51-CEZA

78.3K 4.1K 1.4K
                                    

Bu bölümü ireeemshn, Denizzay153, ozlemvrdr12, cennetglkk, mucevherim, mufide109, Gozlukcamkiz, mehdix93 'e ve hesabı çıkmasa da kullanıcı adı @Lalenehri olan okuyucuma ithaf ediyorum.

Açıklama bölümün sonunda, iyi okumalar!

"Ne," dedim ağladığımı belli etmemeye çalışarak.

Yanından geçip yürümeye devam ettim ama kolumu tuttu. Tam Barış'ın tuttuğu yerden.

"Sesin neden garip geliyor, moralin mi bozuk?"

Kolumu hızla çektim. Sokak lambalarının ışığının altında ağladığımı fark edemeyecek kadar salak olduğuna şükrettikten sonra konuştum.

"Sürekli karşıma çıkmak zorunda mısın?"

Bu çocuk yüzünden ağız tadıyla depresyonumu bile yaşayamıyordum. Karnıma saplanan ağrı beni hazırlıksız yakaladı ve iki büklüm oldum. Belli etmemek için hemen kaldırıma oturdum ve ayakkabımın bağcığıyla uğraşıyormuş gibi yaptım.

"Sen iyi misin," dedi tekrar.

"İyiyim," dedim.

"O zaman neden durduk yerde kaldırıma oturdun ve zaten bağlı olan bağcığınla uğraşmaya başladın?"

"A-ayağımı burktum," dedim Melih'ten böyle bir zeka belirtisi beklemediğim için şaşırarak. "O yüzden bağcıklarımı gevşetiyorum."

Uydurduğum şeyle bağcıklarımı çözerken kanımdaki ağrının azalması için dua ediyordum. En azından göz yaşlarım durmuştu. Ben bağcıklarımı çözerken Melih'in yanımda dikilmesi sinir bozucuydu.

"Seni kulübene kadar taşıyabilirim?"

Barış'ın taşımasını tercih ederim.

"Yerde sürünmeyi tercih ederim?"

Gözlerimdeki kararlı ifadeyi gördükten sonra konuştu.

"Tamam tamam, koluna girsem de olur."

"Çok naziksin ama ben iyiyim Melih," dedim sinirimi ve üzgünlüğümü ondan çıkarmamak için. "Gidersen sevinirim."

"Nazik miyim," dedi sırıtmaya devam ederek. "İltifat evresine geçtiğimize göre ilerleme kaydediyorum."

"Troll müsün nesin anlamıyorum ama başımdan git artık," dedim ve ayağa kalktım.

"Of," diye sessizce söylendiğim sırada bağcıklarıma takılıp dengemi kaybettiğim için beni tuttu.

"Dikkatli ol."

"Emir verme."

Onu geride bırakıp yürümeye devam ettim. Neyseki arkamdan gelmedi. Akmak üzere olan göz yaşlarımı tutmaya çalışırken kulübesinin önünde sigara içen ve bana bakan Hakan'ı gördüm.

"Bok gibi görünüyorsun ne oldu, o yanındaki çocuk da kimdi?"

"Anladık Barış'ın yakın arkadaşısın," diye söylendim kapıyı çalmadan hemen önce.

"Bekle," dedi ve birkaç adımda yanıma geldi. "Ben ciddiyim. Ne oldu?"

"Bir şey yok."

Ezgi kapıyı açınca Hakan'a bakmadan içeri girdim. Ezgi kapıyı kapatıp kilitlerken banyoya gittim ve bir pamuğa makyaj temizleme suyu döktükten sonra yüzümdekileri silmeye başladım. Kızlar banyonun kapısına dizildiler ve bana bakmaya başladılar.

DÜŞMAN OKULLAR "YAZ KAMPINDA" Where stories live. Discover now