BİTMEYEN BEKLEYİŞLER

295 37 2
                                    

Bölüm müziği: Güney Marlen & Eda Baba Son Sigaramsın

Keyifli okumalar :)

Lavabodan gelen tıkırtı sesi düşüncelerinden sıyrılmasına sebep olmuştu. Ardından açılan kapıyla içindeki tedirginlik dumanı birden uçup gitti. Hala buradaydı. Lavinia, saçları dağılmış, uyku mahmurluğunun verdiği sersemlikle gözlerini kırpıştırıp Arat'a bakarken bile çok güzeldi diye geçirdi içinden. Ardından hızla yanına gidip ufak bedenini kolları arasına alıp sıkıca sarıldı.
Lavinia olayın verdiği şaşkınlıkla ne yapacağını bilemedi. Daha sonra nereden geldiğini bilemediği bir cesaretle ince kollarıyla ne kadar başaramasa da Arat'ı sıkı sıkı sardı.

"Bitti Lavinia. Artık korkmamız gereken bir şey kalmadı. O şerefsiz dışında. Ama onu da er ya da geç bulacağım. Az kaldı. "

Fısıltıyla söylediği sözleri Lavinia duymamıştı. Fakat Arat'ın bu dengesiz tavırlarını ve değişen düşüncelerinin sebebini fazlasıyla merak ediyordu. Bu kez ne olacaktı? Yine gidecek miydi? Yine yanında olduğunu en derinlerine kadar hissettirdiği an uzaklaşacakmıydı ondan? İşte bu düşünceler içini kemirip duruyordu.

Arat Lavinia'nın ufak yüzünü avuçları arasına alıp gözlerini gözlerine derin ve anlamlı bir şekilde sabitledi.

"Artık korkmana gerek yok. Herşey bitti. (Derin bir nefes alıp sözüne devam etti)Ama bizim için herşey yeni başlayabilir. Tabi sen de istersen. Artık kaçmak zorunda değilsin. Sadece gitmek ve kalmak arasında bir seçim yapman gerek. Seni burada zorla tutamam Lavinia. Ama eğer kalmayı seçersen seni bir daha gitmek istesen bile bırakmam. Bırakamam. (Elini kalbinin üzerine koydu) Burası izin vermez gitmene. Şimdi söyle gitmek istiyor musun?"

Yalnız kaldığı süre boyunca bunu düşünmek için yeterince zamanı olmuştu. Evet gitmek istiyordu. Fakat onun gitmek istediği tek yer her zaman Arat'ın yanıydı. Onun yanında eski yaşantısını ne kadar hatırlamasa da kendini evinde gibi hissediyordu. Tanıştıkları ilk gün göremediği ve ufakta olsa bir duygu kırıntısı aradığı o karanlık gözlerinde şimdi milyonlarca his bir araya gelmiş gibiydi. Ardından düşüncelerini bir kenara bırakıp Arat'ın karanlık gözlerine odaklandı. Daha sonra başını iki yana sallayıp Arat'ın sorusunu cevapladı. Kararlıydı. Sonsuza kadar buradan gitmek istemiyordu. Herşeyi hatırlatacak olsa bile.

Lavinia'nın verdiği cevapla Arat'ın yüzünde hiç görülmedik bir gülümseme peyda olmuştu.

Üvey amcasını hâlâ bulamamıştı. Fakat daha fazla bu korkuyla yaşamasını istemediği için herşeyin bittiğini söylemişti ona. Ama ne olursa olsun koruyacaktı onu. Canı pahasına da olsa. Ardından kollarını gevşetip ellerinden tuttu.

"Hadi sahile gidip biraz hava alalım."

Ardından elini hala tutmuş bir şekilde merdivenlerden inerek binadan dışarı çıkıp arabaya bindiler. Arat arabadaki sessizlikten rahatsız olmuştu. Keşke Lavinia'nın merak ettiği sesini duyabilseydi diye düşündü. Ardından radyoda kanalları karıştırıp melodisi kulağa hoş gelen bir şarkıda durdu. Bu şarkıyı önceden dinlemişti. Fakat ilk defa bu kadar anlamlı geliyordu. Şarkıda ilk dörtlükte adamın söylediği gibi; son sigaramsın. Veremem ellere. Çekmeye kıyamam içime. Lavinia'da öyleydi. Onun kılına zarar gelmesin diye kendinden bile sakınıyordu onu. Peki aşk mıydı bu? Hayır daha fazlasıydı. Bu kalbinin en derinlerindeki buzulların çöle dönmesi gibi bir şeydi.

İŞARET DİLİNDE AŞKМесто, где живут истории. Откройте их для себя