UÇMAYA ENGEL

360 57 1
                                    

Araba otelin önünde durduktan sonra Arat vakit kaybetmeden Lavinia'yı kucağına alarak girişe doğru yöneldi. Arkadan gelen adım sesleriyle Enis'in de geldiğini anlamıştı.

Boğucu koridorlardan ve ardında kötülük saklı bu yeşil kapıların yanından geçtikçe burayı ne kadar özlemediğini bir kez daha geçirdi aklından. Merdivenlere ilerlediği sırada Sevda ve Melek'in onları karşılamak için aşağı indiklerini fark etti.

Sevda Lavinia'yı tekrar gördüğü için sevinmişti. Fakat Melek sadece Arat'ın dönmüş olmasına seviniyordu. Ardından kucağında Lavinia'yı gördüğü için gözlerinde anlık hüzün kırıntıları gezindi. Ama bunu belli etmek istemiyordu. Çünkü ne olursa olsun ondan vazgeçmeyi aklının ucundan bile geçirmemişti. Ona duyduğu hislerin gerçek olduğunu biliyordu. Fakat Lavinia sonradan karşısına çıkan bir engeldi. Bu yüzden bir önce onu buradan göndermesi gerektiğini düşündü.

"Merdivende dikilmeyi kesin ve ikiniz de çekilin önümden."

Arat'ın soğuk sesiyle ikisi birden ona geçmesi için yol vermişti.

Arat tam yukarı çıkacağı sırada aklına bir şey gelmiş gibi arkasını döndü.

"Sevda, Lavinia'yla tekrar senin ilgilenmeni istiyorum. Anlaşıldı mı? "

"Peki. Anlaşıldı. "

Merdivenlerden çıktıktan sonra Enis'le beraber çalışma odasına doğru ilerledi. Arat içerdeki odaya geçtiği sırada Enis masanın karşısındaki deri koltuğa oturup beklemeye başladı.

İşler gitgide karmakarışık bir hâl alıyordu. Bir yandan Lavinia'nın üvey amcası, bir yandan ise Ayhan denen adam. Arat önceden ikisiyle uğraşabilecek kadar güçlüydü. Fakat şimdi hayatında kaybetmekten korktuğu biri vardı. Attığı her adımı çok temkinli bir şekilde atmalıydı. Kurduğu her planı ise olduğundan daha kusursuz kurmalıydı. Çünkü bu kez koruması gereken sadece kendisi değildi. Ve bu yüzden onlarla baş etmek fazlasıyla zordu onun için.

Lavinia'yı yatağa yatırıp üzerini kenarda duran pikeyle örttü. Ardından yaşadığı bu kötü olaylardan daha fazla yıpranmaması için bir süre ondan uzak durması gerektiğini düşündü. Zor da olsa bunu yapmak zorundaydı. Her an her yerden bir tehlike çıkması mümkünken ona bu kadar yakın kalamazdı. Önceden ona yalan söylediği için ondan uzak duruyorken bu kez ona bir şey olmasından korktuğu için ondan uzak durması gerekiyordu. Daha sonra düşüncelerini bir kenara bırakıp odadan çıkmadan önce son kez Lavinia'ya baktı. Solmuş yüzüne bakıp derin bir iç çektikten sonra odadan ayrılarak kendi koltuğuna oturdu.

"Abi her iki taraftan da tehdit ediliyoruz. Bir taraftan Ayhan diğer taraftan ise o herif. Abi bu arada Ayhan'la aranızda başka bir mevzu mu geçti? Bu kadar ısrar etmesi normal değil."

"Hayır lan. Bildiğin şeyler işte. Ben ona yurt dışına gitmeden önce malların bir kısmını almasını söylemiştim. Ama kendisi ne yaptı, almadı ve işleri benim yönetip kazancı bölüşmemizi istedi. Kabul etmeyince kuyruğu sıkıştı tabi geri döndü. Şimdi de malları istiyor şerefsiz."

"Peki aklında bir fikir var mı abi. "

"Aslında var. O it maalların miktarını tam olarak bilmiyor. Ve bu benim işime gelir. Eğer silahların sayım yapıldığı dosyayı ele geçirirsek rakamlar üzerinde ufak değişiklikler yapabiliriz. Bu şekilde ona eksik sayıda silah verirmiş oluruz ve hiç bir şekilde fark etmez. Ama bize sağlam bir plan gerekiyor. O dosyayı alıp hiç fark ettirmeden yerine koymak sandığımızdan daha zor. "

"Çok iyi fikir abi. Ama dediğin gibi çok tehlikeli. Eğer fark ederse malların çoğunluğunu kaybedebiliriz ve bu ay ki sevkiyat gerçekleşemez."

"Hali hazırda bir B planımız olmadığı için bu planı en kısa sürede uygulamamız gerek. Çocuklara söyle hazırlansınlar. Yarın Ayhan'ın çöplüğüne gidiyoruz. Ufak bir toplantı yapacağım onunla. Fakat bu toplantının ardında planımızı devreye sokmuş olacağız. Ve burada en büyük görev sana düşüyor Enis. Ben onu toplantı odasında oyalarken sen onun adamlarını etkisiz hale getirip o itin çalışma odasına gireceksin ve daha sonra dosyayı alıp yerine benim sana verdiğim dosyayı yerleştireceksin"

"Tamamdır abi. Merak etme sen. Dosyayı kasada mı saklıyor?"

"Hayır sanmıyorum. Büyük ihtimalle masanın karşısındaki çekmecede. Tüm dosyalarını orda saklıyor. Zaten dosyayı değiştireceğimiz onun aklına bile gelmez. Çünkü onun için önemli olan sadece malların satıldıktan sonra getirdiği kazanç. Toplantıda ben ona değiştirdiğimiz dosyadaki malların fiyatlarını söyleyeceğim. Dua edelim ki toplantıdan önce malları hesaplamanın derdine düşmesin."

"Evet abi haklısın. Merak etme ben de elimden geleni yapacağım. Ama dosyanın yerini değiştirdikten sonra adamların etkisiz hale getirildiğini fark etmeyecek mi? "

"Fark etmesi önemli değil. Önemli olan adamların seni tanımaması. Bu yüzden yüzünü bir şekilde gizlemelisin. Bence onun korumak için daha gizli tuttuğu dosyalar da var. Önceki sevkiyatlarda ki eksiklikler gibi. Onlara daha sonra sıra gelecek. Ama önce şu işi halletmeliyiz. "

"Tamam abi. Benim de işime gelir. Şu Ayhan'ın sürekli yanında duran it canımı sıkmaya başlamıştı. Bugün geldiğinde patronluk taslayıp emirler yağdırmaya başladı. Yarın ilk işim onun işini bitirmek olacak."

"Lan etkisiz hale getir dedik öldür demedik. "

"Abi öldürmekte bir şekilde etkisiz hale getirme yöntemi değil mi? "

"Lan zevzeklik etme. Eğer plan beklediğimiz gibi işlemezse çok şey kaybedeceğiz. Ona göre yarına iyi hazırlanmalıyız. Görevin en önemli kısmı senin olduğu için gözlerini dört değil açabildiğin kadar açmalısın. Yani bu konuda tek bir hata istemiyorum. Anladın mı? "

"Anlaşıldı abi. Sen merak etme. Abi başka bir şey yoksa ben çocuklara gidip planı anlatayım."

"Yok çıkabilirsin. "

Enis odadan çıktıktan sonra bu tehlikeli oyunun kusursuz bir şekilde ilerlemesi gerektiğini düşündü. Ayhan tehlikeli ama bir o kadar da saf bir adamdı. Ortaya atılan her yeme kolayca atlayıp oyuna hemen gelebilirdi. Fakat planda tek bir hata olup o hata fark edilirse Ayhan'ın yapamayacağı şey yoktu. Ondan korkmuyordu sadece bu sevkiyattan kazanacağı çok şey olacaktı. Aylarca kusursuz bir sevkiyat olması için çok uğraşmıştı. Eğer planı aksarsa hem tüm uğraşı hem de kazanacağı tüm para boşa gidecekti.

Ardından odadaki diğer kapıya çevirdi bakışlarını. Bu plan iyi bir şekilde sonuçlanana kadar Lavinia'dan uzak durmalıydı. Aksi takdirde planda bir pürüz ortaya çıkarsa Ayhan, Arat'ı Lavinia'yla tehdit edebilirdi. Bu yüzden yarın olacakların sorunsuz bir şekilde halledilmesi gerekiyordu.

Daha sonra bir yorgunluk çöktü üzerine. Tüm olanlar onu fazlasıyla yormuştu. Koltukta rahat bir pozisyon alarak ağır ağır gözlerini kapatırken tek dileği yarının ondan bir şey almamasıydı.

Herkese merhaba ☺

Umarım beğenmişsinizdir. ❤

Not: Bundan sonra bu şekilde iki günde bir yb yayımlayacağım.

Lütfen vote ve yorum burakmayı unutmayın. 🌹

İŞARET DİLİNDE AŞKDonde viven las historias. Descúbrelo ahora