♫1. Bölüm♫

4.8K 153 45
                                    

Öncelikle, hoşgeldiniz sefalar getirdiniz :) Kitabım, şu an düzenleme aşamasındadır, olayların akışı bozulmadan, kitap daha akıcı hale getirilecektir. Sizden ricam, kitap hakkındaki yorumlarınızı paylaşmanız :) Kitapta romantizmin yanında, bol bol güleceğiniz için gözlerinizden yaş gelebilir, peçetelerinizi ayarlayın... Düzenlenen bölümlerin başlarında nota işareti göreceksiniz, önceki bölümleri hem düzenleyip hem de yeni bölüm atacağım, o nedenle kitap tamamlandı sanıp üzülmeyin :) Haydi bakalım, sizi tutmayayım ve ana karakterimiz Tuğçe'nin tozpembe, unicorn dolu ve ayranla kafa bulabileceğiniz dünyasına hoş geldiniz diyeyim... 

Multimedia: Tuğçe

İyi okumalar 👍

-----*****-----

Bu sabah güneş ışınlarının....  Hadi ama kimi kandırıyoruz ki! Tabii ki de lanet alarmın sesi ile kalktım! Alarmı duvara fırlatmak istesem de bunu yaparsam annemden sopa yiyeceğimi bildiğimden yapmadım, bir kez yapmıştım ve bu tepkiyi görmüştüm.

Her neyse, yatağıma oturdum ve yaklaşık beş dakika kadar halı ile bakışıp evrenin neden var olduğu hakkında düşündükten sonra banyoya gidip rutin işlerimi hallettim. Sonrasında ise tek kapağı yamuk duran gardolabımın kapağını açarak önünde durakladım. Okulumuzda serbest kıyafet giyiliyordu ve ben bundan nefret ediyordum. Nedeni ise her gün dolabımın önünde yarım saat boyunca ' ne giysem ' diye düşünmemdi.

Ah, özür dilerim kendimi tanıtmadım size. Ben Tuğçe, 17 yaşında lise son öğrencisiyim. Yani bu sene mezun olacağım. Biliyorum çok akıllıyım eğieğueğu. Benim gibi akıllı olmasa da bir abim var. İsmi Tufan. Her neyse bugün de okula gideceğim ve dersler fena sayılmaz. İlk olarak 2 ders edebiyat ve sonrasında üzerine cila gibi dil anlatım.  Allahtan bir de müzik var bugün. Yoksa katlanılmaz olurdu. Gerçi geçen hafta müzik öğretmenimiz tayinini istediği için gideceğini söylemişti. İyi kadındı ama bu demek değildir ki yeni gelen öğretmeni merak etmiyorum. Aksine deli gibi merak ediyorum. Düşüne düşüne ne giyeceğimi bulmuştum. Siyah bir külotlu çorabın üzerine siyah kısa şort, üstüne de siyah fazla kalın olmayan salaş bir kazak. Aynada kendimi süzerken annemin sesini duyunca yerimden sıçradım,

" Tuğğçeeeh!  Kalktın mıııığ?  Getirtme beni oraya çabuk ol kahvaltı hazır! "

" Tamam anneeeğ! "

Biz annemle böyleyizdir her zaman. Çatlak bir kafamız olduğundan mükemmel bir şekilde anlaşırız. Yani çoğu zaman.

Vakit kaybetmeden hemen saçımı taradım ve daha da havalı olmak için üzerinde ' madafaka ' yazan beremi taktım. Aslında karamsar, belalı bir tip gibi yani bad girl gibi görünmüş olabilirim size ama alakam yok. Beni bara götürün ayran isterim o derece yani. Sadece bu günlük böyle giyinesim gelmişti. Çoğu zaman da okula pijamalarım ile gitmek istemişimdir ama nerde o günler?

Gözlerimin maviliğinin ön plana çıkması için eyeliner çekip maskara sürmüştüm. Ardından merdivenleri üçer beşer indim. Bizimkiler çoktan sofraya oturmuştu bile. Sofraya oturduğumda abimin gözleri beremi buldu. Ve çatık kaşlarla,

" Bu ne sümüklü? "

Ah, evet abim bana hep sümüklü diye hitap eder.

" Bere abicim. "

" Onu biz de biliyoruz, üzerinde yazanı diyorum ben."

Evet şimdi sıçtığımın resmi kanıtı gelecek. Eğer annem ve babam ' madafaka' nın anlamını öğrenirlerse bütün berelerimi acımadan çöpe atar üzerine bir de ceza verirlerdi. Ben kara kara düşünürken, annem söze karıştı,

" Ne yazıyor ki üzerinde, kötü bir şey mi? "

Ben hemen atıldım,

" Yok yahu ne kötüsü! Madafaka Fransızca'da seni seviyorum demek. "

Abim bir piç smile atıp ' adam ol ' demişti. Tam kurtuldum derken annem babama,

" Madafaka kocacığım, " Ardından babam anneme,

" Madafaka karıcığım. "

Deyince abimin lokması kahkaha atınca boğazında kalırken, ben kıpkırmızı olmuştum. Hemen araya girip bu müthiş yanlış anlaşılmayı düzeltmek istedim.

" Hayır hayır!  Siz demeyin onu çünkü o kelimeyi boşanmış karı kocalar söylüyorlar. "

Annem ve babam bana ' Avel mi bu kız ' bakışını atıp  susarken abim bana ' seni gidi sümüklü ' bakışını atıyordu.

Bunun ardından, yemeğimizi çarçabuk yedik. Sonra da abimin arabasıyla okula gitmek  için çıktık. Okula her gün abimle giderdik. Babamın ona aldığı ikinci el bir Şahin ile havamız hat safhada dolaşırdık. Bir böyle ' zıpıttı çıktı ' müzikler açınca, gerisini siz düşünün.

Okulun önüne vardığımızda bizim tayfa, yani benim kankipantiştoşkularım yuvarlak oluşturmuş sohbet ediyorlardı. Abimin yanağından öpüp arabadan indim ve beni henüz farketmeyen grubuma doğru ilerledim. Günlük ritüelimiz haline gelen şeyi yaptım. Alper' in sırtına koşarak atladım. Ve o da dengesini kaybedip yere düşünce normal olarak bende onunla beraber yere yuvarlandım. O sırada okulun bahçesindeki neredeyse herkes bize bakıyordu. Ve bizim tayfanın ne kadar kafadan kırık olduğunu bildiği için hiçbir şekilde yadırganmamıştık. Zil çalana kadar sohbet ettikten sonra  aynı sınıfta olduğumuz için sınıfımıza girdik. Merak ettiyseniz, size mükemmelpörfektfevkalade grubumuzun yine mükemmelpörfektfevkalade üyelerini sayayım;

Alper: bizim grubun şebeği diyebiliriz ona. Bütün yaratıcı espriler ondan çıkar ve bizi her durumda güldürmeyi başarır. Yüzünden gülümseme hiç eksik olmaz. Ve ikimiz kardeş gibiyiz.

Levent: bizim grubun en ciddi elemanıdır. Alperin tam tersidir kendisi. Fakat başımız ne zaman sıkışsa Levent bir kurtulma yolu bulur ve sıvışırız. Çok nadir gülen bir insandır.

Berfin: Grubumuzdaki ikinci kızdır kendisi tabiki ilki benim sjsjsj. Tam bir kankadır kendisi. Yeri geldiğinde bir sabır taşı yada dert kutusu veya eğlence merkezine dönüşebilme yeteneği vardır.

Hakan: Grubumuzun çapkını. Berfin ve ben hariç her kıza yürür. Ondaki kasları başkasında görmedim 🙈. Fakat Hakan'ı fazla sinirlendirmemeye çalışırız aksi takdirde çevresine ve kendisine akıl almayacak derece zarar veriyor.

Bu da bizim mükemmelpörfekt... Ayh üşendim ama neyse siz anladınız onu.

Batıkan'ın Ağzından

Öğretmenlik hayatıma bu okulda başlayacaktım. Heyecanlıydım, hemde çok. Daha yeni mezun olmama rağmen şans yüzüme gülmüş, mezuniyetimden sonraki yeni aylarda bir şekilde atanmıştım.

Okul görüş açıma girdiğinde, hızımı yavaşlattım ve arabamı park edip indim. Arkamdan bir araba daha okula girdi ve yanıma park etti. İçinde bir adam ve genç bir kız olduğunu gördüm. Kız, genç adamı öptü, ardından arabadan indi. Bende durmuş onları izliyordum. Bulunduğum vaziyetten utanarak bakışlarımı çektim ve arabadan indim. Ancak, yine aynı kız koşarak bir oğlanın sırtına atlayınca ve ardından ikisi de yere acil iniş yapınca  gülmeden edememiştim.

Şimdi siz kim bu hikayenin ortasında lafa giren adam diyorsunuzdur. Ben Batıkan Gürsoy. Bu okula yeni geldim ve 24 yaşındayım. Yeni atandım. Müzik öğretmeni olarak.

Yeni kitap, beğenirsiniz inşallah. Çok içime sindi bu bölüm nooolursunuz oy verin ve yorum yapın.  Ay lav they 😁😘😍

~MÜZİĞİM KADAR ÇOK~Where stories live. Discover now