum , orası ayrı konu . Bu durumda tek seçeneğim kalıyordu. Koşu yapacaktım.

Üzerimdeki kıyafetler spor için fazla uygun olmadığından çekmeceme ilerleyip yanlarında griler olan ve ayak bileğimle diz kapağımın arasında bir yerlerde biten taytımı ve ince beyaz tişörtümü çıkarıp giydim.

Çıkacakken Aslı ince gri kapüşonlu ceketimi uzattı.

" Hava gündüz olduğu kadar sıcak değil. Bunu giy. "

" Üşümem , bir şey olmaz. " dedim.

Cevabım üzerine bana biraz yaklaştı ve kızların duyamayacağı yükseklikte konuştu.

" İçindeki bilmediğin siniri büyük bir inatla bana anlatmamak için koşuya gidiyorsun. Halbuki bana anlatsan ben sorununun ne olduğunu çözeceğim. Bunu bildiğin halde inatla bana anlatmıyorsun. İçindekini atmak için koşuya gidiyorsan bari hasta falan olma. Şimdi al şu ceketi. "

Dedikleri karşısında sesimi çıkaramazken ceketi kuzu kuzu alıp giydim ve beyaz adidaslarımı ayağıma geçirip kulübeden çıktım. Aslı gerçekten de beni benden iyi tanıyordu.

Sahilde koşmak istiyordum fakat orada insanlar vardı. Kamp dışına çıkmaya karar verdim. Mağaraya kadar koşar , geri dönerdim. Barış'ın mağarada olma ihtimalinden dolayı mağaraya girmeyecektim.

Kamp dışına çıktım. Önce hafif koşuyla başlayan koşum gittikçe hızlanırken bir süre sonra mağaranın oraya gelmiştim.

Mağarada muhtemelen kimse yoktu ama yine de içeri girmedim. Mağaranın üstündeki yüksek kayalardan birine oturup deniz manzarasını izledim. Dalgaların sesi beni huzura boğarken belime değen bir şeyle huylandım. Neredeyse çığlık atacakken refleksle arkama döndüm.

Arkama dönmemle yüzümdeki korkmuş ve sinirli bakış yumuşayıp yerini saf sevgiye bıraktı. Belime değen şey ufak bir köpek yavrusunun küçük siyah burnundan başka bir şey değildi !

DÜŞMAN OKULLAR "YAZ KAMPINDA" Where stories live. Discover now