24. Bölüm

808 36 1
                                    

Multimedia: Zakkum - Hatıran Yeter ( Şarkıyı açarak okuyabileceğiniz bir kısım var, orayı belirteceğim. :) ) ✿ ♥ ✿ ♥


Bir önceki bölümden...

'' Tuğçe! Tuğçe, iyi misin? Sana sesleniyorum yarım saattir burada! '' O sırada teneffüs zili çalarken, ilk defa derse girme ziline minnet duymuştum. Şu anda o benim kurtuluş zilimdi.

'' İyi-iyiyim canım tabii. Bak zil de çaldı zaten. Geç kalmayalım derse. '' Alper kafasını sallayarak beni onayladığında, ayaklandık. Kütüphaneden çıktığımızda telefonumun bildirim sesi ile kilidini açtım. Lakin korktuğum başıma gelmişti.

Dışarıdan çekilmiş Alper ile konuşurken benim resmimin olduğu fotoğraftı bu. Ve yaklaşık bir iki dakika öncesine aitti!

Resmin altındaki notu gördüğümde ise nasıl bir belaya bulaştığımı sorgular olmuştum. Peşimdeki bir psikopattı!

Gönderen: Gizli Numara

Kimsenin duymasını istemediğiniz gizli gizli konuştuğunuz konu ne acaba? Ama meraklanma bunu da öğrenirim. İstersen ikinci mesajın ikinci kuralına geçelim.

Kural 2 : Bu mesajlardan kimseye bahsetme ve neredeyse bir nefes uzağında olduğumu bil!

Umarım ilk madde için geç kalmamışsındır, MAVİŞ.

Okuduğum şeylerle yüzüm kireç gibi olurken, bizi izlediği düşüncesi beynimi ele geçirmişti. Bu işin sonu kesinlikle iyi şeylere doğru gitmiyordu. Ancak şu anlık yaşadığım korku, telefonu iradem dışında yere düşürüp, gözlerimin kararmasına neden olmuştu. Bundan sonrası mı? İşte bundan sonrası tam bir muammaydı. 

İyi okumalar :) 

24. Bölüm...

-----******-----

Kulaklarım uğulduyor. Hem de çok fazla. Peki, nabzımı neden beynimin içinde atıyormuş gibi hissediyorum? Kafam, kafam adeta vücuduma ağırlık yapıyor. Gözlerime inen karanlık sonrası tek bir ses duyuyorum, nabzımdan başka.

'' Açılın! Yol verin! Çekilin dedim size! Hemşire midir neyse ona da haber versin birisi! Çabuk! ''

Sonra da kendi adımı duyuyorum sevdiğim adamın sesinde... 

'' Tuğçe! Tuğçe'm kalk! Uyan haydi! Ne oldu da bu hale geldin? Hadi be Maviş'im, aç şu gözlerini. '' 

Son sözlerini kısık sesle söylerken ben de onun dediğini yapmaya çalışıyordum. Ancak ne yapıp etsem, ağırlaşan kafama hükmedemiyorum. Ancak onun kollarında olduğum gerçeği ile hissettiğim sonsuz güven duygusu, beni derin bir uykuya itiyor.

 ✎ ✐✎ ✐✎ ✐✎ ✐✎ ✐ ✎ ✐ ✎ ✐ ✎ ✐✎ ✐ ✎ ✐ ✎ ✐ ✎ ✐

Kafam ağrıyarak uyandığımda yıllardır uyuyormuş gibi hissetmiştim. Birileri kafamın dibinde dırdır konuşup duruyordu ve bu da ağrıyan kafamı daha berbat bir hale getiriyordu. Kafamın ağrısı yüzünden acı ile inlediğimde, sesler aniden kesilmişti. Göz kapaklarımı zorlayarak ayırdığımda ise başımda endişe içinde bekleyen Berfin'e rastlamıştım. Bana neler olduğuyla ilgili en ufak bir fikrim bile yoktu.

'' Ne oldu? Ne oldu bana? '' Berfin aniden ' İyisin! Allah'ım şükürler olsun yarabbim! ' diye bağırması ile  gözlerimi geri yummam bir olmuştu. 

'' Berfin, sus! N'olursun sus.'' Bunu dedikten sonra Berfin de pişmanlıkla elini ağzına kapatmıştı. Sonra da onu kenara birisi hoyratça ittirdi. 

~MÜZİĞİM KADAR ÇOK~Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt