♫4. Bölüm♫

2.4K 107 16
                                    

Multimedia: Hakan

İyi okumalar 👍

-----*****-----

İki hafta sonra

" Kalk, kalk, kalk, kaaalk, kaağaallk! "

Alarmımı elime aldım. Sinirle gelişi güzel fırlatıyordum ki, aklıma annemin sağ kolu olan 'terlik' geldi. Gözümü biraz aralayıp, alarmın pillerini söktüm ve onları duvara fırlattım. Şimdi biraz daha intikam almış gibi hissediyordum.

Alarmımın neden " Kaaaaalğk " dediğini sorarsanız, ben sesimi kaydettim. Sabahları böyle sinir olsamda, ilk çalışta uyandırıyordu şerefsiz. Kalktım. Banyoda elimi yüzümü yıkadım. Saçımı salaş bir topuz yaptıktan sonra dolabıma ilerledim. Gel de şimdi kıyafet seç.
Dün çok siyah giyindiğim için bugün renkli kıyafetler seçtim.

( Tuğçe'nin kıyafetleri )

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

( Tuğçe'nin kıyafetleri )

Seçtiklerimi giyince çok güzel görünmüştüm. Renkleri kıyafetlerim ile uyumlu olan çantamı da takınca, tam bir renk şölenine dönmüştüm. Ekim ayındaydık ve umarım hava serin olmazdı. Zaten kısa giyebileceğim son aydı bu ay.

Makyaj olarak ise yalnızca eyeliner çektim ve rimel sürdüm. Annem bana bağırmadan kahvaltıya inmiştim. Kendimle gurur duyuyordum - Dur  bi random atıyım slföafkağgqlgk -

Kahvaltı masasında babam ve abim oturuyor, annem ekmek kızartıyordu. Tatlı bir ses ve melodi ile onlara seslendim. 

" Herkese günaydınlar. " Herkes bana dönerken, babam ve abim benim üzerimdekilere bakıyorlardı. Babam hafif çatık kaşları ile bana döndü, aynı anda abim de kaşlarını çatarken gözlerimi devirmemek için kendimi zor tutmuştum. 

" O üzerindekiler ne?!" Bunu da aynı anda demeleri ile şaşırırken, üzerimi inceliyordum. Tamam, biraz kısa olabilirdi ama çok yakışmışlardı. Annem hemen yanıma gelerek bir öpücük kondurdu yanağıma,

" Nesi varmış benim kuzumun, bakayım bir, ay, ay, ay, maşallah ay parçası gibi olmuş. Tü tü tü. "

Annem bunları derken gurur ile başım yukarı kalkmıştı.

" Bizde ondan diyoruz zaten. Bana bak Tuğçe, üzerindekileri çıkar yoksa sana bakan her gözü oyarım. Bak abinim, yaparım. "

Babam abimin dediklerine kafasını sallayarak onay verince, annem bir kez daha savunmaya geçti.

" Aman Tufan, bırak giyiversin kızcağız. Bir kerecik bir şey olmaz. Bunları şimdi giymeyecek de ne zaman giyecek? "

" Tamam Selda Sultan senin hatırın için bir kereliğe mahsus izin veriyorum. Ama sadece bir kereliğine. "

Yüzüm gülerken annemin yanağından öpüp sofraya oturdum. Çayımın şekerini karıştırırken, annem kızarttığı ekmekleri sofraya getirmişti. Hemen kendime bir dilim ekmek kaptım. Kızarmış ekmeğin üzerine yağ sürmedim. Midem bulanıyordu çünkü. Bir kaç parça bir şeyler atıştırdıktan sonra abim ile sofradan kalktık. Evden çıkarken ayağıma kalın ve yüksek tabanlı turkuaz mavisi vanslarımı geçirdim. Bu vanslar sayesinde abimin çenesine geliyordum. Vansların tabanlarının boyunun 8 santim olduğunu varsayarsak, hala kısaydım. 

~MÜZİĞİM KADAR ÇOK~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin