42-YÜZME

86.2K 4.7K 1.8K
                                    

Merhaba,
Size merhaba yazmayı özlemişim..
Biliyorum hepiniz bana kızgınsınız, haklısınız da.
Bölüm yazmamamın, daha doğrusu yazamamamın nedenlerini merak ettiğinizi biliyorum. Okul, ders, sosyal aktiviteler gibi şeyleri tahmin ediyorsunuzdur zaten. Ama yazamamamın nedenleri sadece bunlar değil. Buraya yazmak istemediğim başka nedenlerden ötürü üç aydan uzun süre bölüm yazamadım ve bir şeyi değiştirmeyeceğini bilsem de hepinizden özür diliyorum...

'Artık bölümler düzenli olarak gelecek mi, ' sorularınızı tahmin ediyorum. Pazartesi kocaman bir matematik yazılısıyla başlayan yazılılarım ancak iki hafta sonra bitiyor. Bu süre zarfında da bölüm atamayacağım maalesef. Ama yazılılardan sonra bölümler düzenli olarak gelecek.

Hikayeyi kütüphanesinden çıkarmayan ve beni desteklemeye devam eden herkese sonsuz teşekkürler.

En son ne olduğunu hatırlamayanlar önceki bölümün sonunu tekrar okuyabilir. Bu soğuk kış günlerinde yazdan bir bölüm içinizi ısıtır umarım.

Yeni yılın ülkemiz ve bizim için mutlu, huzurlu geçmesi dileğiyle, iyi okumalaar!

Multimedya Melislerin söylediği şarkı. (Drake-One Dance) Şarkının tam olarak orijinal hali değil o yüzden bakmanızı tavsiye ederim. Enstrümanlar da tam olarak böyle değil ama aklımdakine biraz benziyor.


Kulübeye girince aklıma gelen fikirle Barış'ı görüntülü olarak aradım. Bu anı kaçıramazdım. Telefonu açan Barış ne için aradığımı tahmin etmiş gibi kamerayı Hakan'a çevirdi. Ses çıkarmadan izlemeye başladım.

"Selam," dedi Hakan gözleri kısılarak sırıtırken. "Sen hiç konuşmadan ben söyleyeyim, saçlarını çok beğeniyorum. Ayrıca renkli göze bayılırım."

Barış'a göz kırpıp devam etti.

"Gülüşün çok güzel ve... Ve yanında erkek mi var senin?"

Karşısındaki kişiyi dinlerken yüz ifadesi dondu. Yavaş yavaş sinirli bir hal alırken yine Barış'a baktı. Kıkırdamalarıma engel olamazken Barış'ın da güldüğünü duydum. Hakan adıma bir küfür savurunca gülüşüm durdu ve kaşlarım çatıldı. Eş zamanlı olarak Barış ayağa kalktı ve telefon kapanmadan önce duyduğum son şey, Barış'ın Hakan'a ettiği küfürdü.

---------

"Arasları alalım uyanamamışlar galiba," dedi Aslı.

Başımı sallayarak onu onayladım. Biz hazırlanmıştık, normalde bizimkiler bu saatlerde kulübeye gelmiş olurlardı ama bu gün geç kalmışlardı. İçimden bir ses bunun Hakanla bir ilgisi olduğunu söylese de emin değildim.

"Kızlar," diyerek kızları durdurdum. "Size bir şey söylemem lazım."

Yaptığım şeyi ve görüntülü konuşmayı kısaca kızlara anlattım. Hepsi gülme krizine girerken Ezgi konuştu.

"Melis sen az fena değilsin, yazık değil mi çocuğa?"

"Yazık falan değil," diye itiraz etti Zeynep. "Oh olsun!"

Sonunda gülüşlerimiz dinince kulübeden çıkıp bizimkilerin kulübesine doğru yürümeye başladık. Kapıyı tıklatıp açtığımızda tahmin ettiğimiz gibi hepsi uyuyordu. Ben Kerem'i uyandırırken, Zeynep Kaan'ı, Ezgi Hasan'ı ve Aslı Aras'ı uyandırdı.

"Niye uyuyakaldınız siz?" diye sordu Aslı.

"Dün gece tam uyurken piçin biri Kaan'ı aradı," dedi Kerem esneyerek.

DÜŞMAN OKULLAR "YAZ KAMPINDA" Where stories live. Discover now