10/ Yalan Haber!

27.4K 1.2K 152
                                    

"Çıkabilirsiniz."

Gönül Hoca izin verdikten sonra ses kaydını kapatıyorum. Not tuttuğum defterle beraber bütün eşyalarımı çantama yerleştiriyorum ve ellerimi sıranın üstüne yerleştirip derin bir nefes alıyorum.

Kalk ve silkelen Gözde. Kafanı topla. Çünkü çok başka yerlerde.

Sıradan kalkıyorum ve çantamı takıp amfiden çıkıyorum. Okulun koridorunda yürürken cebimdeki telefonumun titremesiyle irkiliyorum. Cebimden telefonumu çıkarıyorum ve ekranı kaydırıp gelen mesajı açıyorum.

"Veli toplantısı olduğun da haber vermeyi unutma. Beslenme çantandaki yemeklerin hepsi de bitsin. Alfabeyi öğrenmeden gözüme gözükme sakın."

Arslan ve onun gereksiz mesajları. Saçma mesajları. Sinir bozucu mesajları. Beni kışkırtımaya çalışan ve başaran mesajları.

Hemen cevabı yapıştırıyorum. "Bugün çarpmayı ve bölmeyi öğrettiler."

Elimde telefon üniversite kampüsündeki kafemize doğru yürüyorum. Tanıdıklara selam verip öğrencilere günaydın diyorum.

Hop telefonum tekrar titriyor. Hızlıca mesajı açıyorum. "Yaa, neler öğrendin peki?"

Tam da istediğim cevap. Yüzümde zafer gülümsemesiyle yazmaya başlıyorum. "Mesela sana elimin tersiyle bir çarpıyorum, kırk bir parçaya bölünüyorsun. Şirkete gelince göstermeme ne dersin :)) ?"

Bakalım buna ne cevap vereceksiniz Playboy Cihangir?

Kafeye giriyorum ve gözlerimle tarıyorum. Bizimkilerin cam tarafındaki masaya kurulduğunu görüyorum. Bende yanlarına yürüyorum ve Esra' nın yanına oturuyorum.

Tam selam diyecekken telefon titriyor. Sırıtarak ekranı kaydırıyorum ve mesajı açıyorum. "Yalnız dikkatli ol, sağlama yapmayı unutma. İstediğin sonucu elde edemeyip sıfır çakmanı istemem. ;))"

Göz kırpma işareti koymuş bir de! Sinir bozucu, gerçekten sinir bozucu. Hemde çok çok çok sinir bozucu.

"Sağlama yapmadan işlem yaparım ben." Yazıyorum ve atıyorum.

Baş parmağımın tırnağını kemirirken ayağımı ritimli bir şekilde sallıyorum.

"Kiminle mesajlaşıyorsun sen öyle ayran budalası gibi sırıtarak, ver bakayım şunu bi." diyor ve vermemi bile beklemeden telefonu elimden çekip alıyor Müge.

"Hey! Özel alan diye bir-"

"'Veli toplantısı olduğun da haber vermeyi unutma. Beslenme çantandaki yemeklerin hepsi de bitsin. Alfabeyi öğrenmeden gözüme gözükme sakın.' Kim bu Karıyakalı Gözde?" diye soruyor kaşlarını kaldırarak.

"Ya, öyle normal biri işte." diyorum ve omuz silkiyorum.

"Baya Bad Boy bir şeye benziyor." diyor ve sırıtıyor.

Gözlerimi deviriyorum. "Liseli misin sen Müge? Bad Boy ne ya?"

Kaşlarını çatıyor. "Valla öyle deme. Günün birinde bir Bad Boy' a aşık olursun, sonra görürüm ben seni."

"Bad Boy mad moy falan anlamam ben. Aşık olacaksam düzgün bir şey olsun." Hülyalı bakışlar atmaya başlıyorum ve özellikleri sayıyorum. "Sadık, güvenilir, sabırlı, hoş görülü, aşırı kıskanç olmayan, geniş yürekli, soğukkanlı, hizmetkar, affedici ve iyi bir dinleyici olsun." diyorum ve bicth bakışları atıyorum.

Müge gözlerini deviriyor ve ofluyor. "Ee, köpek istiyorsun sen."

"Ha?" diyorum ve kaşlarımı kaldırıyorum.

Büyük Patron (!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin