39.Bölüm:Figüran

5K 390 8
                                    

"Saadet anne sanki bu kek pişmemiş gibi.Bakar mısın?"

Genç kız keki kalıbından çıkarmadan bir dilim kesti.Saadet hanım yüzüne tatlı gülümsemelerinden birini yerleştirmiş Beyza'nın elindeki dilimi daha küçük bir parçaya bölerek tadına baktı.Beyza Saadet annesinin bu hareketine gözlerini kıstı.

" Kusura bakma kızım zehirlenmek istemiyorum.Ne kadar yaşlansamda ölmek için gencim."

Beyza başını belli belirsiz sallayıp kollarını önünde birleştirdi.Sahte kızgınlıkla baktı yaşlı kadına.

"Hep böyle yapın siz.Nisa da böyle yapıyordu.Analı kızlı bütün yemek yapma hevesimi kaçırdınız."

Saadet hanımın kızının ismini duymasıyla yüzündeki tebessüm silinmiş gözlerini hüzün sisi kaplamıştı.Nisa sabırlıydı her zaman ama Beyza için aynı şey söylenemezdi. Onun için beklemek azap gibi birşeydi.Bu yüzden ne zaman kek yapsa pişmesini bekleyemeden alırdı fırından.Saadet hanım kızının kolunu sıvazlayıp buruk bir gülümsemeyle konuşmaya başladı.

"Sabır kızım sabredersen herşeyin tadı çok güzel olur.Biraz beklersin, zorlanırsın,acı çekersin ama sonunda mükafatını görünce bu çektiklerinin hepsini unutursun..."

Beyza derin bir iç çekip başını sallamakla yetindi sadece.Saadet annesinin kendisinden öğütler verdiğini biliyordu.Oda evladına sabrediyordu işte.Her gece içli içli ağlayarak onun için dua ettiğini, fotoğraflarına bakıp nasıl öptüğünü,çiçeklerine her gün nasıl gözü gibi baktığını biliyordu...

Beyza yarı pişmiş keki fırına tekrar koyup dağıttığı yerleri temizlemeye başladı.
Yaşlı kadın 20 yıldır onu terk etmeyen tekli koltuğa oturup örgüsünü eline aldı.Kızına hırka örüyordu.Üşürdü incecik bedeni oralarda.Sonuçta onu ısıtacak bir annesi yoktu.Bari ördüğü hırkası olsun.Bu düşüncelerden sıyrılıp gözü sehpanın üzerinde duran tuşlu telefonuna kaydı.Arasamıydı kızını?Yok aramamalıydı.Yoksa ikisi içinde zor olurdu alışması.

Aradan 10 dakika geçmişti ki yaşlı kadın telefonunun çalmasıyla gözlüklerini burnuna indirip ışığı yanıp sönen telefonu eline alıp kimin aradığına bakmadan açtı.Yaşlı kadın hiç bakmazdı kimin aradığına.

"Selamün Aleyküm anne."

Yaşlı kadın ne kadar kısa bir zaman dilimi olsada ona yıllar gibi gelen bir kaç günden sonra kızının sesini duymasıyla gözleri dolmuştu.Cennet kokulu yavrusunun sesini ne çok özlemişti meğer..

"Ve Aleyküm Selam kızım."

"Nasılsınız ne yapıyosunuz ?"

Saadet hanım kızının sesinde ki kırgınlığın farkındaydı lakin bu onun iyiliği içindi.

"İyiyim kızım Elhamdülillah Beyza kek yapıyor bende örgü örüyorum.Sen nasılsın?"

"Ben..ben iyiyim de sen beni böyle.. yapayalnız bırakınca iyi olamıyorum.Ben seni çok..çok özlüyorum anne."

Genç kızın göz yaşlarıyla söylediği sözler yaşlı kadının yüreğini derinden yaralanmıştı.O ister miydi bunların olmasını?Ama imtihanının duadan ve sabırdan başka ilacı yoktu.Gözünden damlayan yaşı silip derin bir nefesle boğazını temizledi.

" Ben seni yalnız bırakmadım ki yavrum.Rabbime emanet ettim seni.Sen hep aklımda ve kalbimdesin.Bende seni özlüyorum ama şimdilik ayrı kalmalıyız.Senin iyiliğin için güzel kızım."

"Biliyorum anne ama senin benden uzaklaşman zoruma gidiyor.Beni unuttuğunu düşünüyorum bazen."

Sanki kızı görebiliyormuş gibi hızla kafasını olumsuz anlamda salladı.İnsan yavrusunu unuturmuydu hiç?

SABIR "TAMAMLANDI" Where stories live. Discover now