35/ Yeşilçam Klişesi...

9.9K 612 22
                                    

Yeni bir güne gözlerimi telefon sesiyle açtım.

Çalan benim telefonum değildi, ev telefonuydu. Uyku o kadar tatlı bastırıyordu ki kendimde ayağa kalkacak gücü bulamıyordum. Bu yüzden avazım çıktığı kadar ''Anneeee, telefon çalıyoooo!'' diye bağırdım.

Sonra aklıma annemin ve babamın hastanede olduğu geldi. İsyan ederek üzerimdeki pikeyi itekledim ve yatağımdan kalkıp odamdan çıktım. Ayaklarımı yere sürte sürte salona kadar gelip, telsiz telefonu açtım.

''Alo?''

''Merhaba, kiminle görüşüyorum?''

''Ben Gözde. Siz kimi aramıştınız?''

Bir yandan telefonla konuşurken, diğer yandan da mutfağa gidip abimin görmemesi için sakladığım sigara paketini aramaya başladım. Sigara paketini bulup içinden bir tane çıkardım ve dudaklarımın arasına götürdüm. E bari bu kadar uyandık, sabah sigaramızı da yakalım değil mi?

''Bende Gözde Çevik'i aramıştım zaten.''

Çakmak bulamadığım için ocağı yakıp, sigaramı ateşledim. İçime derin bir nefes çekerken cevap verdim.

''Pekâlâ, o zaman. Ben kiminle görüşüyorum?''

''Ben Ahu. Dur Gözde, lütfen telefonu kapatma! Seninle konuşmam gereken bir konu var. Lütfen bu konuşmamızdan Arslan'ın haberi olmasın... Seninle buluşabilir miyiz?''

''Benim seninle konuşacak bir şeyim yok Ahu. Sabah sabah ağzımı bozmamı istemiyorsan bir daha beni sakın arama.''

''Gözde, konuşurken sadece ben olmayacağım. Arslan'ın annesi Tülin Hanım da bizimle olacak. Lütfen, bir saat sonra benimle Alsancak' da buluş.''

''Tülin Hanım mı? Ne?''

''Lütfen.''

Birkaç saniye cevap vermedim.

''Peki, tamam. Bir saat sonra Alsancak' da.''

Telefonu kapatıp, sigaramı içmeye devam ettim. Saate baktığım da dokuz olduğunu gördüm. Yengem ve abim henüz uyanmazlardı.

Sigaramı bitirip, küllüğe söndürdüm.

İçimdeki sıkıntıların hayra alamet olmadığını biliyordum. Böyle bir şey patlayacaktı. Tülin Hanım'ın benimle bir derdi olduğu kesindi, bunun için de piyonu olan Ahu'yu bile oyuna sürmüştü.

Hazırlanmaya başlamalı ve oraya gidip savaşmalıydım.

(...)

Ahu'nun verdiği adresteki restorana geldiğimde, Tülin Hanım ve onu masada otururken buldum.

Herkesin taktığı maskeler teker teker düşüyordu işte.

Masaya yaklaştığımda beni ilk gören Ahu oldu. Yüzündeki kibirli ifadesiyle dudaklarının ucuyla gülümsedi. Elini uzattığında, uzattığı eline ukala bir bakış fırlatıp, karşılarındaki sandalyeye oturdum.

Tülin Hanım ''Hoş geldin Gözde.'' Dedi. Ahu da başını sallayıp, ona katıldı. ''Hoş geldin Gözde.''

''Nasıl bu kadar rahat olduğunuzu anlamıyorum doğrusu,'' diyerek cevap verdim. ''Masada oğlunuzun eski nişanlısıyla, sevgilisi oturuyor Tülin Hanım.''

Tülin Hanım bir Ahu'ya, bir de bana baktı.

''Biliyorum. Bu masaya, Cihangir Ailesine birinizin fazla olduğunu da biliyorum. İşte bu sorunu çözmek için seni buraya davet ettim.''

Büyük Patron (!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin