Hayır hayır, rüya falan görmüyorsunuz tamamen ger-çek! Çok, çok uzun bir aradan sonra Büyük Patron tam gazla devam ediyor!
İyi okumalar dilerim!
Arslan' la birkaç kadeh içtikten sonra kalktık. Aslında ben onu zorla kaldırdım. Kalkmak istemedi.
Beraber Ceyhun Abi' nin yerinden çıkıp arabaya yürüdük. Arslan' ın ilk defa bir yere yürüyerek gittiğini öğrendim.
"Ben kullanırım çakır keyif bile olamadım daha." Dedi Arslan.
"Ben kullanacağım. Daha önce beni araba kullanırken gördün mü?"
"Görmeme gerek var mı? Trafikte bir yandan makyaj yapıp kaç kere sinyal vermediğin için arabalara çarptığını biliyorum."
"Ha-ha-ha. Çok komik!"
Araba bindim. Arslan' da bindi. "Nereye bırakayım seni? Okul bahçesi, cami avlusu, vitrin köşesi falan seç bakalım."
Kaşlarını kaldırıp, "Sarhoş oldun sen herhalde. Ayıltmamı ister misin?" Diye sordu.
"Almayayım ben sağ ol." Arabayı çalıştırdım. Vitesi geriye takıp, çıktım.
Evinin adresini verdi. Oraya biliyordum. Rezidans apartmanlarının olduğu sitelerdi.
Arabayı çalıştırdım ve sürmeye başladım. Arslan koltukta yan dönmüş beni izliyordu.
"Araba kullanırken Harun Abilere benziyorsun."
Bir kahkaha attım. "Seni çarptı herhalde rakı."
"Beni sen çarptın be Feride!"
Kızardığımı hissedebiliyordum. Gülümsedim ve sürmeye devam ettim. Kırmızı ışıkta arabayı yavaşlattım.
"Benimle uyusana."
Başımı ona çevirdim. "Seninle ne zaman uyusak sabah kalktığımız da hiç iyi şeyler olmuyor Arslan."
"Ne alaka? Örnek ver bana."
Derin bir nefes aldım. "Alkolli olduğun günün gecesi beraber uyumuştuk. Sabah kalktığımız da mide kanseri olmak üzereydin. Sonra dün uyuduğumuz da kalktık Cem ve Rojda geldi. Tekrar kalktığımız da ise Ahu. Bence biz beraber uyumayalım."
"Tesadüf olmuş." Dedi ve omuz silkti.
"Hayır, tesadüf değil. Bence evren bize kazık atıyor."
"İşte tamam. Biz de ona kazık atalım. Hadi ne olursun."
Ofladım. Yarın sabah ne olabileceğini kestirmeye çalışırken Arslan, "Yeşil yandı." Dedi.
Gaza bastım.
"Sen neden bugün dergiye ve okula gitmedin?" Diye sordu Arslan.
"Gönül Hoca mı aradı?"
"Evet. Hasta dedim, dergiden de izin aldı dedim."
"İstifa ettim hatırlamıyor musun? Okula da gitmek istemedim."
"Bende sana istifanın kabul edilmediğini söylemiştim."
Sinirli bir şekilde sinyal verip yan şerite geçtim. Arkadan sürekli geçmeye çalışan Doblo geçti. Manyak mıdır nedir?
"Yarın günlerden ne?" Diye sordum.
"Cumartesi."
Başımı salladım.
"Yarın ve pazar bütün gün beraberiz." Dedi Arslan.
"Allah Allah?"
"Öyle. Seni bir yere götüreceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Büyük Patron (!)
Humor*TAMAMLANDI* Bir genç kız hayal edin. Yirmi bir yaşında, hayatının baharında bir genç kız. Şimdi o kıza biraz farklı özellikler yükleyin. Diğer kızlardan biraz daha deli, biraz daha değişik, biraz daha farklı. Biraz daha çılgın! İşte kızımız; Gözd...
