33.. Acı

11K 564 57
                                    

Yeni bölüm geldi canlarım..

İyi okumalar.. 😍💃

Medyadaki şarkıyı sonlara doğru açınız😊

İnşallah en kısa zamanda yeni bölümde görüşürüz.


Ihanete uğramış gibi hissediyordu. Sanki arkasından oyunlar oynanılmış sonra herkes birlik olmuş peş peşe sırları ortaya sermişlerdi.

Uçurumun kenarına gelmiş gibiydi ama kendi isteği ile değil de sevdiklerinin itmesiyle gelmişti.

"Neden Leyla?! Benim güvendiğim bir tek sen kalmıştın.." sıkı sıkı tuttuğu direksiyona yumrukları indirirken üzerine basa basa yeniden "Bir Tek Sen!" diye bağrıyordu.

Leyla'yı kendinden uzaklaştırmak için iterken yere düştüğü sırada kalbinde inanılmaz acı hissetmişti bu kadar yalan söylemesine rağmen. Gidip onu düştüğü yerden kaldırıp sarılıp özür dilememek için kendine zor hakim olmuştu. Onu o halde bırakıp giderken yanında hem saf öfke hem de pişmanlık götürüyordu.

Şimdi bu karanlık sisli yolda kaybolurken ne yapacağını bilmiyordu.

Sanki küçük bir çocuk annesinin elini kalabalıkta bırakmış ve kaybolmuştu. Sahi kim çıkara bilirdi onu karanlıktan?

Arabayı hiç bir yola sapmadan, evine doğru götürmeyen bir tarafa doğru kullanıyordu.

Sessizliği telefonunun sesi böldü. Ama bu kez Leyla değildi, Emre idi arayan.

Birisiyle konuşması, birisinin ona akıl vermesine ihtiyacı vardı. Ve hep Emre en zor zamanlarda ona doğru yolu gösteren vefalı dost olmuştu. Doğruya doğru söyler, yanlışını gösterirdi.

Telefonu açıp kulağına götürdü.

"Emre?"

"Mert neredesin?"

"Senin mekana yakın bir yerdeyim ama başka bir yerde buluşup konuşsak ama kimsenin bizi ve beni uzun süre bulamayacağı bir yer."

Hattın diğer ucunda Emre sıkıntılı soluk verip "Tamam o zaman, gel beni al gidelim." dedi. Emreyle beraber gittiği evde uzun bir süre yalnız kalıp düşünmek istiyordu. Aklını kemiren aynı sorular tilki gibi dönüp dolaşıyor, umutsuzluğun yolcusu onu.

Bundan sonra ne yapacağına yoluna  nasıl devam edeceğine dair yol çizmeliydi kendine. Emre'nin sarf ettiği ağır sözler gözünün önüne inmiş ve mantığını devre dışı bırakmış sis perdesini indirmişti.

''Onlar sana ne yaptı ki? Behice teyze sadece seni korumak için evladından ayrı kalmış. Mesut amca da Nevin teyze de seni kendi çocukları gibi kabullenmişler. Sen iyice düşün sonra herkesi arkanda bırak,'' elini omzuna sanki ben hep burdayım der gibi  koyup sıktı. ''eğer bıraka bilirsen.''.

Gündüzler geceleri, günler haftaları kovalarken Emre'nin evinde sakinleşmek, dağınık ruh halinden kurtulmak için kalmıştı.

Emre bazı geceler birlikte içmeye geliyordu. İçip kafalarını dağıtırken gözünün önünden gitmeyen tek yüz Leyla'nındı.

Yalnızlık taşıyamayacağı kadar ağır gelmişti ona. Leyla'nın yokluğu, gerçek ailesi hakkında biriken sorular onu yoruyor, toparlanmasını zorlaştırıyordu.

İçini yakıp yıkan özlem hem ailesineydi hem de Leyla'ya.. Ama kimseyle konuşmak yüz yüze gelmek istemiyordu. Sakinleşmişti ama içindeki kırgınlık çığ gibi büyümüş haraket etmesine engel olacak hale gelmişti. 

Ateş'in İzleri Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora