41.Bölüm:'Kendini Bilmez'

5.2K 417 8
                                    


Nasibim kadarsın dünya çok da büyük görme kendini!..

Elindeki tesbihi kenara bırakıp perdenin aralıklarından içeriye süzülen güneş ışığına çevirdi bakışlarını.Bir müddet öylece seccadesinde oturdu genç kız.İçinde anlamdıramadığı,sorularına cevap bulamadığı şeyler vardı ve de cevaplarından korktuğu...Sıkıntıyla nefesini verip yerden kalktı.Seccadesini özenle katlayıp yerine koydu.Her zaman olduğu gibi işrak namazını kıldıktan sonra kahvaltı hazırlamaya başladı.Aslında Büşra cadısına hiç birşey hazırlamazdı lakin Saadet annesinin hatırına bazı şeylere göz yumuyordu şimdilik...
Daire şeklinde doğradığı salatalıkları da masaya koyduktan sonra sofra hazırdı.Sıra Saadet annesini uyandırmaya gelmişti.Tam kapıya yönelmişti ki Saadet hanımın dolmuş gözleriyle karşılaşmıştı.Beyza Saadet annesinin bu halini görünce telaşlanmış bir kaç adımda yanına gelmişti çoktan.

"İyi misin Saadet anne?!"

Yaşlı kadın genç kızın yüzünü yumuşacık ellerinin arasına alıp yüzünü okşadı.Herşey bir çırpıda olmuştu ama hiç birşey bir çırpıda unutulmuyordu.Alışılmıyordu...

"Nisa da böyle kahvaltı hazırlardı.Sonra beni çağırmak için senin gibi kapıya yönelince benimle karşılaşırdı.Ben tabi sulu gözüm ya hemen dolardı gözlerim.O da senin gibi böyle telaşlanırdı..."

Beyza yaşlı kadının yüzünde ki elini alıp öptü.Kollarının arasına aldı yaralarına merhem olan annesini.. Anne olmadığından acısını anlayamıyordu lakin arkadaşının acısını iyi biliyordu.Tabi bir annenin hissettiği acıyla bir tutulamazdı kendi acısı..

"Saadet anne sen hayatımda gördüğüm en iyi annesin.."

Ağzından teselli cümleleri yerine böyle bir itiraf çıkmıştı.Daha bir sarmaladı yaşlı kadın kızını.

"Sizde dünyanın en iyi evlatları..."

Beyza ve Saadet hanım alkış sesini duymasıyla birbirlerinden ayrılıp Büşra'ya baktılar.

"Muhteşemsiniz gerçekten.Sabah sabah bu ne samimiyet teyze?"

Beyza gözlerini devirip kollarını önünde birleştirdi.Geleli iki gin olmuştu lakin bir türlü bu evde kaldığına alışamamıştı.

Saadet hanım yüzüne tebessüm kondurdu.

" Biz hep böyleyiz kızım.Bizim sabahımız akşamımız olmaz.Hadi kahvaltımızı yapalım.Çaylar soğumasın."

Saadet hanım yerine geçerken Büşra ve Beyza gözlerini birbirlerinden ayırmıyordu.Sanki biri bakışını çekse aralarındaki savaşta mağlup olacaktı.

"Hadi yavrularım."

"Ben bir elimi yüzümü yıkayıp geliyorum teyze siz başlayın."

Saadet hanımın ikazıyla Beyza masadaki yerini alırken, Büşra'da işlerini halledip oturmuştu sofraya.

"Saadet anne peynirden biraz daha al.İyice zayıfladın sen.Nisa seni böyle görse bana kızar vallahi."

Saadet hanım Beyza'nın tabağına biraz daha peynir koymasını izledikten sonra minnetle genç kızın kolunu sıvazladı.

"Saol yavrum benim.Sen varken zayıflar mıyım ben?İyice şiştim baksana."

Beyza gülümseyip kahvaltısına devam ederken Büşra haset bakışlarını esirgemiyordu.Teyzesi ona bile bu kadar sevecen davranmıyordu.Bu hiç birşeyi olmayan kızı evine alması yetmiyormuş gibi bir de kızı gibi sahiplenmişti.Bu kıza haddini bildirmeliydi en yakın zamanda.!

SABIR "TAMAMLANDI" Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt