26.Ben bu gece hiç içmedim

95K 3K 199
                                    

Yirmi beş mart gününü, sabahın köründe kalkmalı ve bardaktan boşalırcasına yağmurlu karşılamıştım.
Bu durumda bana bahçede sürpriz yapma ihtimalleri yüzde sıfır falandı sanırım.
Of, geçen sene çok güzel olmuştu ya. Şanssızım işte şanssız!

Uykumu almış olmanın keyfiyle yatakta iyice gerindikten sonra , kalkarak kendimi duşa attım.
Okula geç kalmamak adına mecburi kısa bir duş aldıktan sonra , dolabın karşısına geçip özenle en yeni en sevdiğim kombinlerimden birini üzerime geçirdim.
Kombinim uzun baldırlarımda biten pileli deri bir etekten ve yine üzerine vücuduma tam oturan ince bir kazaktan oluşuyordu. Altına da topuklu ayakkabılarımı giydiğim de tam bir ilkbahar başlangıcında yirmi ikinci yaş gününü kutlayacak olan doğum günü kızı oluyordum.

Her ne kadar bugün bir yaş daha büyümüş olsamda makyaj alışkanlığım değişmeyecekti.
Ben yine aynı , boyayı sevmeyen Mehir olacaktım. Rimel , hafif pembe bir allık ve bugüne özel bordo rujumu da sürdüğümde , artık hazırdım!

Son bir kez bir dağınıklık var mı diye odama göz atıp , olmadığını gördüğümde gülümseyerek odamdan dışarı çıktım.
Çok temiz insanım çok !

Mutfağa , kızların yanına hazırlanmış masaya geçtiğimde ikisi birden bana bakarak 'Bu ne hal?' diye sordu yine aynı anda.
Çünkü normal de okula giderken nadiren klasik giyinirdim , üniversite gibi bir ortamda da olsam spor giyinmek rahat oluyordu ne yapayım !
Eh bir de bordo rujum var tabi , onu da nadir sürerdim.

Anlamlı anlamlı ikisine bakarak 'İçimden geldi.' diye cevap verdim.
Allah allah! Genelde bu anda birbirlerine bakıp gülümsemelerine engel olamazlardı.
Tepkilerini mi ustalaştırdı bunlar ? İlginç !

Hızlı hızlı kahvaltımı edip ayaklandığımda garip bir şekilde bana bakıyorlardı. Haklıydılar , çünkü ben sabah , öğle , akşam fark etmez her öğünde sofra başında pineklemeyi seven bir insandım.
Bugün pineklemememin tabiki bir sebebi vardı!

İki arkadaşımın da güzel bir tesadüf eseri bugün dersi yoktu . Normalde bugün Yeşim'in dersi oluyordu. Bana iptal olduğunu söylüyordu ama ben bilerek yalan söylediğini düşünüyordum.
Öğrenmek istesem tabiki öğrenirdim ama yalan olduğuna neredeyse emin olduğum için kurcalamaya da üşeniyordum açıkcası.
Tahminimce bu ikisi bugün bana evde sürpriz bir yaş günü partisi hazırlayacaklardı ve uyanık ben bir an önce evi terk edip onların benim için hazırlığa girişmelerine yardımcı oluyordum!

'Derse geç kalıyorum da' dedim çaktırmamaya çalışarak gülümserken.
'Figen'in dersi var ya o yüzden geç kalmayayım.'

İkiside 'Anladık' anlamında kafasını salladığında tekrar gülümseyerek mutfaktan dışarı çıktım.

Portmantodan dün bugün için güzelce sildiğim parlak süet topuklu ayakkabılarımı çıkartıp ayağıma geçirdikten sonra paltomuda üzerime giydiğimde hazırdım!
Keyifle dışarı adım atıp , evime çok yakın olan taksi durağına kadar yürüdüm.
Okul pek yakın sayılmadığı için taksi büyük ihtimal epey tutacaktı ama tekrarlı binmiyordum zaten ,Yeşim'in arabasını kullanıyorduk biz.
Arada metrobüsü kullanıyordum ama şu an kullanırsam üzerimdeki kıyafetlerin buruş buruş olacağından emin olduğum için son noktayı taksiye binerek koydum.

Okulun önüne geldiğimizde ücreti ödeyerek indim. Kol saatimi kontrol ettiğimde tam zamanıydı , derse beş dakikam kalmıştı ve ders cidden Arıza Figenindi!

İçim yana yana ayağımdaki topuklular ve buruşmasın diye metrobüse binmediğim kıyafetlerimle merdivenleri yara yara çıktım.
Sınıf kapısına ulaştığımda henüz iki dakika vardı ve sınıf tam anlamıyla gır gır şamata dedikleri türdendi.
Amfiye çıkıp ileride boylu boyunca boş olan yere geçtiğimde istemsizce suratım asıldı.
Daha birkaç hafta önce Aren burada kucağımda yatıyordu!
Of! Yine sabah sabah Aren gelmişti aklıma ya!
Halbuki çok sinirliydim ben!
Bu gününü unutma Mehir hanım! Sinirini sakın unutma!

KORWhere stories live. Discover now