36/ Karşıyaka Pastanesi

10.3K 614 86
                                    

Şarkı; Love Is - Helen Austin

Multimedya; Arslan ve Gözde

Keyifli Okumalar. 

***


Ertesi gün, Ceyda ve Cem ile kahvaltı masasındaydık.

Ceyda'nın özenerek hazırladığı bin bir çeşit mezelere ve kreplere bakarken oturduğum yerde üç kilo almıştım resmen!

''Ya kuzen sen bunları hangi ara hazırladın ya? Ben acayip uyumuşum. Neden beni uyandırmadın? Cem bile benden önce uyanmış.''

Kahvaltı masasındaki başköşede yerime kurulurken, ağzıma bir tane salatalık attım. Cem bir yanıma oturdu. Ceyda çaylarımızı koyarken ''Olur mu yahu? Misafirsin sen. Cem de zaten erken kalkmaya alışıktı. Değil mi Cem?''

Cem çayından bir yudum alırken başını salladı. ''Tabi ki.''

İkisine de tebriklerimi gösteren bakışlar atıp, ''Helal olsun diyorum size. Bir de benden geç yattınız gece. Film nasıldı?''

Ben yattıktan sonra, Cem ve Ceyda film izlemek için oturmaya devam etmişlerdi.

Ceyda'nın yediği ekmek boğazında kalıp öksürmeye başlarken Cem bıyık altı gülüyordu. Ceyda'ya portakal suyunu uzatıp birkaç yudum içmesini sağlarken bende Cem' e ''Ne oluyor be? Ne filmiydi bu? Başrollerinde kimler vardı?'' diye soruyordum.

Cem ise hiç istifini bozmadan sırıtarak, ''Ceyda Çevik ve Cem Cihangir vardı.'' Dediğinde birkaç saniye boş bakıp, daha sonra kahkahayı patlattım.

Ceyda ise ''Biraz daha gülmeye devam edersen seni bu kaşıkla öldürürüm Gözde!'' diyerek çay kaşığını bana doğru salladı. Beyaz tenindeki yanakları elma gibi kızarmıştı.

''Ben dün gece ölü gibi uyumuşum resmen. Doğru söyleyin kolama ilaç falan mı attınız?''

''Oha be oha! Kuzen değil, bildiğin kalleş! Ayrıca yemeğe falan başlamayın, Esra'lar ve Müge'ler gelecek.''

Demesine kalmadan kapı çaldı. Ceyda oturduğu yerden kalkarken Cem ve bana doğru eğilip işaret parmağını sallayarak ''İkinizden biriniz herhangi bir şey ima etmeye kalkarsa, ikinizi birden arka bahçeye diri diri gömerim. Anladınız mı beni?''

Yutkunarak başımı aşağı yukarı salladım. Ceyda bu, dediğini yapar.

Ceyda giderken, dirseğimle Cem'i dürttüm.

''Helal be sana, fare olalı bir kediye yakalandın!''

Cem sırıtırken birden ''Hayır kızım, kedi benim fare o.'' Dedi.

Başımı iki yana salladım. ''Hayır canım, Ceyda kedi sen faresin. Ya da ikiniz de birbirinizden betersiniz. Artık orası size kalmış...''

''Öyle vallahi.''

Müge' nın kızıl kıvırcık saçlarını sallaya sallaya arkasında Sinan'la bize doğru geldiğini görünce oturduğumuz yerden Cem ile kalktık. Müge ilk bana, daha sonra da Cem'e sarıldı. Müge'den sonra Sinan'a sarıldım.

Günaydın, ne haber, nasılsın, nasıl gidiyor, daha daha nasılsın faslını geçtikten sonra Esra Erdem ile de sarılıp, selamlaştım.

Hep birlikte kahvaltı masasına oturduğumuzda, yanımdaki boşluk beni öylesine rahatsız etti ki, biraz önce deli gibi fazla olan iştahım kapandı.

İşin kötü yanı, ben hariç kimse o boşluğu görmüyordu.

Oturduğum yerden ''Birazdan geliyorum.'' Diyerek kalkıp, salonun dışına doğru yürüdüm.

Büyük Patron (!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin