SABIR "TAMAMLANDI"

47.Bölüm:'Gitme'

"Tamam anlaştık o halde yarın buluşuyoruz.Sen Beyza'ya haber verirsin.Hadi görüşürüz."

Balkonun kapısı aniden açılınca telefonu düşmekten son anda kurtarmıştı.Nisa duymasın diye kuytu köşelerde kaç günden beri aklındakini yapmaya çalışsada her seferinde Nisa'ya yakalanıyordu.Neyse ki bu sefer konuşmanın bitimine denk gelmişti.

"Bu soğukta ne yapıyorsun balkonda?"

"Ee şey biraz hava almak istedim o yüzden yani."

"Bende hava alayım bari."

Nisa tebessüm edip yanına geldiğinde genç adam, yandan onu izlemeye başladı.Tebessüm ettiğinde veya gülümsediğinde yanağında belli belirsiz çıkan gamzeye baktı.Bu hiç belli olmayan gamzeyi evlendiklerinde fark etmişti.
Genç kız yüzünü ona döndüğünde bakışlarını gamzesinden çekip gözlerine çevirdi.

"İçimden bir ses benden birşeylerin saklandığını söylüyor."

Kağan gözlerini kaçırmak yerine tamamen ona dönüp korkuluklara yaslandı.Yüzüne ukala bir tebessüm takındı.

"İç sesin ne olduğunuda söyledi mi bari?"

"Yok daha söylemedi ama an meselesi"

"Tamam söylediğinde haber ver de bende bileyim ne saklamışım.Bak senin bu iç sesin fazla yoruyor bünyeyi haberi olsun.Bu söylediklerimi aynen ilet ona."

Genç kız kıkırdayıp kapıya yöneldi.

"Sana ne cevap verdiğini duymak istemezsin."

Kağan kapıyı tutup Nisa'yı durdurdu.

"Söylemezsen burada donarak ölürüz."

"Tamam söyleyeceğim ama önce kapıyı aç."

Kağan gözlerini kısıp kaçmayacağına emin olmak istedi.

"Sen bana güvenmiyor musun?Söyleyeceğim dedim ya."

Kapıyı bırakıp kenara çekildi.Nisa Kağan'ın bıraktığı kulbu tutup kapıyı açtı.

"Onu susturamazmışsın.Ha birde dil çıkarıyor."

Genç kız gülümseyerek içeri girdiğinde Kağan arkasından söyleniyordu.

"Pes kızlarla uğraştığımız yetmiyormuş gibi birde iç sesleri var."

Nisa bir an yerinde durup arkasına döndü.Yine iç sesi birşeyler söyleyip zihnini bulandırmayı başarmıştı.Zaten Eylül ve Cahide Hanım'ın gizli konuşmalarına kulak misafiri olmuş Kağan'ın eskiden tanıdığı ve şuan görüşmediği kızların mesaj atıp aradıklarını duyduğunda kendini kötü hissetmişti.

"Kızlarla uğraşıyorum derken?"

Sesi istemsiz sert çıktığında Kağan afallayıp şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı.

"Uğraşıyorum değil uğraşıyoruz dedim.Yani genel olarak söyledim."

Nisa başını sallayıp 'peki' dedi.Bu sert çıkışına Kağan gülmeye başlayınca kaşlarını çatıp kollarını önünde bağladı.

"Neye gülüyorsun?Gülünecek birşey yok ortada."

Genç adam boğazını temizleyip gülmeyi bıraktı.

"Yok gülmüyorum.Öyle bir an şey oldu da.Neyse ben acıktım ya hadi aşağıya inelim."

Nisa,Kağan'ın gülümsemesini zor bastırdığını fark ettiğinde gözlerini devirip yoluna devam etti.Genç adam kahkaha atmamak için dudağını dişledi.Bu kız kıskanınca çok tatlı olduğunun farkında mıydı ki?..