2/ Vicdan Azabı

57K 1.7K 507
                                    

Multimedya: Arslan Cihangir 

Derin bir nefes alıyorum. Sakince veriyorum. Alıyorum. Veriyorum. Veriyorum. Alıyorum. Yanlış oldu! İmdat boğuluyorum!

Ben öksürmeye başlarken annem gelip sırtıma vurmaya başlıyor. "Gözde? Neden hipnoz olmuş gibi bakıyorsun?"

Kapının eşiğin de donduğumu fark edince annemi kolundan tutup mutfağa çekiyorum.

"Hani abimle, Ceydalar geliyordu ya? Sen bildiğin toplamışsın bütün akrabaları? Ya anne, sen doçentlikten mahalle hanımlığıma yatay geçiş yaptın da ben mi bilmiyorum?"

Annem gözlerini kısarak bana bakıyor. "Gözde ne yapayım kızım? Halanlar Facebook' tan görmüşler. Teyzenler Instagram' dan. Kuzenlerin de Twitter' dan görünce toplanıp gelmişler. Hadi annem. Odana git, üstünü değiştir. Cici kız ol gel."

Tekrar öfkeden köpürmeye başlıyorum. Anneme bir şey demeden odama geçiyorum. Ceketimi ve kıyafetlerimi çıkarıp dolabımdan turkuaz renkli günlük elbisemi çıkarıyorum. Dizlerimin bir karış üstünde biten elbisemin altına kırmızı babetlerimi geçiriyorum. Sonra da saçlarımı düzeltip çantamı bırakıyorum ve odamdan çıkıyorum.

Salona girdiğim de yeğenim, bitanem, sarı kafa Efe' m bacaklarıma sarılıyor halacığım diyerek.

Dizlerimi kırarak onu kucağıma alıyorum. Yanaklarına kocaman öpücükler bırakıyorum. "Yavru kuşum benim,"

Efe' yi kibarca öpüp yedikten sonra bırakıyorum. Nihat Amca' mın yanına gidip elini öpüyorum. Yanındaki Şerife Yenge' min de elini öpüyorum. Onların tek kızları Ceyda ayağa kalkıyor. Suratın da o iğreti gülüşle, "Nasılsın Gözde?" diyor.

Soğukça sarılıyoruz. "İyiyim Ceyda sen?"

"Harikayım. Seni erkek arkadaskm Furkan' la tanıştırayım." Birbirimizden ayrılınca yanındaki -tamam yalan söylemeyeceğim, dehşet derece de yakışıklı dalyan gibi bir çocuk- sevgilisi ayağa kalkıyor.

El sıkışıyoruz. "Ben Gözde."

"Memnun oldum, Furkan." Gülümseyerek yanından ayrılıp Nuray Halam' ın ellerinden öpüyorum. Kocası Davut Enişte beni görünce ıslık çalıyor.

"Bizim domates büyümüş, çok güzel bir kız olmuş. Damat var mı damat?" diye takılıyor.

Kızarıyorum. "Yok enişteciğim. Benim öyle taraklar da bezim olmaz."

Eniştem gülüyor. Bu herifi harbiden çok seviyorum. "Yakındır yeğenim yakındır."

Gülümseyerek küçük yeğenim -kendisi dehşet fırlamadır- Deniz' le sarılıyoruz. Bir Davut enişte, bir de Deniz valla. Diğerleri hep sallamasyon. Ha bir de halam var.

"Gözde Abla, valla daha güzelleşmişsin."

"Çirkin miydik be eskiden?"

"Yok abla ya. Kıskananlar çatlasın..." Burdan Ceyda' ya bir laf gidiyor. "Maşallah!"

Deniz' in yanaklarından öpüyorum. "Benim gibi bir kız bulursun kendine o zaman."

"Buldum bile." Deyip gülüyor. "Konuşuruz sonra."

"Tamam bitanem."

Deniz' in ablası Selin Abla Ankara' da yaşıyor. Evli. O sadece yazın geliyor. Sağlık olsun.

Baba tarafını bitirdikten sonra anne tarafina geçiriyorum. Tahsin Dayım! "Dayı!" diyerek boynuna atlıyorum. Dayı dediğime bakmayın. Otuz beş yaşında filinta gibi adam. Annemin en küçük kardeşi. Daha yeni evlendi.

Büyük Patron (!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin