60-KAZA

25.6K 1.3K 800
                                    

Merhabaa,
Medyaya neden Grup Vitamin koydum bilmiyorum. Ama dinleyin derim çok güzel kdkdkfksks

Yeni bölüm haftaya 💞

İyi okumalar!

"Ah, kader," dedi her zaman ki troll yüz ifadesiyle. "Bizi sürekli bir araya getirmek zorunda mısın?"

Kaşlarımı çattım ve göğsüne çarpınca acıyan omzumu ovaladım. Benim omzum acıdıysa onun çok da kaslı olmayan göğsü nasıl acımıştır kim bilir.

"Sadece çarpıştık Melih, abartma."

"Hayır hayır, bu kaderin cilvesi," dedi gülümseyerek. Ardından elini, omzumdaki elimin üzerine koyarak konuştu. "Bu arada yarışmada ikinci olmuşsun, tebrik ederim."

"Tek başıma olmadım," dedim elini iterek. "Barışla olduk."

Barış'ın adını duyunca yüzünü ekşitirken ben arkamı dönüp Kerem'i kontrol ettim. Bize doğru yürüyordu. Melih'i uyardım.

"Gitsen senin için iyi olur zira Kerem pek iyi bakmıyor."

"Meleğim sen kavgaları durdurmada bir numarasın, gitmeme gerek var mı?"

Öğk. Bu çocuk ne çeşit bir troll?

"Durdurmak istediğimi kim söylemiş?"

Ciddi miyim diye yüzüme baktı. Tek kaşımı kaldırıp 'yiyorsa kal burada' bakışı attım. Sonunda onu korumayacağımı anlamış olmalı ki, eliyle başına asker selamı yaptı ve hızlı adımlarla arkadaşlarının yanına yürümeye başladı. Bu çocuktan bir türlü kurtulamamıştım.

"Hayırdır ne diyor," dedi yanıma gelen Kerem. "Sana bilerek mi çarptı o?"

"Orasını bilemiyorum da yani," dedim ve geçiştirmek için bir şeyler bulmaya çalıştım. "Ay kum çok sıcak ayaklarım yandı!"

Denize koşmaya devam ettim, önüme daha dikkatli bakarak.

Denizde kum savaşı yapan bizimkilere katıldım ve Zeynep'in saçına dipten aldığı kumları atan Kaan'ın kafasından tutup suya soktum. İntikamı kötü olacaktı belki ama bir anlık zevk için değerdi. Ayrıca o kumları saçtan temizlemek çok zor oluyordu.

----------

"Barışla piknik için bir şeyler alacağız. Kampa yakın bir yerde gerekli malzemeleri bulabileceğiniz bir yer olduğunu söylüyor," dedim çorbamı kaşıklarken.

Bunu Arasların yanında söylemek fazlasıyla garipti. Onlar da garipsemiş olmalı ki, konuşmadılar.

"Yalnız ağzında yemek varken konuşmazsan sevinirim," dedi Kaan sessizliği bozarak. "İğenç görünüyorsun."

Gözlerimi devirip cevap verdim.

"Ağzımda yemek varken üzerine tükürmeme ne dersin?"

Başta beni takmasa da sandalyemi kaydırarak tehditvari bakışlarla iyice yaklaşınca dayanamadı ve yüzünü buruşturarak konuştu.

"Bir an önce kalk git nereye gidiyorsan."

Masadakiler gülerken Kaan sinirini Aslı'ya laf atarak çıkardı.

"Herkes gülsün sen gülme projeksiyon lambası."

Aslı kaşlarını çatınca Aras durumu düzeltti.

"Yani o kadar güzelsin ki bir de gülünce tıpkı projeksiyon lambası gibi gözümüzü alıyorsun."

Aslı memnuniyetle gülümseyip Kaan'a baktı ve el hareketi çekti. Küfür sevmeyen Ezgi'nin de zaman zaman dahil olduğu klasik atışmalarına başladılar ve böylece modumuz biraz daha yükseldi. Kaan grubu nasıl neşelendireceğini biliyordu.

DÜŞMAN OKULLAR "YAZ KAMPINDA" Where stories live. Discover now