36.. Evleniyoruz..

14.3K 605 63
                                    


İyi akşamlar canlarım! Nasılsınız? İyisinizdir inşallah.. Bölüm geldi.

Yorum yapmayı unutmayın..

Seviliyorsunuz💕


Karşı karşıya oturmuşlardı. Aylar sonra.. Yıllar asırlar gibi uzun ve can kırıklarıyla dolu geçen aylardan sonra.

Tek fark vardı. Mert yalnızca Leylayı kaybettiğini düşünürken meğersem henüz doğmamış bebeğinden de mahrum kalmıştı.

Öfkesini kontrol etmek ve bulunduğu durumu hazmetmek için gözlerini sımsıkı kapattı. Yoksa hamile olmasını umursamadan bu kadının canını acıtacaktı. Sonra severek unuttururdu ama ilk önce ceza..

"Senin Behice hanımdan ne farkın kaldı böyle yapınca?" dedi alay yüklü ses tonuyla.

Duyduklarını idrak etmeye çalıştı. Yanlış duymuştu kesinlikle! Bu adam onu küçümsüyor ve alay mı ediyordu? Ya sarılması neydi?

Sesini zar zor soğuklaştırıp "Anlamadım?" diye sordu.

"Diyorum ki, sizin bana ait olanları benden saklamaya ne hakkınız var? Sen o küçük beyninle nasıl bebeğimi de alıp gidersin? Sen kimsin ki?!"

"Doğru konuş.. Zaten hep senin böyle davranışların yüzünden olmadı mı?"

Cevap vermeden öldürücü siyahlarını yorgun kahvelerine dikti. Devamı daha çok da gerekçesini duymak istiyordu.

"Sen o gün beni yere fırlattın. Yalnızca beni değil bebeğini de."

İşte o kelimelerle bıçak misali saplandı yüreğine. Öyle bir acı hissetti ki, sanki bilinci açık ola ola bedenine şok uygulamışlardı.

Sesi kısıldı. "Bilmiyordum.."

Leyla elini kaldırıp susmasını istedi. Bu adam hesap sormuştu öyle mi? Canını acıta acıta sorularına cevap verecekti.

"Bana öyle bir baktın ki, karnımdaki bebeğe rağmen ölmek istedim. İğrenmiştim. Öyle soğuk baktın ki, ben daha önce hiç o kadar üşümemiştim. Sonra arkana bakmadan çekip gittin. Ben düşük tehlikesi atlatmamı aldırmadan seni bekledim, aradım. Tam 1 ay!" 1 ay'ı söylerken üzerine basa basa söylemişti.

"Sonra öğrendim ki, gitmişsin. Hem de ilk aşkınla. Ben seni bazen kendimden, kendi aşkımdan bile kıskanırken bana ne yaptığını bile bile canımı acıttın. Bahanen neydi? Aileni mi kaybetmiştin? Ama başka ailen vardı. Daha sakin yas tuta bilirdin. Daha acıtmadan, kırıp dökmeden." beline vuran ağrıdan nefesi kesilirken yüzünü acıyla buruşturdu.

Doktoru demişti, artık bazen uzun aralarla ağrıların tekrar ede bilir.

Mert Leyla'nın değişen surat ifadesiyle duraksadı. Elini karnına koymuş yüzünü buruşturmuştu.

İki adımda yanına varıp önüne eğdiyi başını kaldırdı. Ama yüzüne öyle dokunmuştu ki, sanki öfkelendiği kadına değil de incinir diye sevmeye korktuğu kadına dokunmuştu.

"İyi misin?"

Başını usulca kaldırıp gözlerinin içine baktı.

Dudaklarına engel olamadığı tebessüm kondu.

Tecrübesiz baba olacaktı.

Eğer bu zamana kadar yanında olsaydı tüm kontrollere beraber giderler hatta Mert daha çok soru sorar daha çok endişelenirdi.

"İyiyim. Böyle olması normal." dedi sanki biraz önce öfkesini kusan o değilmiş gibi.

Mert'in elini tutup karnının üzerine koydu. Saatlerdir hiç haraket etmeyen tembel bebeği sanki bir anda hiperaktifliyini geri kazanmıştı.

Ateş'in İzleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin