PARMAKLIĞIN ARDI

910 263 14
                                    

Yeni bölüm. Umarım beğenirsiniz. 😍

Kafesin içinde çaresizce özgürlüğünü bekleyen bir beden... Yok mu olacak yoksa kaderine boyun eğip sonuçlarına mı katlanacak?

Kafesin içinde sıkışıp kalmak yiyip bitirerek yavaş yavaş tükretiyor son kalan umudunu. Kalbi yön veremez hâle gelip yolunu şaşırıyor. Gidecek bir yeri, kaçmak için aralık bırakılmış bir kapı yok. Sadece parmaklıklar ardındaki uzanamadığı umutlar var.

Kız yavaş yavaş gözlerini açtığında uyku mahmurluğundan önce gözlerini ovuşturdu. Daha sonra yaşadıklarını hatırlayıp telaşla etrafa bakmaya başladı. Arat'ı fark ettiğinde içinde aniden bir korku belirdi. Yavaş yavaş yatağın ucuna sinip sırtını duvara yaslayarak Arat'la arasındaki mesafeyi açmaya başladı. Kalbi, bir insanın avucunda tuttuğu küçük bir kuş gibi hızlı hızlı çarpıyordu. Arat onun korktuğunu anlayıp sakin adımlarla kıza doğru yaklaşmaya başladı.

"Korkma. Sana zarar vermeyeceğim. "

O tokattan sonra bu söylediğine ne kadar inanmalıydı? Arat'ın gözlerine baktığında o öfke yok olmuştu sanki. Ama gözlerindeki gizem hala aynı, ufak kırıntılarla gözlerinin her bir köşesine serpiştirilmiş gibi olduğu yerde duruyordu. Arat kızın yüzünde yavaş yavaş gözlerini gezdirirken akmış makyajı ve yorgun yüzüne rağmen kızın çok güzel ve masum bir yüzü olduğunu düşündü. Gözlerini kızın gözlerine çevirip bir süre o koyu maviliklerde oyalandı. Daha sonra boğazındaki yumruyu temizleyip aynı sakinlikte konuşmaya başladı.

"Benden korkmana gerek yok. Sana zarar vermek isteseydim şu anda burda olmazdın. "

Kızın içi biraz olsun bile soğumamıştı. Hâlâ yüzünde aynı korkuyu barındırıyordu. Tanımadığı ve öfkelendiğinde neler yapabildiğini az da olsa bildiği bir adama nasıl güvenebililrdi ki? Arat kızı daha fazla korkutmak istemediğini düşünüp yavaş adımlarla kapıya doğru yöneldi. Daha sonra bir şey unuttuğunu hatırlayıp arkasını döndü.

"Dolapta temiz kıyafetler var. Bu kıyafetle daha edemezsen üzerini değiştirebilirsin. Sevda birazdan yanına gelip sana yardım eder. "

Kız yine tepki vermediğinde arkasını dönüp odadan çıktı. Sevda Arat'a kızın konuşmadığını ve hiç birşey hatırlamadığını söylemişti. Bu kızı daha çok merak etmesini sağlıyordu. Acaba bir ailesi var mıydı? Arat çalışma masasının üzerinde duran fotoğrafa bakıp bu sorulara kendince cevaplar aramaya çalışıyordu. Faka tuhaf bir şekilde kız ona eskileri hatırlatacağına unutturuyor gibiydi. Belki o kazanın olduğu yeri bulabilirse kızla ilgili aklındaki tüm soru işaretleri yok olabilirdi. Kapıdan gelen seslerle bakışlarını fotoğraftan ayırıp oraya doğru yöneltti. Sevda kapıyı aralayıp yavaş adımlarla içeri girip ardından kapıyı kapattı. Yüzünde korkmuş ve meraklı bir ifade vardı.

"Beni çağırtmışsın? "

"Kız içerde. Yanına gidip ona yardımcı ol. Dolaptan ona uygun kıyafet bulamazsan bir şeyler ayarla. (Derin bir nefes alıp konuşmaya devam etti.) Ve birşeyler hatırlarsa bana haber ver."

Sevda o odaya daha önce hiç girmemişti. Çünkü Arat kimsenin o odaya girmesine izin vermezdi. Kızı oraya almasına fazlasıyla şaşırmıştı.

"Sabaha kadar burada dikilmeyi mi düşünüyorsun! "

Arat'ın sert ses tonu birden irkilmesine sebep oldu. Daha sonra odada bulunan diğer kapıya doğru ilerleyip kapıyı araladı. Biraz heyecanlı hissediyordu. İlk defa bu odayı görüyordu. Odanın her bir köşesi karanlık, gizem kokuyordu adeta. Gözlerini yatağa çevirdiğinde kızın duvara yaslanmış bir şekilde ağladığını görünce içi sızladı. Kız Sevda'yı fark ettiğinde gözyaşlarını silip ona bakmya başladı.

İŞARET DİLİNDE AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin