HAZNEDAR

Yeni Kitap

melltemmmmm profilinde yayımda.

Elindeki sınav kağıtlarını arabanın arka koltuğuna bıraktı. Kalbi hızla atıyordu. Bu yerden nefret ediyordu. Sıklaşan nefeslerini kontrol altında tutmaya çalıştı. Sinirden ağlamaya başlamıştı. İşini sevmiyordu ve öğrencileriyle arası berbattı. Cidden hangi akılla bu mesleği seçmişti ki? Şoför koltuğuna oturduğunda içinde büyük bir ökfe vardı. Kendisine,ailesine ve bütün insanlara... İşsiz kalmayı göze alamadığı için kendisinden nefret ediyordu. İşsiz kalsaydıda her gün bu işkenceye maruz kalmasaydı. Aslında onu bu denli sinirlendiren densiz bir öğrenciydi. O an hayatının en büyük kararını verdi.
                                                 Mısra   

                &            &            & 

Bütün kalbi öfke ve nefretle doluydu. Odasına giderek dolabın arkasındaki bavulunu çıkardı ve eşyalarını gelişi güzel bavulun içine doğru fırlattı. Kuzen demeye bin şahit isteyecek canavar yüzünden evinde bile huzuru kalmamıştı artık. Anlayamıyordu. Bir insanın bu kadar kötü kalpli olmasını gerçekten anlamıyordu. Kendi hayatları yolunda gitmeyen insanlar kendilerini başkalarının hayatını mahvetmek için adarlardı. Cansunun yaptığıda tam olarak buydu. Boğulduğunu hissetti genç kadın. Elleri saçlarına gitmeden hemen önce yatağın üzerindeki bavulu yere fırlattı.
                                                    Arya

                 &              &              &

Elinde sıkı sıkı tuttuğu vazoyu karşısındaki adamın kafasına hırsla vururken bundan sonra olacakları düşünmemişti. Öfke kontron problemi vardı. İş arkadaşları tutmasaydı kafasını kırmakla kalmayacak bu hadsiz adamı öldürecekti. Canı cehenneme dedi içinden. İşinde,ajansında canı cehenneme! Oysa işini çok severdi. Ama daha fazla birilerinin emrinde çalışmak istemiyordu. Avuçlarındaki bütün cesaret tohumlarını arkadaşlarının kalbine serpecek olan kadındı o.
                                                   Selen
              
                  &              &               &

Her yere,her şeye geç kalırdı. Geceleri uyumaz  sabahları ise uyanmak bilmezdi. Hayata dair olan son umut kırıntılarını da iki gün önce kaybetmişti. Binbir emek vererek hazırladığı sunum sözde beğenilmemişti. Fakat o biliyordu. Kadın olmak iş hayatında beğenilmemek için yeterli bir bahaneydi zaten. Uykulu gözlerini yavaşca aralayarak telefonuna baktı. Şarjı bitmek üzere olan telefon kapanmadan hemen önce gelen yirmi aramayı görmüştü.     
          
                                                       Bade

Hepsinin tek bir ortak noktaları vardı.Kırık kalpleri.