Part XXIV

6.9K 481 113
                                    

''Bay Byun, buyurun bize resimleriniz de ki karışık duyguyu anlatacak bir konuşma için sizi buraya davet ediyorum.'' dediğinde sergi müdürü Baekhyun üzerindeki takım elbisenin kollarını biraz çekerek daha doğrusu üzerindeki stresi atmak için çekiştirdikten sonra mikrofonu alarak konuşmaya başladı.

''Açıkçası bir konuşma hazırlamıştım.Çünkü ben gerçekten toplum önünde pek konuşmayı beceren bir insan değilim ama o metne bağlı kalmak istemiyorum.Resimleri inceleyen çoğu insandan bu kadar duyguyu aynı anda tek bir fırça darbesine nasıl işlediğimi merek ettiklerini duydum.''dedi acıyla gülümseyip bir kaç saniye durduktan sonra konuşmasına devam etti.

''Aslından her bir fırça darbesini tek bir kişiye adayarak resimlerimi yaptım.''diyerek gözlerini kalabalığa gezdirirken en arkada kollarını bağlamış yanında önceki gün gördüğü çocukla Chanyeol duruyordu.Derin bir nefes alarak konuşmasına onun gözlerine kendisini delip geçen bakışları fark etmeden devam etti.

''O insan beni istemese de bugüne kadar ona bağlı kalmıştım.Onu her hatırladığımda dokunuşlarını hissettiğimde imkansız olmasına rağmen kalbimi yalnızca ona adamış buldum.Resimlerimin çıkış teması olan ''Tears''yani gözyaşı buradan çıktı.Ama artık bir önemi yok sanırım.Kendimi adadığım insanın çoktan mazisinde kalmışım.Şimdi sadece bir an önce bu şehirden gitmek istiyorum ''diyerek mikrofonu geri uzattığında kendini sergi salonunun en üst katında buldu.

Kalbi uzaktayken mesafeleri bahane ederek dayanıyordu ama şimdi aralarında bir nefes alış kadar mesafe varken kollarını ona, sarmamak en büyük işkenceydi büyümüş ama kalbi hala küçük kalan adamın.

....

''Tamam Sehun geçtim restorandayım ve evet rezervasyon yapılan masayı biliyorum'' diyerek garsona masayı söyleyerek hala Sehuna laf yetiştirirken cam kenarında tüm şehri ayağının altına alan manzarayla telefonu kapattı.

Acı bir gülümsemeyle gözlerini manzaradan çekip masada onunla aynı hayranlıkla ışıkları izleyen adama dönmesiyle tüm hücreleri aynı anda atağa kalkmış gibi kan kalbine pompalanmaya başlamıştı.

Chanyeol burnuna dolan değişmeyen kokuyla gülümseyerek döndüğünde küçüğün şaşkın bakışları onu keyiflendirmişti.

''Oturmayacak mısınız Byun Baekhyun?'' dediğinde Baekhyun şaşkınlık ve ellerinin heyecandan titremesine engel olamayarak zorlukla sandalyeye oturduğunda Chanyeol hala aynı gülümsemeyle ona bakıyordu.

''Tanışmadık .''diyerek elini uzattıktan sonra konuşmasına devam etti.
"Ben serginiz için sponsor olan şirketin başkanı Park Chanyeol "dediğinde Baekhyun hala aval aval bakıp ne yaptığını anlamaya çalışıyordu.

Oda onu taklit ederek ya da oyunu bozup bu anı bozmak istemeyerek "Memnun oldum Bay Park, sergim ve kariyerime katkınız büyük."diyerek karşılık verince Chanyeol onun dayanamayıp boynuna atlamasını gerçek anlamda bekliyordu ama Baekhyun tam tersi iki yabancı gibi konuşmaya devam ediyordu.

Chanyeol başlattığı oyundan vazgeçerek "Baekhyun nasılsın? "Diye sorduğunda küçük olan ciddiyetle karşılık verdi.

"İyim Bay Park incelik yapıp bana vakit ayırdığınız için minnettarım ama değerli vaktinizi daha fazla almamak adına yemeğe burada son verelim isterseniz?"diyerek ayağa kalktığında Chanyeol de onunla kalkıp bileğinden tuttu.

"Baek seninle biraz olsun vakit geçirmek istiyorum. Bana ayıracak vaktin var mı? "Diye sorduğunda Baekhyunun içindeki kelebekler tepinmeye başlamıştı. Çünkü koca dev kekeleyerek onunla vakit geçirmesini istiyordu. Ama bunca zaman arayıp sormadığı için biraz süründürmek adına ağzını açmıştı ki başka bir sesin araya karışmasıyla konuşamamıştı.

'Ooh, dün çarpacağım adamsın değil mi ?'' beyaz elbiseli güzel kız Baekhyunun karşında durduğunda küçük olan istediği fırsatın ayağına gelmesiyle kocaman gülümseyerek

"O Evet... Tekrar karşılaşmamız ne iyi oldu bir şeyler içmeye davet etsem bisikletinin kırılan parçasını telefi edebilirim sanırım. "diye konuşurken Chanyeol istemese de tuttuğu küçük yumuşak elleri bırakmıştı. Ve onu görmezden gelip ayak üstü sohbet eden ikiliye karşı bir sinir dalgası yükselmişti içinde.

'Ne demek bir şeyler içmek hem de burada özleminde günleri ölü gibi geçiren adam varken. '
Diye düşünürken Baekhyun selam vererek kızla birlikte restoranının bar bölümüne geçmişti ve tabi ki Chanyeol onları baş başa bırakacak kadar anlayışlı bir adam değildi. Hele deliler gibi aşık olduğu çocuk bir kızla içecekken ve Baekhyun içki içmeyi bilmezken.

Kim tutabilirdi ki onu?

Kim tutabilirdi ki onu?

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
STEPCHILD/Üvey Evlat [ChanBaek ]Where stories live. Discover now