24.Bölüm

13.2K 722 31
                                    

Yağız hala duyduklarının etkisindeydi. Güzeller güzeli karısı kendisini sevdiğini söylemiş hemde çok demişti . Duyduklarının etkisinden eline düşen bir damla yaşla kurtuldu ve karısına baktı . Zeliha ağlıyor muydu ? Kendisi için bu kadar çok mu endişelenmişti. Birden mutlu oldu . Zelihanın kendisi için ağlayacağı kırk yıl düşünce aklına gelmezdi . Çok bencilce bir mutluluktu bu . Biliyordu ama mutlu olmadan da yapamıyordu . Aynı zamanda kalbine bir hüzün çökmüştü . Karısının daha fazla ağlamasını istemiyordu . Diğer eliyle yavaşça uzanıp Zelihanın çenesinden tuttu ve onun başını kaldırıp kendisine bakmasını sağladı . Zeliha hiç beklemediği bu temas karşısında şaşırmıştı . Yağız uyanmış mıydı ? Hemen Yağızın boynuna sarıldı .

"Çok korktum . Sana bir şey olacak diye çok korktum . Allahım sana şükürler olsun ."

"Ahh !"

Yağız Zelihanın ani tepkisiyle acıyan yarasını tutup inlemişti . Bunun farkına varan Zeliha hemen geri çekildi .

"Ben özür dilerim ...Yani ...şey düşünemedim "

diyerek başını eğdi . Yağız hemen çenesinden tutup Zelihanın başını yeniden kaldırdı ve

"Başını bir daha eğme Zeliha .
Benim karıma bu hiç mi hiç yakışmıyor . "

dedi . Ardından sırıtarak devam etti.

"Ama kırmızı çok yakışıyor ."

Zeliha duyduklarıyla daha fazla kızardı ve ne yapacağını bilemedi.

Yağız karısının gözlerine baktı ve muzurluk olsun diye sormaya başladı . Artık Yağızın eğlenme zamanı gelmişti. Ne de olsa istediği cevabı almıştı . Bunu bir kere daha duymak için elinden geleni yapacaktı .

" Sen ağladın mı ? Ne için ağladın?

Zeliha şaşkınlıkla Yağıza baktı . Gerçekten soruyor muydu ? Her şey ortada değil miydi sanki ? Demek kocası oyun oynamak istiyordu . O zaman o da bu oyunu kurallarına göre oynayacaktı.

"Çünkü senin için endişelendim."

"Peki neden ? "

"Çünkü seni ...."

Susmuştu Zeliha . Bunu bir daha nasıl söyleyecekti ki ? Utandı ve başını yere eğdi .

"Başını eğmemeni söylemiştim Zeliha . Hem cümlen yarım kaldı . Çünkü beni ne ?

Zeliha iyice kızmaya başlamıştı . Sanki kocası anlamamıştı söyleyeceklerini ! En sonunda cesaretini topladı ve

"Çünkü seni seviyorum . Oldu mu ? "

dedi . Daha kendisine gelemezken dudaklarına kapanan dudaklarla şok olmuştu .

Yağız geri çekildi ve

"Bende seni karıcığım . Bende seni seviyorum ."

dedi . O an Zeliha için sanki dünya durmuştu . Yaşadığı anın etkisi hiç bitmesin istiyordu . Duydukları o kadar çok güzeldi ki elinde olsa hep bu anda kalırdı ama ne yazık ki her şey istediğimiz gibi olmuyordu .
Ertesi gün Yağız bir hafta dinlenmek şartıyla taburcu edilmişti ama Yağızın bu şarta uyacağı şüpheliydi . Bu durumda Zeliha devreye girmesi gerektiğini biliyordu .

Aslan arabayı Yağızın evine doğru sürdü ve yaklaşınca kapıda durup arkadaşına döndü .

" Evimdeki tadilat bitti .Bu yüzden eşyalarımı evime taşıdım . Size iyi günler . "

Bu kısaca artık bana ihtiyacın yok . Kendi başının çaresine bak demekti . Bunu çok iyi anlamıştı Yağız . Arkadaşına teşekkür eder bir şekilde gülümsedi ve yavaşça arabadan indi . Eve yürümesinde Zeliha yardımcı olmuş kapıyı ise Halime Hanım açmıştı . Zeliha Yağıza bir şey olduğunu öğrenince durumu hemen Halime Anasına haber vermişti. O da soluğu hemen istanbulda almıştı . Yağız hastahanedeyken çocuklala ilgilenmiş ve arada bir Zelihayla konuşup Yağızın durumunu öğrenmişti . Neyse ki Yağızın durumu gayet iyiydi .

Yağız karşısında Halime Sultanı görünce şaşırmıştı . Onun burada ne işi vardı ? Ona Zeliha haber vermiş olmalıydı . Büyük ihtimalle dayanamamış buralara kadar kendisini görmeye gelmişti .

" Ah Halime Sultan !"

diye geçirdi içinden .

" Tam da karımla baş başa kalacaktım . Yaktın beni ."

Halime Sultan kendisine her şeyden habersiz bir şekilde gülümsüyordu . Nerden bilecekti kadıncağız bir çuval inciri berbat ettiğini ?

Yağız Halime Sultana zoraki bir şekilde gülümseyerek içeriye girdi . Kapıda onu küçük kızı Ayşe karşılamıştı . Ayşe

"Yağız niye geç kaldın ? Ben hep seni bekledim ama sen gelmedin . "

demişti şitemli bir şekilde . Yağız küçük kızın bu haline güldü . Onu kucağına almak ve yanağına öpücükler kondurmak istiyordu ama bu durumda bunu yapması bir hayli zordu .

" Üzgünüm birtanem ama bazı işlerim vardı . Onları çabucak halledip seninle oynamaya geldim ."

diyebildi ancak . Sevinçle ellerini çarptı Ayşe . Anlaşılan çoktan Yağızı affetmişti .

" Benimle oyun mu oynayacaksın "

Zeliha küçük kızını kucağına aldı ve ona

"Evet baban seninle oyun oynayacak bebeğim ama şimdi değil sonra . Şimdi babanın dinlenmesi lazım . Çünkü o çok yorulmuş ."

"Anne Yağız benim babam mı ? "

"Evet canım artık öyle . Bundan sonra ona Yağız değil baba demeni istiyorum . Anlaştık mı ? "

" Peki anlaştık ama benimle oyun oynamalısın . "

"Pekala birtanem . Babanı odasına götüriyim sonra seninle oyun oynarız . Şimdi beni salonda bekle . "

Küçük kız başını salladı ve annesinin kendisini kucağından indirmesini bekledi. Yağız ise duydukları karşısında gülümseyerek mutlu bir şekilde onları izliyordu . Zeliha Yağızı ilk defa çocuklarına babaları olarak tanıtmıştı. O an Yağız içinden şöyle geçirdi .

"Dünyanın en iyi babası olacağıma söz veriyorum ."

Acaba olabilecek miydi ?

Sevgili okuyucularım öncelikle sizden özür diliyorum . Uzun zamandır bölüm paylaşamadım . Okul elimi kolumu bağladı :( Bölümlerin hem kısa olması hem de geç gelmesi hoş değil biliyorum . Bu yüzden affınıza sığınıyorum . Umarım beni affedebilirsiniz ^-^

KADERWhere stories live. Discover now