55.Bölüm:"Teşekkür Ederim"

4.9K 398 54
                                    

"Oy oy yanaklara bak hemen nasılda kızardı.Utandın mı sen?"

Genç kız, yanaklarını kıskaç gibi sıkan elleri indirip ters ters Eylül'e baktı.Sıkıntıyla nefesini verdi.

"Kes şunu artık.Senin yüzünden yanaklarım kızardı.Söylediğime de pişman ettiniz."

"Bak bak hemen de sinirlenirmiş.Ya seni yerim ben."

"Hayır ya..Nisa bari sen yapma!"

Beyza yüzünü kapatıp anlamsız bir kaç sesle sızlandığında Nisa ve Eylül'ün kahkahaları birbirine karıştı.

"Poyraz abimde ne yere bakan yürek yakanmış.Eee düğün ne zaman? Daha kıyafet seçeceğim.Biliyorsun öyle sıkıştırmaya gelmez şimdiden hazırlık yapmam lazım.Sonuçta gelinin kız kardeşiyim."

"Haklısın valla Eylül'cüğüm.Bunun elbisesi, şalı ayakkabısı daha sayamadığım neler var."

Beyza şaşkınlıkla 32 diş sırıtan Eylül'e bakıp sertçe yutkundu.Daha görüşmemişlerdi bile hemen düğün konusunun geçmesi onu ister istemez biraz germişti.

"Daha görüşmedik bile Eylül hemen ne düğünü?"

Eylül umursamazca omuz silkip fındıklı kurabiyesinden küçük bir ısırık aldı.

"Ne fark eder ki? Sonuçta siz birbirinizi tanıyorsunuz.Yani bu görüşmenin sonu büyük ihtimal olumlu olacak.Poyraz abimi tanıyorsam bir kaç ay içinde nikah masasına oturursunuz."

Beyza yudumladığı çayı püskürtürken beraberinde gelen öksürük kriziyle nefes almaya çalıştı.Bir kaç ay mı demişti o?!

Eylül telaşla yerinden kalkıp sırtına vururken Nisa uçarak gittiği mutfaktan suyu getirmiş içirmeye çalışıyordu.

Sudan bir yudum içip nefes alabildiğinde Eylül hala sırtına vurmakla meşguldu.

"İç organlarım yer değiştirdi Eylül.Sen bugün beni öldürmeye niyetlisin anlaşılan."

"İyilikte yaramıyor arkadaş."

Eylül göz devirip yerine oturdu.Beyza sırtını duvara yaslayıp,acıyan boğazını ovalarken bakışlarını iki genç kızın arasında gezdirdi.Şaka yapıyorlardı tabi ki...

"Hayırlı işlerde acele edilmesi gerektiğini biliyorsun Beyza.Evlilik zaten çok uzamaz.Ayrıca Poyraz'ı tanıyorsun.O iyi biri."

Genç kız Nisa'ya bakıp başını sallayarak onayladı.Haklıydı.Bu zamana kadar hiç bir kötülüğünü görmemişti.Gerçekten iyi biriydi.Lakin evliliğin bu kadar çabuk olması onu hem şaşırtmıştı hemde korkutmuştu.

Korkmuştu çünkü hayatında özeneceği bir evlilik görmemişti.Evet belki Saadet annesi ve Musa amcasının çok güzel bir evlilik hayatı olmuştu.Saadet annesinin gülücüklerini görmüştü lakin bu mutluluk gülücüklerinin,annesinin gözyaşlarını gördüğünde pek bir değeri kalmıyordu.

Aynı şeylerin kendisine olmasından korkuyordu.Annesinin acısını yaşamaktan ,bir gün çocukları olduğunda onlarında kendisi gibi oradan oraya savrulmasını, sahipsiz kalmasını istemiyordu.

Nisa,elini Beyza'nın elinin üstüne koydu.Ne düşündüğünü,ne hissettiğini biliyordu.Tebessüm edip yüzüne baktı.

"Beyza..Korkularını biliyorum ama  Poyraz'ın asla seni üzmeyeceğini de biliyorum.Kaldı ki böyle bir şey olsa bile sen kimsesiz değilsin.Her zaman yanındayız.Bir seslensen duyacak kadar yakınında olacağız.Lütfen artık şu kötü düşünceleri kafandan at ve gülümse."

Beyza dolmuş gözlerine rağmen Nisa'nın dediğini yapıp gülümsedi.Gözlerini kırpıştırıp gözyaşlarını geri gönderdi.Ağlayarak,üzülerek bu güzel anları öldürmemeliydi.Bu yersiz korkularını,saçma düşüncelerini zihninin odacıklarından çıkarıp üzerlerine kilit vurdu.

SABIR "TAMAMLANDI" Where stories live. Discover now