40.. Mutluluğun ismi Mehmet!

16.1K 572 58
                                    

Merhaba, canım okurlarım. Nasılsınız? İnşallah iyisinizdir.
Bazılarınıza göre bölüm geç geldi ama haksızlık etmeyin lütfen 5 gün önce bölüm yayınladım.
Sağlık sorunlarım var. İnternete çok fazla zaman ayıramıyorum. Yorumlarınıza ve mesajlarınıza geri dönemedim kusura bakmayın.

42ci bölün final bölümümüz olacak haberiniz olsun:) hem mutluyum hem hüzünlü.
Ressamın en sevdiği resmi ile vedalaşması gibi hissediyorum.. Ama özel bölümlerimiz var! Yeni kurgularım da var;)

Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar.. Size iyi okumalar..

Yorum yapmayı unutmayın..

💃❤️



Anne olmak bu dünyaya ne için geldiyini anlatırdı sana.
Acılar içinde bile kıvranırken bebeğini görmek, kokusunu içine çekmek için sabırsızlanıyordu. Dayanılmaz acıların bitmesi ve bebeğine kavuşacak olması dayanacak güç veriyordu ona.

Sonra tüm acıları küçük bir ağlama sesiyle yokoldu. Yerini heyecana, mutluluğa ve endişeye bıraktı.

Gözleri usul usul kapanırken bebeğini görüyordu. Tüm doğumhanenin duvarlarını küçük bedeninden çıkan sesiyle inletiyordu oğlu.

Umudu, dayanma gücü tek bir küçük vücutda toplanmıştı.

Doktorlar annesiyle görüşe hazırlarken küçük beyefendi daha da artırmıştı ağlamasını.

Mert ise ayrı bir alemdeydi. Bir tarafta çektiyi acılardan dolayı halsiz düşen sevdiği kadın diğer tarafta sabırsız oğluna aynı anda bakmak istiyordu.

Leylanın terden dolayı alnına yapışmış saçlarını arkaya doğru iterken alnına öpücük kondurup defalarca teşekkür etti.

Sevdiğini söylemekten ve teşekkür etmekten asla yorulmayacak bıkmayacaktı.

Sonra dünyaları doktorun kucağında onlara doğru geldi. Leyla'ya yaklaştırdıklarında mis gibi kokusunu içine çekti. Sonra doktor bebek ile birlikte uzaklaşırken artık Leylanın da gözleri kapanmıştı.

Ilk bakışları.. İlk koklayışları..

Mert ise yine şaşkınlık ve endişe duyguları eşliğinde etrafında olup biteni anlamaya çalışıyordu.

"Bebeğimizi nereye götürdünüz? Neden Leyla bayıldı?" diye etrafa ateş saçıyordu.

Deneyimsiz baba doğumhaneni bir birine katmıştı. İlerde hatırlayıp kahkahalarla gülecekleri hatıralar ediniyordu.

Doktor gerekli bilgiyi vererek Mert'in az da olsa sakinleşmesini sağlamıştı.

Leyla normal odaya alındıktan sonra koridorda bir o tarafa bir bu tarafa gitmekten ayakları yürüyemeyecek hale gelmişti Mert'in.

Ona taraf koşarak gelen Can'ı görünce kahkaha atıp "Caaan!! Baba oldum!! Babaa!" deyip sarıldı.

Heyecanını, mutluluğunu kilometrelerce öteden hissetmek mümkündü.

Şimdi çoşkulu deli haline Can da eşlik ediyordu.
"Dayısının aslanı doğdu mu! Hem de erken! Vay beee kimin yiğeni. Benim gibi o da dayanamadı artık!" deyip koridoru inletecek bir seste konuştu.

İkisi de heyecanlarını paylaşırken Can sonradan aklına gelmiş olacak ki "Peki Leyla nasıl? O nerede?!" diye sordu.

"Odaya alındı. Hemşire dışarı çıkmamı istedi."

Ateş'in İzleri Where stories live. Discover now