36.Arenin Kayıp Kuzeni

76K 2.7K 368
                                    

Son birkaç günüm çoğunlukla Aren'den kaçarak geçiyordu. Düşündüğüm gibi kıyafetimin yırtmacını on santim kadar diktirmiştim. Evet, on beşe hatta belki yirmiye bile müsaitti ama o kadar kapatmaya da gönlüm el vermemişti. Hala açık olduğunun ve Arenin görmesinin tehlikeli olduğunu bildiğim için de teorik olarak kaçıyordum. Yani aslında kıyafeti kaçırıyordum. Bir ara o kadar bunalmıştım ki "Acaba beyaz giyececeğim için pişman olur muyum ?" "Gidip rengini mi değiştirsem ?" diye sormuştum kendi kendime. Bu adam henüz medeni halim bekarken bu kadar üzerime geliyorsa evlenince ne yapar tahmin bile edemiyordum. Ama diğer yandan da "Elbiseyle ilgili hiçbir şey hoşuna gitmese bile beyaz oluşunu seveceğini bildiğim için çıkarttırmak gibi bir delilik yapmaz." diye düşüyordum. Çıkarttırmak? Evet, her türlü deliliği bekliyordum. Kıyafet evimde bile değildi , kendisini kuru temizleme de muhafaza ediyordum!

Şimdi benim evimde karşılıklı yemek yerken bana ve etrafa attığı kurnaz bakışlarından tekrar ne kadar doğru bir karar verdiğim kanısına varmıştım. Araya giren mezuniyet telaşıyla bunun dışında kalan olumsuzluklar unutulmuştu ve buna memnundum. Su ve Onat dan o günden sonra tek bir ses seda duymamıştım.

"Smokinimi yarın almaya gideceğim , senin kıyafetini de alalım mı?"

"Bakmayacağına söz verirsen, neden olmasın." dedim bitirdiğim tabağımı kaldırırken.

"Abarttın değil mi?" "O yüzden günlerdir böyle kaçmaların."

Tezgaha yaslanarak yüzümü ona döndüm. "Belki biraz."

"Ne kadar?" dedi hesap sorar gibi bir ifadeyle.

"Derin bir yırtmacı vardı" yüzü birden şekil değiştirince hemen ekledim "Ama ben yırtmacı diktirdim."

"Niye kaçmaya devam ediyorsun o zaman?" "Gerçekten diktirdin mi?"

"Ya aşkım diktirdim ama , çok da kapalı sayılmaz."

"Şimdi anladım." dedi derin bir nefes alırken.

"Ama ne yapayım aşık oldum bir kere , insafsız o kadar güzel tasarlamış ki!"

Mimiklerinde ufak bir değişme olduysa da ciddiyetini bozmadı. "Yarın elbiseyi almaya gidiyoruz ve ben o elbiseye bakacağım."

"Söz ver o zaman , yoksa asla kabul etmem."

"Bakacağım dedim" diyerek masadan kalktı ve mutfaktan çıkarak salona kaçtı.

Pislik! Son gün yana yana kıyafet arayacak halim yoktu ya öyle de böyle de onu giyecektim!

Yediklerimizi bulaşık makinesine kaldırdıktan sonra bende peşinden gidip kanepeye yanına oturdum. Survivor izliyordu! Benim evimde!
"Utanmıyor musun sevgilinin evinde şu çıplak hatunlara bakmaya sen?"

Elindeki kumandayla bir anda televizyonu kapatınca öylece şaşırıp kaldım. "Sana bakayım o zaman?"

O günden sonra hiç birliktelik yaşamamıştık. Ya ben kaçmıştım ya da fırsat olmamıştı. Sanırım bir hafta kadar oluyordu. Öyle korkmuştum ki bana kalsa kendimi evlenene kadar sıkar bir daha da onunla yatmazdım. Ama ona ne diyecektim? Daha önce zaten birlikte olduğun bir adamı hiç bir engel yokken nasıl uzaklaştırırdın? Ve gittikçe de bana yaklaşıyordu şu anda!

"Kızlar gelir şimdi." dedim aklıma ilk geleni anında sallayarak.

"Yatak odana gidelim zaten."

"Hayır."

"Ne?"

"Şey, ben." dedim ve sustum. Nasıl olsa konuşturacaktı beni, bari yorulmamış olurdum.

KORWhere stories live. Discover now