4.Bölüm:Gözler

11K 578 5
                                    

Ölüm...Kimsenin aklına gelmeyen sadece bit mezar taşı yada bir cenaze arabası veya yakınlarımızın bu dünyadan göçüp gitmesiyle aklımıza gelen kelime.Daha doğrusu korku...
İnsanoğlu ne kadar gariptir ki aklına ölümü pek getirmez sanki ölümsüzmüş gibi yaşamına devam eder.Hergün okunan ölüm selalarını kimi duymazdan gelir kimisi ise 'Allah rahmet eylesin'deyip geçer.İnsanlar umursamazca sayılı nefeslerini tüketirken hayali ölüm saati tıkır tıkır işlemektedir...

Şu iki gündür ölümü aklımdan çıkaramıyordum.Kalbimin tümünü ölüm korkusu kaplamıştı.Gitmeyede niyeti yoktu.

Beyza hala yoğun bakımdaydı.Bir günlük zamanı azalıyordu.Daha uyanamamıştı.Korkuyla bekliyordum.Ölüm korkusuyla...

Sabahın ilk saatlerinde anneme hastanenin adresini vermiştim.Kısa bir süre sonrada hastaneye gelmişti.Dün gece olanları anlatmak çok zor olmuştu ama zorda olsa başarmıştım.Şimdi de Beyza'nın odasının önünde dua ediyordu.

Yaşananlar aklımdan çıkmıyordu bir türlü.Beyza'nın o gül yüzü, aramızda geçen şakalaşmalar,sahildeki yürüyüşlerimiz ve bir çoğu...Anılar saklandıkları yerden çıkarken canım yanıyordu.Belki de bir daha hatırlayabileceğim anılarımız olmayacaktı.

Şimdi yapabileceğim hiçbir şey yoktu.Okuduğum kuranıma sıkı sıkı sarılıp dua etmekten başka.Belki de en güzeli.

Süzülen yaşlarım kuranımı ıslatırken görüş alanım bulanıklaşmaya başlamıştı.Kuranımı öpüp kapattıktan sonra sandalyedeki çantama geri koyup annemin yanına doğru yaklaştım.Annem benim geldiğimi fark etmemişti.Gözlerini kapatmış elleri açık bir biçimde dua ediyordu.Rahatsız etmesem daha iyi olacaktı.Bu yüzden geri sandalyeme oturup Beyza'nın uyanmasını bekledim sabırla...

Gelen seslerle uykuya bulanmış gözlerimi araladım.Beyza'nın yanındaki odaya bir hastayı yerleştiriyorlardı.Odaya yerleştirilen yaşlı bir kadındı.Tahminimce 70'li yaşlarındaydı.Odanın dışında bir adam ve kadın bekliyordu.Adam elli yaşlarda gibi görünüyordu.Kadın ise yirmi yaşlarında.Kardeşlerdi sanırım.Suratlarında hiçbir ifade yoktu.
Nasıl bu kadar sakin kalbilmişlerdi şaşırmıştım doğrusu.Belkide çok üzüldükleri için şok geçirmişlerdi.Kadın ruhsuz bir şekilde bana bakınca utanarak önüme döndüm.Burada oturup insanları dikizliyordum resmen.

Gözlerim annemi aramaya başlamıştı ama bulamamıştı.Ayağa kalkıp koridorun sonuna kadar gidip baktım.Ama yine de görememiştim.Telefonumu elime alıp annemi aradım.İkinci çalışta açmıştı.

"Annecim neredesin?"

"Kızım namaz kılıyordum birazdan geliyorum."

"Tamam anne"

Telefonu kapatıp cebime koydum.Annem geldikten sonra bende gidip namaz kılmalıydım.

Beyza nasıl olmuştu acaba.Seri adımlarla camın önüne gidip Beyza'yı izlemeye başladım.Dünden farklı birşey yoktu.Zamanı daralıyordu.Ne olur uyan artık.Gözlerim dolmaya başlamıştı bile.Hayır ağlamamalıydım.Sabırlı olmalıydım.Dayanmalıydım.Ellerimi yüzüme yelpaze yapıp havalandırdım.O sırada omzumda bir el hissedince arkama döndüm.Annem ne ara gelmişti.

"Anne sen ne zaman geldin?"

"Az önce.Hadi şimdi sende git de geç olmadan kıl namazını."

Kafamı sallayıp çantamı aldım.Son kez Beyza'ya bakıp uzun ve geniş koridorda yürümeye başladım.İnsanın elinden birşey gelmemesi ne kadar da kötüydü.Sadece beklemek...Sabırla beklemek...Allah sevdiği kuluna dert verirdi.Derdimi bakınca beni çok sevmesini temenni ettim.Tabi isyan etmemek lazımdı.Sonuçta bizden daha kötü durumda olan insanlarda vardı.Elhamdülillah halimize.Allah'a herşey için şükür ettim.Dünyada sınav halindeydik.Eğer isyan edersem geçemeyecektim.
Bu düşüncelerle çoktan mescide gelmiştim bile.Ayakkabılarımı çıkardım.Öğle namazına niyet edip namazıma başladım.Huşu içinde namazımı eda ettikten sonra ellerimi semaya kaldırıp dua etmeye başladım.

SABIR "TAMAMLANDI" Kde žijí příběhy. Začni objevovat