Part IV

10K 691 530
                                    

Bir hafta geçmiş ne Chanyeol Baekhyunla konuşmuştu ne de Baekhyun tekrar bir itham altında kalmamak için konuşmuştu. Ama şimdi ikisi de evlerinin kapısında durmuş içeri girmek istemiyorlardı. Onları bekleyen eş ve anne yoktu artık.

Baekhyun dolan gözleri ve ağzından kaçırdığı bir hıckırıkla Chanyeolun dikkatini kendine çekmiş öfkeli bakışlarının hedefi olmuştu tekrar.

Chanyeol ağlayan çocuğa nefretle bakarak "Bu evden en kısa zaman da defolup gideceksin anladın mı? "demesiyle Baekhyun ağlamayı bırakıp inanmaz gözlerle ona döndü. Burası doğduğu büyüdüğü evdi. Her bir köşesinde, her toz zerresinde anıları vardı. Nasıl ondan burayı bırakmasını bekleyebilirdi.

"Gitmeyeceğimi iyi biliyorsun hyung, bu ev benim her şeyim, çocukluğum burada geçmişken , bu ev annem gibi kokarken... "Yüzüne yediği tokatla tüm harfler, kelimeler, cümleler boğazına dizilmişti kalbi kırık olan küçüğün.

"Anneni anmaya hakkın yok, senin yüzünden bugün bu eve iki kişi olarak gireceğiz, senin yüzünden ona bir daha sarılamayacağım ve yine senin yüzünden onu kokusunu unutup eski katlanılmaz, hayatıma döneceğim tüm bunlara sebep senken yüzünü görmek istemiyorum benim de hayatımdan defolup git"

Baekhyun zaten suçluluk duygusunun onu tüketmesine boyun eğmişken karşısındaki üvey babasının bunları yüzüne karşı söylemesi tüm benliğini yitip gitmesine neden oluyordu. Gözlerini diktiği boşluktan alıp evin kapısını sertçe kapatan adamın arkasından bakarken annesinin son isteği dolaşıyordu kulağının etrafında.

"Onu yalnız bırakma Baekhyun "

İyi olduğundan emin olana kadar yanında kalmalıydı. Derin bir nefes alıp annesinin aldığı anahtarlıktaki anahtarı çıkarıp kapıyı açtığında. Yukarıdan gelen gürültülerle koşar adımlarla üst kata çıktı.

Chanyeol bir yandan ağlayıp bir yandan odayı dağıtırken Baekhyun onun bu haline ilk kez tanık oluyordu. Tanıdığı hyungu her şeyi konuşarak halleden bu güne kadar onun çocuğu olmasa da ona da ona iyi davranan adamla aynı değildi.

Chanyeol titreyip elindeki resimle yere çökerken Baekhyun dayanamayıp karşısına geçip onu kendisine çekerek sımsıkı sarılıp sırtını sıvazlamasıyla acısına ortak olmaya çalıştı

Chanyeol titreyip elindeki resimle yere çökerken Baekhyun dayanamayıp karşısına geçip onu kendisine çekerek sımsıkı sarılıp sırtını sıvazlamasıyla acısına ortak olmaya çalıştı

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.

.Kendi acısını odasında yaşayabilirdi ama şimdi ki önceliği hyungunun iyi olmasıydı. Chanyeol saatlerce küçüğün boynuna gömülü göz yaşlarını akıtırken vücudu bitkin düşüp kendini uykuya bıraktığında Baekhyun da başını onun omuzuna koyup sessiz yaşlarını akıtırken uyuya kalmıştı.

...

Büyük olan gözlerini aralayıp kucağında küçülmüş bedenin kurumuş yaşlarının bıraktığı izlerle kaplı yüzünü görmesiyle geri çekilip ondan uzaklaştı. Onu eşinin katili olarak görüyordu. O ısrar etmeseydi o kampa gitmeyecekler ve Mi Cha sesi şimdi kulaklarında bir ninni gibi yankılıyor olacaktı.

Gözleri tekrar dolarken küçüğe karşı içinde ki nefretle katlanıyordu. Onu her gördükçe Mi Chanın öldüğü gerçeği yüzüne çarpacak kendini her defasında uçurumun kenarında bulacaktı. Tıpkı şuan içindeki dolmuşluk ve bilinmezlikte kaybolduğu gibi...

Tuzlu yaşları buldukları her yerden sızdırırken ayağa kalkıp kapıyı çarparak kendini dışarı atmasıyla küçük olan kabus dolu uykusundan gözlerini yaşlı açtı. Uzandığı soğuk zemin onu gerçekliğe döndürürken derin nefesler eşliğinde aşağıya indi.

Annesiyle harikalar yarattığı mutfak tozla kaplanmış kimsesiz duruyordu. Baekhyun acıkmış olsa bile canımı bir şey istemediğinden sadece mutfak masasında oturup etrafına sakince bakındı.Bundan sonra ne yapacağına karar vermeliydi ömrünün sonuna kadar hiç bir kan bağı olmayan adama bağlı kalamazdı ki Chanyeol onu yanında istemediğini hastanede onu hasta bakıcılara zorla odasından çıkartırken anlamıştı. Saatler kendisini suçlamalar ,pişmanlıklar ve gelecek düşünceleriyle geçmiş hava iyice kararmıştı ki kapı sesiyle küçük olan yerinden sıçramıştı.

Chanyeol bakışlarını karanlıktaki eve gezdirince gözlerinden akan yaşlar dahada artmıştı.

''Mi *hıck Cha, hayatım ~Nerdesin? "diye bağırırken Baekhyun sarhoş olan ve cevap alamadığı için evi dağıtan adamın kolunu tutmasıyla Chanyeol bulanık gözlerle ve burnuna dolan kokuyla küçüğü kendine haps ederek başını boynuna gömdü.

Derin nefes alırken Baekhyun şaşkınlıktan tüm yetilerini kaybetmişti. Chanyeol kollarındaki adamın boynuna bir öpücük bırakıp "Ölmediğini biliyordum Mi Cha, beni bırakmazsın sen"diyerek ellerini Mi Cha olarak gördüğü küçüğün beline indirip kendine iyice bastırdıktan sonra kafasını geri çekerek dudaklarını küçük titrek dudaklara birleştirip emdiğinde Baekhyun çırpınmaya başlamıştı ama Chanyeolun güçlü kolları buna olanak sağlamıyordu.

Chanyeol dudaklarında ki vişne tadıyla kendinden geçerken kollarındaki küçük adamla koltuğa doğru ilerledi...

Bu fici Angst yapmayı düşünüyorum ama yinede bilmiyorum kafam çok karışık ve bu fic içimdekileri döke bildiğim bir fic.Chanbaekte her zaman kendimi daha rahat hissediyorum sanırım.

STEPCHILD/Üvey Evlat [ChanBaek ]Onde histórias criam vida. Descubra agora