52.Nikahı ertelemek

30.5K 1.3K 122
                                    

Şiddetli bir baş ağrısıyla , yeni güne gözlerimi açtığımda beynim bir an ağrıyı göz ardı ederek farklı yeri taradı. Aren'in odasındayım! Neden buradayım ki? Hassiktir!

Hızla yerimden doğrulduğumda daha da şiddetlenen ağrımla yüksek sesle inledim. Birkaç saniye kıpırdamadan durunca hafifledi ve bende bu sırada neler olduğunu hatırlamaya çalıştım.

Şimşek çarpıyormuşçasına zihnimde aydınlanan sadece tek bir kelimeydi. Evlenmiyorum! Evlenmiyorum! Evlenmiyorum!

Siktir! Siktir! Siktir! Hareket ettikçe şiddetlenen ağrıyı umursamadan hızla yerimden fırladım. Ne halt etmiştim ben! Ay keşke hatırlamasaydım!

Panikle odanın içinde bir oraya bir buraya koşturdum. Ne bok yiyecektim şimdi? Yandım ben, yandım!

Tamam, pekala. Önce sakinleşmeliydim. Of , bilmeliydim! Geceyi sağlam çıkartamayacağımı bilmeliydim!

Pekala. Derin nefes al, ver! Al, ver! Yok , sakinleşemiyorum! Yaşadığım şok ile olduğum yere çöktüm. Ben kesinlikle boku yedim!

Dakikalar sonra aşağıdan Aren'in yüksek sesini işiterek irkildim. Bana bağırdığını sanmak beni şoktan ayıltmıştı. Yanımdaki kapıyı sessizce aralayarak aşağıyı dinledim.

"Neymiş, evlenmiyormuş! Ben ona karışamazmışım! Öyle sinirliyim ki Eren! Onu o adamlarla dans ederken bir görseydin şerefsizim benden daha çok sinirlenirdin. Hanımefendi bizi sikine takmadan bir gece organize ediyor yetmezmiş gibi dansçı erkek ayarlayıp ortamın dibini görüyor!"

Ama böyle olmamıştı ki! Onları takmadığım falan yoktu, geceyi ben organize etmemiştim. Eyvahlar olsun, çok fena dolmuş! Ben yukarıda bu tepkisi karşısında titrerken Aren biraz durup karşı tarafı dinledi. "Ne yapabilirim? Merak etme bir şey yapmayacağım. İstedi nikahı erteledik, evlenmiyoruz, daha ben senin kardeşine ne yapabilirim?"

Ne! Ne! Nee! Yok artık! Nikahımızı mı ertelemişti. Deli mi bu? Ya biz zaten evliyiz, nasıl erteleyebilir? Sarhoşken söylediğim iki cümleye nasıl kanar? Panikle ayağa kalkıp kapıyı açtım. Şiddetten kapı duvara çarparak gürültü çıkardı. Bunu duyduğunu biliyordum çünkü aşağıdan çıt çıkmıyordu. Telefonu kapatmıştı.

Çıplak ayaklarımın parkede çıkardığı sesler eşliğinde koşa koşa merdivenleri indim ve karşımda öfkesinden morarmış bir Aren buldum. Hah! Bende sinirimden kızarmıştım şu anda!

"Nikahı mı erteledin?"

"Evet, erteledim."

"Ya sen delirdin mi?" dedim şiddetle. "Biz zaten evliyiz, sarhoşken saçmaladığım iki kelime yüzünden nasıl nikahı ertelersin?" Çıldırmıştım. Deliye dönmüştüm!

Ben öfkeden bir oraya bir buraya dönüp yürürken o oldukça sakin "Sen öyle istedin." dedi omuzlarını silkerek.

"Aren , ben sarhoştum!"

"Olmasaydın. Gizliden gizliye ayarladığın dün gece, seni gördüğüm o manzara, alkolü bahane etmenin karşısında vereceğim tepkinin yanına bile yaklaşmıyor. Madem sen sıkılamazsın, madem başkaları sana karışamaz al , bende evlenmiyorum o zaman!"

Ay şimdi ağlayacağım. "Yemin ederim benim bir suçum yok Aren."

Bana sırtını döndü. Ben o adamlarla nasıl dans ettiğini gördüm, suçun olup olmamasıyla ilgilenmiyorum. Mutfakta kahvaltı edebilirsin, ağrın artarsa ilaç dolabının yerini biliyorsun. Ama lütfen sonra git Mehir"

Beni kovuyor muydu? "Aren?"

Cevap vermedi.

Omuzlarımı düşürerek mutfağa geçtim. Her şeye rağmen benim için hazırlanmış olarak gördüğüm masa biraz olsun umutlanmama, sonra gerçeği daha çıplak gözle görmeme ve sonra da ağlamama sebep oldu. Oturmuş ağzıma peyniri tıkıştırırken sessiz sessiz ağlıyordum. Ciddiydi. Gerçekten düğünü ertelemişti. Off. Ben bu durumu nasıl düzeltecektim?

KORWo Geschichten leben. Entdecke jetzt