Part XXII

6.9K 512 388
                                    

''Tanrım Sehun,Luhan bu kadar ilgi göreceğini düşünmemiştim.''diye sergiyi ziyaret eden insanlara bakıp küçük çığlıklar atarken Sehun çok uzun zamandır arkadaşını böyle mutlu görmediği için şimdi abartılı da olsa mutluluğuna ses çıkarmayıp ona destek oluyordu.

"Baek sakin ol bu kadar ilgi görmesi normal resimlerindeki duygu çok fazla bakar bakmaz karşındaki kişiyi etkileyecek türdenler.Benim ilk gördüğüm zamanı hatırlıyor musun şu baş köşedeki ilk resmini.''diyerek Luhan tam karşısındaki resmi gösterdiğinden Baekhyun samimi bir ifadeyle konuştu.

''Tabi ki de hatırlıyorum.Oturup benle ağlamıştın sonra sümüklerini zavallı Sehuna sildirmiştin.'' diyerek arkadaşının elini sıkıp konuşmasına devam etti.
''Hatta Sehunu terk edip benimle sevgili olmayı kafaya koymuştun ve sonra bir ay boyunca Sehun seni süründürmüştü. "Diye gülerken serginin geniş kapısından çıkan simayla gülümsemesi yüzünde asılı kaldı.

Sehun endişeyle "Ne oldu? "diye sorunca hızla ayağa kalktı.

''Birini gördüm sandım .Kontrol edip geliyorum çocuklar hemen .''diyerek koşar adım sergi salonundan çıkarken her çizdiği resimlerdeki her bir göz yaşı çıkışa kadar ona eşlik etmişti.

Geniş alana çıktığında güneş gözlerini kamaştırdığı için gözlerinin kızaracağını bilse de onu gördüğüne emindi saç rengi değişmişti ama oydu bundan kesinlikle emindi.

Saatlerce etrafına bakınsa da göremediği için kimseyi umursamadan yere çöktü.

'Belki gelmiştir. onu merak etmiştir 'diye düşünüp umutlanmıştı ama yoktu. Sadece kimsesiz kaldığı için sorumluluk duygusu yüzünden ona para gönderdiğini çokça kez düşünmüş ve bugün emin olmuştu.Park Chanyeol Byun Baekhyunu unutmuştu.

Göz yaşları bu düşünceyle yanağını yakıp aşağı süzülürken Sehunun seslenmesiyle ustalaştığı gibi gözlerini silip hemen ayaklandı. Kendisini izleyen kırık kalpli adamdan habersiz.

Sehun yanına yaklaşıp onu kollarına aldığında Baekhyunun dayanma gücü tamamen kırılmıştı. Luhanın da gelmesiyle Sehun kollarını çözüp "Lu, seninle daha rahat konuşur o ben sergi müdürüyle konuşacağım .Sponsorla buluşma işini yarına ertelesin "diyerek sevdiği sevimli adamın fazla dikkat çekmeden dudaklarına minik buse kondurup içeri geçerken Luhan Baekhyun kollarında ağlamaya devam etmesiyle konuşmayı bir kenara bıraktı.Ağlamasına izin veermek en iyisiydi.Ancak öyle nefes almaya devam edebilirdi.

...

Sehun arabayı kendi evinin girişine park ederken Luhan omuzunda uyuya kalan çocuğu uyandırmadan "Otel de kalacağını söylemişti Sehun uyandığında bize kızmasın ? "

''Bu halde bırakamayız tek başına ve senin de onunla kalmanı istemiyorum çünkü yanımda olmayınca eksik hissediyorum. Şimdi hem o yalnız kalmayacak hemde ben annem ve gelinin tatlı atışmalarını izleyip huzur bu diyeceğim "derken Luhan ona olan inancını kaybetmeyip ısrar ettiği için pişman değildi. Sehun sevince çok güzel seviyordu bunu hissetmek en güzel hediyeydi Sehunun küçüğü için.

.....

Baekhyun gözlerini araladığında hala değişmeyen odayla ağrıyan başını tutarak yatakta dikeldi.

Kalbi güçsüzleşmişti. En ufak şeyde nefesini kesiyordu.Bir süre karşısındaki duvara boş boş baktıktan sonra ayağa kalkacak gücü kendinde bulduğunda kahkaha seslerinin yükseldiği mutfağa yürüdü.

Bayan Oh hala küçük duran Baekhyunu görünce kocaman gülümseyip masadan kalkarak sıkıca sarıldıktan sonra yemek için masaya sürüklüyordu ki Baekhyun nazikçe durdurup "Ben biraz hava almak istiyorum.Özlediğim yerlerle hasret gidermiş olurum "diye utanarak konuşurken Bayan Oh yirmi üç yaşındaki çocuğun hala küçük çocuk gibi utanmasına kıkırdayarak "Tamam ama geç kalma "demesiyle Baekhyun kendisini dışarı attı.

Baekhyun sadece evini özlemişti. Kalbini ruhunu bıraktığı mezarı özlemişti. En çokta içindekini özlemişti. Düşüncelere dalmış yürürken birden arkasında duyduğu gürültüyle döndü.

Bisikletle birlikte yere düşmüş ağlayan kızı görünce yardım ederek bisikleti kaldırırken kız ona sinirle bakıyordu.

"O kadar seslendim neden yoldan çekilmiyorsun be çocuk ellerim kanadı senin yüzünden ."diye sinirle konuşurken Baekhyun tekrar tekrar özür dileyerek yolun kenarından yavaş adımlarla yürümeye devam etti.

Küçük iki katlı, büyük bahçeli evin görüş açısına girmesiyle bile gözlerinin dolmaya başladığını hissediyordu. Ama gitmeliydi ve görmeliydi.Bırakmak zorunda kaldıkları hala aynı mı görmeliydi.Kalbine hükmeden adamın neler yaptığını ,onsuz nasıl yaşadığını görmeliydi.

Evin bahçe kapısını aralayıp loş ışıkla aydınlatılmış taş yolda ilerlerken nefes alış verişleri değişmeye başlamıştı.Özlemle son olaydan önce bir birileri kovalayıp ıslattıkları bahçeye göz gezdirirken arkasından duyduğu derin sesle kalbi kulaklarında atmaya başlamıştı.

"B... Baekhyun"

Baekhyun gözleri kapatıp derin bir nefes alarak arkasını dönünce gördüğü hasretinden çoğu kez hastanelerde sabahladığı yüzle sol gözden akmaya başlayan yaşı durduramamıştı.

Ama onun hemen yanında gördüğü adamla kalbi kulaklarını sağır edecek bir sesle kırılmıştı...

Yorum aşeriyorum 💔
Çünkü ficten sıkıldığınızı düşünüyorum.🔚

🔚

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
STEPCHILD/Üvey Evlat [ChanBaek ]Donde viven las historias. Descúbrelo ahora