"Birinci Bölüm"

29.9K 869 61
                                    

Sabah erkenden uyanmış annesine güzel bir kahvaltı hazırlamak istemişti.Gerçi o sabah namazından sonra uyumaz keraat geçene kadar ya kitap okurdu yada kuran-ı kerim.Sonrada uykusu gelir ve tekrar yatardı ama bugün annesine sürpriz yapmak istemişti.

Son kez masaya baktığında herşey hazırdı.Tam annesini uyandırmaya gidecekti ki kapıya yaslanmış tebessümle onu izlemekte olan annesini gördü.Kim bilir ne zamandan beri onu seyrediyordu.Genç kız yanına gidip yanağına öpücük kondurup sıkı sarıldı.Annesi onun herşeyiydi.Bu hayattaki tek varlığıydı onun.Ne yaparsa yapsın onun hakkını asla ödeyemezdi.

"Hayırlı sabahlar benim melek annem"

Annesi kızının saçlarını okşayıp alnından öptü sevgiyle.Sonra yüzüne muzip bir ifade takınıp konuşmaya başladı.

"Sanada hayırlı olsun kuzum.Ne o birşey mi oldu?Yoksa benden birşey mi isteyeceksin?

Genç kız dudaklarını büzüp küsmüş numarası yaparak kolarını göğsünde birleştirdi.

"Aşk olsun meleğim.Ben ne zaman öyle şeyler yaptım.Hem ben biricik anneciğimde süpriz yapamayacak mıyım?İçimden geldi bende yaptım."

Annesi tebessüm ederek yanına oturttu genç kızı.Aklına gelen düşünceyle gözleri dolmaya başlamıştı.Sahi ne zaman bu kadar duygusal olmuştu?
Genç kız annesini görüp telaşlanmıştı.

"Meleğim ne oldu?Hastalandın mı yoksa?Dur bekle ilaçlarını getireceğim."

Son zamanlarda annesi herşeyden nem kapar olmuştu.Haliyle genç kız annesinin davranışlarından anlamaya çalışıyordu çünkü annesi genelde hastalandığı zaman söylemeyip kendince atlatmaya çalışanlardandı.

Genç kız tam ayaklanmıştı ki annesi kolundan tutup tekrar yerine oturttu.Yaşlı kadın derin bir nefes aldı.

"Kızım, benim korkum ne hastalık ne de ölüm.Ben sensizlikten korkarım.Çünkü benim herşeyimsin.Sen olmazssan işte ben o zaman acıdan ölürüm.Biz seninle hem yoldaş,hem arkadaş hem kardeş hemde ana-kız olduk yavrum.Tabi ki birgün ayrılacağız.Sende bir yuva kurup uçacaksın bu evden.O yüzden alıştırma kızım beni böyle şeylere."

Genç kızın gözlerinden yaşlar süzülmeye başlamıştı.Annesinin yüzüne bakamıyordu.Nereden gelmişti meleğinin aklına böyle şeyler?Hem o evlenmek istemiyordu ki.Annesini nasıl yalnız bırakırdı?Göz yaşlarını hemencecik silip yüzüne o güzel gülümsemelerinden birini takıp konuşmaya başladı.

"Kızın burada sana güzel kahvaltı hazırlasın sende oturup iştahla yiyeceğine burada oturup ağlıyorsun.Meleğim sen beni bu evden kovmadan gitmem ki.Hatta kovsanda gitmem.Haydi şimdi başla kahvaltına bende çayını koyayım."

Genç kız bu cümleleri kurarken gençliğini hatırlamıştı Saadet hanım.Oda böyle konuşurdu.Oda evlenmeyecekti.Ama evlenip yuvasını kurmuştu.Hemde severek evlenmişti.Kızıda elbet birini sevecek ve onunla mutlu bir hayata adım atacaktı.

Güzel bir kahvaltıdan sonra genç kız hazırlanıp annesiyle vedalaşıp sonrada evden ayrılmıştı.
Arkadaşıyla ortak bir kafeleri vardı.Sadece kızlara özel bir kafeydi burası.En çok da evine yakın olmasını seviyordu.15 dakika sonra kafenin önüne gelmişti.İki katlı pembe renkte şirin bir kafeydi.Tabi kızlara özel olunca kızlara hoş gelecek bir renk seçimi yapmışlardı.Alt katı kafe üst katı kütüphaneydi.En sevdiği yerlerin başında geliyordu kafeleri.Gerçi kendi kafeleri olması ayrı birşey ama onların olmasaydı bile yine de çok severdi.
Kafenin önünde deniz manzarası vardı.Bu yüzden hatrı sayılır müşterisi vardı.İçeri girince feracesini çıkarıp askılığa astı.Beyza'nın yanına doğru ilerlemeye başladı.Beyza genç kızın en yakın arkadaşıydı.Birbirlerinin herşeylerini bililerdi her en yakın arkadaş gibi.
Beyza sıkı sarılmıştı genç kıza.Genç kız kocaman bir gülümsemeyle karşilık verdi Beyza'ya.

"Sonunda prensesimiz teşrif edebilmiş.Telefonlarımıda açmıyorsun.Bugün evinize gelecektim eğer gelmeseydin."

Genç kız Beyza'nın sitemli sözlerine karşı derin bir nefes alıp sıkıntıyla dışarıya verdi.

"Beyza özür dilerim.Ama annem son zamanlarda biraz rahatsız.Onu yalnız bırakamıyorum.Ama bundan sonra daha çok gelmeye çalışacağım."

Beyza gözlerini büyültüp hemen yanındaki sandalyeye oturtmuştu genç kızı.

"Ne olmuş Saadet anneme?Neyi var?Çok mu hasta?

Hiç nefes almadan bir çırpıda sorularını sıralamıştı Beyza.

"Sakin ol Beyza.Annem iyi şuan Allah'a şükür.Havalar soğumaya başladı ya oda üşütmüş biraz."

Saadet hanım astım hastasıydı ve hastalanmaya müsait bir yapısı vardı.Bu yüzden hep ilgiye ihtiyacı vardı.En çok da kızından.

"Oh tamam ya Elhamdülillah.O zaman keşke gelmeseydin.Kalsaydın Saadet annemin yanında."

Genç kız minnet dolu gözlerle Beyza'ya baktı.

"Allah razı olsun.Ama meleğim dedi ki
'Beyza kızımı çok yalnız bıraktın.Git bugün yanınada gönlünü al kızımın.'"

Beyza'nın gözleri dolmuştu.Beyza"nın annesi yıllar önce kalp krizi geçirmiş ve hayata gözlerini yummuştu.Babasıyla tek başına yaşıyordu.Babasının da ona iyi davrandığıda söylenemezdi.Annesi öldükten sonra Saadet hanım onuda kızından ayırmamış öz evledı gibi sevmişti.Kızına ne alırsa Beyza'yada aynısından alır annesinin yokluğunu hissetirmemeye çalışırdı.

"En yakın zamanda Saadet annemi ziyarete geleceğim."

Genç kız Beyza'nın ağlamasını istemediğinden konuyu değiştirmişti.

"Beyza yeni kitaplar gelecekti geldi mi?"

"Evet yukarıda bende seni bekledim yerlştirmek için.Biliyorsun pek anlamam böyle şeylerden.

"Tamam o zaman hadi gel yerleştirelim."

Selamün Aleyküm kardeşlerim öncelikle şunu belirtmek istiyorum benim ilk hikayem olacak eğer sizde beğenirseniz İnşAllah.Gerçekten yorum yaparsanız çok sevinirim.Bu bölüm biraz bilgilendirici oldu.Hatalarımı ve beğenmediğiniz bir şey olursa lütfen söyleyin.Şimdilik Allah'a emanet olun.

SABIR "TAMAMLANDI" Where stories live. Discover now