Part XVI

7.6K 543 262
                                    


Baekhyun evden koşarak çıkmış soluğu her zamanki salıncağında almıştı.

Eskiden huzur bulduğu bu yer şimdi Chanyeolle bir kaç kere birlikte gelip eğlendikleri anılara ev sahipliği yaptığı için huzurdan çok acı veriyordu ama gidecek başka bir yeri sığınacak kimsesi yoktu...

Adını koymaya korktuğu bu hisler bedenini, ruhunu o kadar çok yakıyordu ki ölecekmiş gibi hissediyordu.

Bir erkeğe aşık olmak, hemde bir zamanlar üvey babası olan adama aşık olmak hiç doğru gelmiyordu lanet beynine.

Ama kalbi inatla beyniyle girdiği bu savaşta ayakta kalmaya çalışıyordu.Baekhyun kabullenebilirsin diyordu. Olanlar eskide kaldı herkes yeni bir başlangıcı hak eder diyordu. Ama bunu yediremiyordu kendi benliğine...

Gözlerini kapatıp kendini hızla sallamaya başlamıştı ki yanındaki sesle duraksadı.

"Efkarlı gece ha? "

Baekhyun yumuşak sesin sahibine bakarken kız gülümseyerek onu incelemesine fırsat vermişti.

''Bu saatte neden buradasın?''

''Sadece sıkıldım ve seni yalnız görünce eşlik etmek istedim.''

Baekhyun zihni kızın söylediklerini algılamak için yeterince kalabalıktı. Sadece başıyla onaylayıp tekrar sallanırken cebinde titreyen telefonu çıkardığında tanımadığı numarayla gözlerini devirip açtı.

"Annenin neden öldüğünü merak ediyorsan sessizce yanındaki kızı takip et.''Cızırtılı ses konuştuğunda bir süre anlamamış beyninin mantıklı bir kalıba koymasını beklemişti.

''Ne saçmalıyorsunuz, trafik kazasıydı o! "

''Öyle sanılması istendi. Şimdi gerçekleri öğrenmek istiyorsan telefonunu parkta bırak ve yanındaki kızı takip "dedikten sonra telefonun kapatılmasıyla Baekhyun kaşları çatılı yanındaki kıza baktı. Kız daha da kocaman gülümserken "Gelecek misin? "Diye sordu.

Baekhyun en azından Sehuna haber vermeyi düşünüyordu ki kızın telefonu elinden alıp parkın bir köşesine atmasıyla bu düşüncesi suya düştü.

Adamın söylediklerine güvenemezdi ama gitmezse içindeki kuşkunun onu yiyip bitireceğine emindi. Bu yüzden sessizce kızı takip edip beyaz minibüse bindi.

Her saniye bindiğine pişman olsa da artık çok geçti ve kafasına yediği darbe onu tamamen etkisiz hale getirmişti.

...

Chanyeol saatlerdir küçüğünün eve gelmesini bekliyordu. Bu itiraflar için erkendi kabul ediyordu ama kalbine ve ruhuna söz geçirememişti.

Elindeki telefonu çevirmekten vazgeçip, rehberde tek kayıtlı olan numarayı tuşlayarak açılmasını beklerken operatörün konuşmasıyla ayakkabılarını giyerek kendini sokağa attı.

Tüm sokağın altını üstüne getirirken o halde çok uzağa gitmeyeceğini tahmin ediyordu belki Sehuna gelmiş ,sinirlerini bozda ,omuzunda ağlamıştır diyerek iki katlı evin ziline bastı. Bir süre sonra kapıda Sehun belirince onu selamdı.

''Sehun, Baekhyun burada mı? "diye telaşla sorarken Sehunun da kaşları çatmıştı. Daha bir kaç saat önce yarın gidecekleri film için komik bir tartışma yaşamışlardı.

''Hayır Chanyeol hyung, bir kaç saat önce telefonda konuştuk görmedim... bir sorun mu var efendim? "Diye sorunca Chanyeol alacağı cevabı almış bahçeden hızlı adımlarla en çok gittikleri yere gitti.

Onunla bu saatlerde eğlenceli olan kaydırak ve salıncak şimdi boş ve korkunç görünüyorlardı.

Tüm parkı baştan aşağı defalarca dolaşmasına rağmen onu bulamamanın siniriyle ayağını çime sertçe sürtmesiyle öne doğru fırlayan cisimle kaşları çatılı ilerledi.

Gördüğü telefon süslemesiyle hızla yere uzanıp ekranını açtığında salıncakta birlikte gülerek çektikleri resim olduğunu görmek bile gözlerini yakmıştı.

Hala ekrana bakarken cebindeki telefonun titreşmesi ile seri bir hareketle açıp kulağına götürdü.

"Chanyeol... Park Chanyeol bil bakalım elimde sana ait ne var? "

''KANG!!!''

''Bingo benim ve elimde küçük değerli sürtüğün var.''

''Ne istiyorsun ondan, senin derdin benimle aşağılık piç kurusu!''

''Kabalaşma Chanyeol bu camiada nezaketin ile tanınıyorsun, hiç yakıştıramadım.''

''Şu sikik çeneni neden onu aldığını anlatmakla yor ibne!''

''Bir iş var ve onu senden başkası yapamaz Big Bird, sahalara geri dönme vaktin geldi. Büyük patron seni istiyor.''

''Size o lanet olası cehenneme dönmeyeceğimi söylemiştim. Ayrılırken de patronla anlaşmıştık.Beni rahat bırakacağına söz vermişti.Böyle mi tutuyorsunuz sözlerinizi?''

''Lanet çeneni kapat, bu iş çok önemli tüm her şeyi baştan başlatacak bir iş ve sen olmadan altından kalkamayacağımız bir iş yani geri dönmezsen bu güzelliğin el değmemiş kıçını yırtılana kadar beceririm tıpkı şuan vücudunu çizen teller gibi.Karar senin bir haftan var ve karar vermediğin her gün ona yaşanmamış işkenceler yaşatacağım. Ve onu söylediğimden erken becerebilirim tanrım şuan ki acı inlemeleri bile beni boşaltı....''

STEPCHILD/Üvey Evlat [ChanBaek ]Where stories live. Discover now