48.Adım adım

48.4K 1.4K 99
                                    

Karşılıklı oturmuş kahvaltımızı ederken aramızda çıt çıkmıyordu. Öyle karman çorman bir ruh halindeydim ki parmağımda 'Ben buradayım!' diye bağıran yüzüğe sevinemiyordum bile. Suratımı kendimi zorlayarak biraz daha astım. Dün akşam daha fazlasını konuşamamıştık çünkü azıcık, çok az tahrik oluşum meseleyi o anlığına kapatmıştı. Gözümün önüne gelen görüntüler yerimde rahatsızca kıpırdanmama sebep oldu. Aren tam bir şeytandı! Gerçekten.

Karşımda pes edercesine nefesini üfleyerek geriye yaslandı. "Pekala." dedi kollarını bağlayarak. "Ben bunu senin için istiyorum."

Ona 'Komik olma!' der gibi baktım. "Benim için bir şey istiyorsan benim kararlarıma saygı duy, yeterli."

"Bak ben babam gelecekken senin baban da gelir ve ortam biraz olsun yumuşar diye düşündüm. Sonuçta sonsuza dek bu şekilde kalmayacaksın öyle değil mi? Eninde sonunda bu  küslük bitecek."

Ağzım şaşkınlıktan beş karış açık kalmıştı. "Sen, sen ciddi misin?"

"Tamam. Aslında ben , aramızda çok büyük bir yaş farkı yok, biliyorsun bende senin gibi annesiz büyüdüm ve babama bundan dolayı her zaman çok düşkün oldum. Seninde öyle olduğunu biliyorum."

Ses tonu çok ciddiydi ama yinede gözlerimi devirmeme engel olamadım. "Ben annesiz büyümedim Aren , annem olmayan bir kadını annem sanıyordum."

"Ama sana doğru düzgün annelik yapmamış bir kadını. Bu aynı şey , sende babana daha düşkündün."

Doğrularak dirseklerimi masaya yasladım ve yüzümü ellerimin arasına alarak doğrudan ona baktım. "Lütfen , neyi tartışıyoruz ? Neden bunu konuşmak zorundayız? Evet daha düşkündüm , ama bir pislik olduğunu bilmiyordum. Aynı şey değil , benden bir hayat çaldılar. Seninki ise olduğu gibi." Duraksayıp nefes aldım. "Bu işe ortak olduğu için baban gelmesin diyemem , isteklerine saygı duyuyorum ve senin için katlanabilirim. Lütfen sende benimkilere duy."

"Haklısın." diyerek beni onayladı ve bende sonunda rahat bir nefes alabildim. "Ben sadece seni düşünüyorum. Eksiksiz ve mutlu olduğun bir gün olmasını istiyorum. Yalnız hissedebileceğini, yanında olmasını istediğini düşündüm çünkü bazı geceler uykunda 'Baba' diye mırıldandığını duyuyorum. Of , bunu söylememeliydim!" derken elleriyle yüzünü pot kırmışçasına kapattı.

Bu sefer ağzımın açık kaldığı zaman daha uzundu. Epey uzun! Ben rüyamda babamı mı sayıklıyordum? Garipti, çünkü oldukça az aklıma geliyordu ve ben kendimi hiç olmadığım kadar aile içinde hissediyordum. Asla yalnız hissetmemiştim.

Yerimden kalkarak Arenin yanına yürüdüm. Ellerini , kapattığı yüzünden ayırıp kucağına oturdum ve belime sardım.

"Ona karşı telafisi olmayan çok fazla kırgınlığım var. Telafisi olmayan diyorum çünkü af dilemeyeceğini biliyorum. Rüyalarıma neden girdiği hakkında hiçbir fikrim yok , onu neredeyse hiç düşünmüyorum. Yalnızlığa gelecek olursak . Sen ve Eren fazlasıyla hayatımı dolduruyorsunuz. Kızlar da var. Tabi sadece kızlar varken biraz eksiktim , sen geldiğinde tamamlandım ve Eren ile birlikte bir ailenin varlığını hissettim. Artık hiç eksik yok." dedim ortaya çıkmış gamzesini öperek. Rahatlamıştım. Aramızdaki gerilimin bitmesinin huzurunu yaşıyordum.

"Bize aile diyorsan ve artık hiç eksik yoksa , çocuklarımız meydana geldiğinde tüm bunlar için ne diyeceğini çok merak ettim şimdi."

Güldüm ve dudağından öperek başımı omzuna koydum. "Daha evlenmeden çocuk muhabbeti yapıyorsun."

"Ben hep çocuk muhabbeti yapıyorum. Çok çocuk yapacağız."

Kıkırdadım. "Emrin olur."

"Haydi barışmamızı bir zar atarak kutlayalım."

KORWhere stories live. Discover now