SONSUZ MAVİ

361 67 4
                                    

Herkese merhaba arkadaşlar. Biliyorum yeni bölüm biraz geç geldi. Ama o yüzden biraz uzun yazmak istedim. Umarım beğenirsiniz.

Lavinia duyduğu sözler karşısında içinde biriken duygulara anlam veremiyordu. Garip bir histi bu. Varlığına inandığı ama adını koyamadığı bir his. Gözlerini Arat'a çevirdiğinde Arat hızla elini tutup onu yavaşça ayağa kaldırdı.

"Bugün mutlu olacağız. Herşeyi unuttuğumuz bir gün yaşayalım seninle. Kimseyi duymadığımız, kimseyi umursamadığımız bir gün olsun. Gerçek dünyadan kaçıp saklanalım."

Lavinia olayın şaşkınlığını üzerinden atıp çekingen bir şekilde başını olumlu anlamda salladı. Bu kez aklıyla değil hiçbir şey hatırlatmasa da kalbiyle hareket etmek istiyordu. Arat'a nedensizce güveniyordu. Ya da kendisi nedensiz olduğunu düşünüyordu.

"O halde sen yukarı çıkıp hazırlan. Benim Enis'i aramam gerek."

Lavinia yavaş adımlarla merdivenlere doğru ilerlerken Arat onun gidişini izliyordu. Belki bir kereliğine kendisine koyduğu kuralı çiğneyebilirdi.

Kural 1: Lavinia'dan uzak dur.

Bu kuralı hem ona her yaklaştığında başka birine dönüştüğü için hem de Lavinia hiçbir şeyi hatırlamadığı halde ona yalan söylediği için kendisine koymuştu. Ama artık içindeki hisler kaybetme korkusuyla birleşince durduramayacak bir hâle dönüşüyordu git gide. Bu yüzden her uzak durmaya çalıştığında kendini hep Lavinia'nın yanında buluyordu. Tekrar kaybetme düşüncesi aklına gelince kanı çekiliyor gibi hissediyordu. Bu düşünnceyi aklından uzaklaştırmak için cebinden telefonunu çıkarıp Enis'in numarasını tuşladı.

"Alo buyur abi. Hayırdır bir sorun mu var? "

"Hayır lan ne sorun olacak bugün tüm gün telefonum kapalı olacak. Bir sorun çıkarsa, bana ulaşamazsan merak etme diye aradım. "

"Anladım abi. "

"Ne anladın? "

"Yengeyle baş başa bir gün geçireceksiniz. Rahatsız edilmek istemiyorsun. "

"Hadi lan ordan. Neyse kapatıyorum ben. Yarın gelirsin şu herif hakkında konuşuruz. "

"Tamam abi. Yarın görüşürüz. "

Telefonu kapattıktan sonra Enis'e onu tanıdığından beri ona ne kadar güvendiğini düşündü. Galiba kendini ailesinden birinin yanındaymış gibi hissettiren tek insan Enis'ti. Yani ona sonsuz güveniyordu. Ne kadar umursamaz gözükse de aslında yaşadıkları içini kemirip duruyordu her zaman. Sadece dışarı yansıtmamaya çalışıyordu. Ya da kendini düşmanlarından korumak için taktığı bir maskeydi bu. Enis'i annesini kaybettiği gün tanımıştı. O günden sonra da her geçen gün birbirlerine daha çok bağlanmışlardı. Bu bağ önce en yakın arkadaş, ardından kardeşe dönüştürmüştü her ikisini de.

Düşüncelerini merdivenlerden gelen ayak sesleri bölmüştü. Gözlerini merdivenlere çevirdiğinde üzerine gözleriyle uyumlu mavi, kalın bir kazak, altına da aynı şekilde koyu mavi bir pantalon giymişti. Bu kadar sade giyinmiş olmasına rağmen Arat'ın aklını başından alabilecek bir güzelliği vardı.

Beraber evden çıkıp arabaya bindiklerinde ortamın sessizliği Arat'ı rahatsız etmişti. Bu yüzden radyoyu açıp kanalları karıştırmaya başladı. Bildiği ve duygularını dile getiremediği bir şarkı denk geldiğinde müziğin sesini arttırıp arabayı çalıştırdı. Lavinia'ya baktığında başını cama yaslamış dalgın bir şekilde dışarıyı izlediğini fark etti. Ardından onun bu dalgınlığını dağıtmak için şarkıyı mırıldanmaya başladı.

İŞARET DİLİNDE AŞKWhere stories live. Discover now