6.BÖLÜM

14.6K 738 27
                                    


SAVAŞ HAZNEDAR


Artık biliyordum. Beni sevme ihtimali bir papatyanın karlar içinde yaşaması kadar imkansızdı. Nasıl kendimi bu kadar kaybetmiştim. Haklıydı insanlara hükmedemeyince zarar veriyordum. Peki ona zarar veririmiydim ? Bi an bile olsa bunu düşündüğüme inanamıyordum. Ona asla zarar vermezdim. Arabayı yine o tanıdık kokusu doldurmuştu. Bazen acaba diyorum acaba bu kadar zor olmasaydı duygularım yine bu denli yoğun olurmuydu. Bütün erkekler elindekini kaybetmeden ona değer veremiyordu. Her defasında kazanmadan kaybediyordum. O buna her ne derse desin ister hırs ister heves bunhissettigim bu kadar basit olamazdı. Beni sevseydi hiçbirşey değişmezdi. Belkide değişen tek şey yaşam tarzımız olurdu. Her sabah birlikte uyanırdık. En fazla ne kaybedebilirdik ki ? En fazla sevilmeyi öğrenirdim. Lanet olsun ki ne o beni seviyordu ne de ben onu sevmekyen vazgeçiyordum. Bunları düşündükce sinirleniyordum. Üstelik Eslemin arabaya bindiğinden beri ağlaması sinirimi bozuyordu. Ağladığını anlamaman için dışarıya bakıyordu. Ama biliyordum ağlıyordu. Esleme baktığımda uyuya kaldığını gördüm. Saçları yüzünü kapatıyordu. Arabayı sağa çekip ısıtıcıyı açtım. Bagajdaki battaniyeyi alıp üstünü örttüm. Yüzüne yaklaşıp kokusunu içime çektim.

-Özür dilerim güzelim. Böyle olmak zorunda.


Sabah yediye doğru Eslemin evine varmıştım. Eslem hala uyuyordu. Kucağıma alıp odasına çıkarttım. Üstüne eşortman takımını giydirdim. Uyanınca çok kızıcaktı. Bu onu ikinci bu şekilde görüşümdü. Odadan çıktığımda kapıyı kilitledim. Ben semih itini bulana kadar evden çıkmamalıydı. Madem onu isteğiyle yanımda kalmaya ikna edemiyordum bende zorla yanımda tutardım. Ne şekilde yanımda olduğu önemli değildi. Yanımda olması önemliydi.


ESLEM ÇELIK

Gözlerimi açtığımda kendi odamdaydım. Ağlamaktan şişmiş gözlerimin açmakta zorlanıyordum. Üstelik kollarım da acıyordu. Üstelik yine üstümü değiştirmişti. Bana bu şekilde davranmasından nefret ediyordum. Her istediğini elde etmeye çalışması ve bunu başarması canımı sıkıyordu. Dün olanlar aklıma geldikce gözlerim doluyordu. Yatakta cenin pozisyonunda yatmaya devam ettim. Semihe bişey yapmasından korkuyordum. Ailem diyebildiğim tek kişiyi elimden alıcakmış gibi hissediyordum. Bunu yapar mıydı ? Bana zarar verir miydi ? Ruhen yok olmuş olan bir insan ne kadar zarar görebilirdi ki ? Kendimi zavallı bir kız çocuğu gibi hissediyordum. Sanki gece karanlıktan korkuyordum ve kimse sesimi duymuyordu. Peki kurtulmak için bağırıyor muydum. Bunun cevabı çok açıktı. Ben bundan kurtulmak için çabalamayı çoktan bırakmıştım.  Ne zaman ayağı kalksam daha sert düşüyordum. Canım daha çok yanıyordu. Savaştan deli gibi kaçmak isterken yine Savaşa sarılıp deli gibi ağlamak istiyorum. Yanında olmasını benimle uğraşmasını istiyorum. Diğer yandan onu bir daha hiç görmek istemiyorum. Kilit sesi duyduğumda yatakta oturdum. Hayvan herif bir de kapıyı üstüme kilitlemiş. İçeriye tanımadığım uzun boylu kumral bir adam girdi.

-Yenge Savaş ağabey seni bekliyor.

Nerden yengen oluyorum dememek için kendimi zor tutuyordum. Zaten Savaş yeterince sinirliydi. Birde bu adam yüzünden tartışamazdım. Gerci biz tartışmamıştık en son. Savaş benim ağıma sıçmıştı ama konumuz bu değil. Adam odadan çıktığında üstümü değiştirip aşağıya indim. Açıkcası korkuyordum. Beni neyin beklediğini bilmeden arabaya binip Savaşın yanına gittim. Araba savaşın şirketinde durduğunda şaşırdım. Daha tehlikeli bir yer bekliyordum. Yada ben çok korku filmi izliyordum. Şirkete girdiğimde asansöre yöneldiğim sırada beni buraya getiren adam konuştu.

HAZNEDARTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang