9.Bölüm:Süs Mankeni

8K 506 31
                                    

Nefes nefese koşuyordu.Aldığı nefesler yetmiyordu ciğerlerine.Saklanacak yer arıyordu ama her yer zifiri karanlıktı.Korku dolu gözlerle etrafına bakıyordu.Dizleri titremeye başlamıştı.Bedeni bitmişliğin sinyalini verirken içinden dualarını sıralıyordu.Önünü görmeden koşmaya devam etmeye başladı.Arkasından gelen seslerle içi ürpermişti.Korkuyordu.Bir çıkış arıyordu.En sonunda bir uçurumun kenarına gelmişti.Bir arkasına birde uçsuz bucaksız uçuruma bakıyordu.Karanlıktan kim olduğu seçilemeyen surete bakıyordu.Kimdi?Ne yapmıştı ona?Oysa ki o suçsuzdu.Gözlerinden yaşlar süzülürken yapacağı şey için Rabbin'den af diledi.Başka çaresi kalmamıştı.

"Benden kaçabileceğini mi sanıyorsun?"

Duyduğu korkunç sesle kapalı gözlerini açıp karanlığa dikti.

"Seni kim kurtaracak söylesene."

Karşısındaki adam alayla kahkaha atarken genç kız tırnaklarını eline geçirdi.Hayır o yalnız değildi.Onun herşeyin sahibi olan Rabbi vardı.Göz yaşlarını silip yüzüne buruk bir tebessüm yerleştirdi.

"Rabbim kurtaracak.Seni bana imtihan olarak verdiyse dermanınıda verir."

Adam tekrar alayla kahkaha atmıştı.

"Ya demek öyle.Arkanda uçurum önünde ben varım.Yani her yanın ölüm.Kurtuluşun yok."

Adam yavaş adımlarla genç kıza yaklaşıyordu.Evet korkuyordu genç kız ama onun Rabbi vardı.Korkmamalıydı.Adam ne kadar yaklaşıyorsa genç kızda bir o kadar uçuruma adım atıyordu.

"Ee hadi ama bence tercihini benden yana yapmalısın.Hem sen uçurumu seçersen nasıl eğleneceğim."

Genç kız konuşmuyor içinden dualarına devam ediyordu.Bu adama teslim olmaktansa uçurumla hayatını sonlandırmak daha güzel gözüktü gözüne.

Adam bir adım daha atmıştı ki ne olduğunu anlayamadan yere yığılmıştı.Genç kızın ağzından tiz bir çığlık kaçmıştı.Adamın yere düşmesiyle yüzü karanlıktan sıyrılıp ışıkta belirmişti.Gördüğü tanıdık simayla ağzı açık kalmıştı.Gözleri onu kurtaranı arıyordu ama bulamıyordu.Kaybolmuştu.Ellerindeki ağırlıkla gözleri ellerine kaymıştı.Bir kağıt parçasıydı.Elindeki katlanmış kağıdı açtı...

"Nisa uyan artık.Kendine gel."

Omuzlarının sarsılmasıyla dehşetle gözlerini açmıştı genç kız.Oturur pozisyona gelip etrafa bakmaya başladı.Rüya olduğunu anlaması fazla uzun sürmemişti.Hayatında ilk defa bu kadar çok korkmuştu genç kız.Kendine gelmesiyle şaşkın bakışlarla onu izleyen Beyza'ya sarılması bir olmuştu.Şuan en çok buna ihtiyacı vardı.Birinin onun yanında olmasına...

Beyza ilk başta ne olduğunu anlayamasada genç kızın sakinleşmesini bekledi.Sırtını yavaşça sıvazlarken bir yandanda teselli ediyordu.

Nisa kendine gelip ayrılmıştı can dostundan.Hıçkırıkları iç çekişlere dönüşmüşken Beyza ne olduğunu anlatmasını bekliyordu.

"Nisa ne oldu?Niye böyle korktun?"

Nisa arafta kalsada anlatmayı tercih etmişti.İçinden bu korkuyla harmanlanmış zehri atmak istiyordu.Derin bir nefes alıp anlatmıştı bir çırpıda olanları.Hala korkuyordu ama birazda olsa sakinleşmişti.

"Nisa kimdi o gördüğün?"

Beyza'nın sorusuyla zihnini yokluyordu ama sadece bulanık bir yüz görüyordu.Hatırlamıyordu.Oysa ne kadar çok isterdi hatırlamayı.

"Hatırlamıyorum Beyza.Yüzü bulanık ama elinde mavi bir çakı vardı."

Beyza kafasını sallayıp bir yeni soru daha sormuştu.

SABIR "TAMAMLANDI" Where stories live. Discover now