46.Bölüm:Yara

4.9K 438 13
                                    

Genç adam dumanı üstünde tüten çayından bir yudum alıp tekrar eski yerine bıraktı.Balkon ne kadar yeteri kadar havadar olsada içinin yangınını dindirmiyordu.Bilmediği birşey yakıyordu canını.Aldığı nefesi seslice dışarı verdi.

"Böyle olmaz konuşmalısın.Benim gibi olma kardeşim.Şu halime bak sevdiğim kızla iki yabancı gibiyiz."

Başını belli belirsiz sallayıp elini saçından geçirdi.Söylemeliydi.Ne olursa olsun artık içindeki hesabı kapatmalıydı.Sonuçları ne doğurursa doğursun...

"Haklısın.. Sadece şu Mert itinin yakalanmasını bekliyorum.Hayır anlamıyorum yakaladığımız adamların dediği yerlere tek tek gidip baktık hiç birşey bulamadık dalga geçtiği notlar haricinde."

Kağan Poyraz'ın son sözlerine kaşlarını çatıp bakışlarını çevirdi.

" Not derken nasıl notlar bunlar?"

Poyraz elini cebine atıp çıkardığı kağıtları masaya bıraktı.Kağan merakla masadan kağıtları alıp hepsini okumaya başladı.

'Nisa' ma selam söyle."

'Boşuna uğraşmayın beni asla bulamayacaksınız!'

'Çok yakında onu alacağım.'

Öfkeyle kağıtları parçalara ayırıp masaya fırlattı.Yüzünü sıvazlayıp kendine gelmeye çalıştı.

"Adam resmen dalga geçiyor bizimle."

"Bir yolu mutlaka olmalı bu böyle devam edemez.Bu kadar kolay olamaz olmamalı!"

Söylenerek ayakta balkonu turlarken gözleri bahçede oturan kızlara takıldı.Bakışları etrafına gülücük saçan Nisa'yı bulmuştu.Gözlerinde Nisa varken beyninde okuduğu cümleler yankılanıyordu.Hemde Mert'in ağzından..

'Çok yakında onu alacağım.'

Bu ihtimal aklını kuşatırken kalbine saplanan hançerle oturdu sandalyesine.Gözlerini bir an olsun Nisa'dan ayırmamıştı.Kolunun tutulmasıyla bakışlarını Poyraz'a çevirdi.

"Ne yapıyorsun sen?Aç elini çabuk!"

Arkadaşının telaşlı sesiyle eline baktı.Yumruk halindeki elinde ince bir sızı hissettiğinde avucunun içindeki kırık bardak parçalarını azad etmişti.Oysa eline aldığını dahi hatırlamıyordu.

"Off oğlum ya bekle pansuman yapacağım."

Poyraz ilk yardım çantasını almaya gitmişti.Tekrar bakışlarını Nisa'ya çevirdiğinde kendisine bakarken bulmuştu.Bir kaç saniye baktıktan sonra Nisa ona tebessüm edip önüne dönmüştü.Elinde hissettiği ince sızının acısı artmaya başladığında eline baktı.Kalbide elinden farksızdı.Kalbide sızım sızım sızlıyor böyle kanıyordu...

Poyraz geldiğinde çantayı açıp malzemeleri çıkardı.Önce Kağan'ın elinde kalan cam kırıklarını temizledi. Daha sonra gazlı beze tendirdiyot döküp sildikten sonra elini sardı.İşlerini bitirdikten sonra çantayı toparlayıp yanına bıraktı.Bu süre zarfında Kağan hiç ses çıkarmamıştı.

"Bu sargı pek dayanmaz sen en iyisi hastaneye git.Sakin kalmayız.Zaten onun istediği bizi delirtmek.Akıl sağlığı yerinde değil bu adamın."

Kağan yutkunup derin bir nefes aldı.Konuşmadı.Aralarında sessizlik hüküm sürmüştü.Sadece nefes alış verişleri eşlik ediyordu bu sessizliğe.Yüreğindeki sesler diline fırsat vermiyordu..
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Küçükken çok yaramazdın.Hatırlıyor musun bir keresinde Mehmet amcanın peruğunu çekmiştin kafasından.Mehmet amca seni kovalamıştı."

Nisa kahkaha atarken Beyza tebessüm ederek omuz silkti.

SABIR "TAMAMLANDI" Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang