¤ Şeytan Görümce ¤

99.2K 3.2K 477
                                    

Aynı anda birden fazla duygu hissediyordum.
Öfke, kabullenmek istemesem de kıskançlık, korku , hüzün , hayal kırıklığı , terkedilmişlik hissi .
Sanki bütün herşey üstüme üstüme geliyordu. Nefes almakta bile güçlük çekiyordum.
Gitmek için sağ ayağımı geriye attım.
Aynı esnada başı benim tarafıma dönünce yine tüm düşüncelerim tepetaklak oldu .
Bakışları nda ki ışıltı bana yanıldığımı hissettiriyordu.
Bu çok farklı birşey di.
Asla tarif etmeyi beceremeyeceğim birşey.
Yeniden nefes aldığımı hissettim.
Eğer kaçarsam pişman olacaktım.
Ne var ise yanlarına gidip öğrenmeliydim.
Hem kesinlikle endişeli bir şekilde bakmıyordu.
Aksine çok rahattı.
Tamam , Aren her zaman öyleydi ama böyle bir durum da endişeli olması gerekmez miydi ?
Kızın bakışları Aren'in bakışlarını takip ederek beni buldu .
Bir kez daha kararımdan memnun oldum . Bakışları nda ki öfkeyi fark etmemek için aptal olmak gerekiyordu .

Ben daha sana papuç bırakır mıyım ?
Attığım geri adım ı ileri sürdüm .
Kırılmasın diye kitaplarımın üzerine koyduğum gülü usulca çantam dan çıkartarak onlara doğru yürümeye başladım.
Yürüdüğüm süre boyunca elimdeki gülü göstererek etrafa göz süzüyordum.
Bu benim 'herkes haddini bilsin' deme şeklim di .

Nihayet yanlarına gidebildiğimde Aren'e uzanarak çenesine küçük bir öpücük kondurdum .

Ben ve Aren'i çenesinden öpmek ?

Her seferinde hırslarımın kurbanı olmak zorunda mıydım?
Sanki kız anlamamıştı.
Aren'in yüzündeki şapşal ifade buram buram 'Mehir bunu ilk defa yapıyor' diye bağırıyordu.
Yanıldığımı umarak kıza doğru döndüm. 
Aynı öfkeli gözleri bedenim de dolaşıyordu.
Sanırım kıyaslama yapıyordu .
Çaktırmadan göbeğimi içeri çektim.

Biliyordum ki ayrıntıya girersem akşama kadar eleştiriden çıkamazdım , bu yüzden bakışlarımı yüzünden ayırmamayı tercih ettim .

Bir yerden başlamak gerekiyordu , çekinmeden pat diye sordum. 
'Sen kimsin?'

İkisi arasında hızla gidip gelen gözlerim yalan söylediklerine dair bir tepki arıyordu .
Fakat düşündüğümün aksine beni son derece şaşırtan bir cevap geldi .

'Kardeşim.'

Kardeşi mi vardı ?
Of yaptıklarımdan utanç duyuyordum.

'Üvey kardeşi'

Oh, neyse ki kısa süreli bir mahcubiyetti.
Demek ki haklıydım.
Zaten iç sesimin henüz hiç yanıldığını görmemiştim.
Bu kıza karşı ise 'Tehlike , tehlike ' diye bağırıyordu .
Kesinlikle yine haklıydı .

Durum karşısında sessiz kalmadan 'Bende sevgilisi' deyiverdim .

Aren'in şaşıran ifadesine karşın kızın öfkeden kızaran suratını izlemek eğlenceliydi.
Tabi güzel başlamışken güzel bitirmek istedim .
'Hediyeni aldım.'
'Çok güzel.' Dedim elimdeki gülü kaldırarak .

'Kabul ettin mi ?' Diye sordu .

'Evet ' diye cevapladım.
İşin doğrusu neye evet dediğimi bile bilmiyordum .
Sadece gösteriş yapmak istemiştim .
Umarım hediyeyi kastetmiştir.
Henüz onunla olmaya ve onunla olmanın getireceği şeylere hazır değildim .
Neyse ki bunu üvey kardeşinin bilmesi ne gerek yoktu .

Artık kızarmaktan öte morarmış kızı izlerken çoktan Aren'e karşı hislerinin olduğunu anlamıştım.
Şükürler olsun ki Aren ailesi ile kalmıyordu.

Hayal ettiğim hiçte böyle değildi.
Ben daha çok görümcem ile arkadaş gibi olmayı istemiştim.
Arıza çıkmasını değil!

'Bu durumdan akşam gelmezsin?'

KORWhere stories live. Discover now