22

123K 3.2K 312
                                    

Arabaya bindiğimizde sıcağın soğuk vücuduma çarpmasıyla bütün vücudum kasıldı. Öyle ki nefes almak bile zor geliyordu. Brandon ellerimi avcunun içine aldı ve onuşturarak ısıtmaya çalıştı.

"Bu havada etek giymek de neyin nesi?" diye tersledi fakat tepki veremedim. "Buraya gel," diyerek beni kucağına çekti ve avuçlarımı aramıza alarak başımı boynuna gömdü. Burası o kadar sıcak ve huzurluydu ki, ona sıkıca sarıldım. Üzerinde tozlu bir şişme mont vardı ve toz kokuyordu. Şantiyede olduğu bariz belliydi ama yine de çok güzeldi. Kokusu, kelimeleri, bedeni, varlığı... Her şeyiyle güzeldi. Güzel ve kusursuz.

Parmakları bacağıma dokunduğunda irkilerek bacağımı kendime çektim "Buraya ne oldu?" diye sordu. Gözlerimi araladığımda seğiren çenesini görebiliyordum.

"Ufak bir kaza," diye mırıldandım

"O mu yaptı?"

"Kazaara oldu," diye direttim.

"Kazaara mı? Sence bu ne kadar gerçekçi?" diye tısladım

"İster inan ister inanma öyle," dedim ve ona daha fazla sarıldım. Beni kucağında küçük bir yumak haline getirerek daha fazla sıktı. Varlığı huzurdu.

Dudakları çarpıldı, üzerindeki montu çıkarıp dikkatlice bacaklarıma örttü ve beni kendine çekip arabanın ısıtıcısını açtı. Her zamanki arabası değildi, yoğun bir yeni deri kokusu hakimdi arabanın içine. Gözlerimi kapattım ve başımı boynuna gömdüm. Sormalı mıydım? Karanlık daha baskındı. Sustum.

Uyandığımda Brandon'ın evindeydim. Bayılmıştım ya da bir anda sızar gibi uykuya dalmıştım. Bilmiyorum. Sadece Brandon'ın kucağında olduğumu hatırlıyorum. Hala Brandon'ın kollarındayım, onun yatağında. Bacağımın üzerindeki sargıyı hayal meyal hissedebiliyordum, elimle yokladığımda sargının varlığından emin oldum.

"Daha iyi misin?" diye sordu Brandon karnımın üzerinden doladığı kollarını sıkarken.

"Evet, "dedim ve kollarının arasından çıkmaya çalıştım fakat buna müsaade etmedi. "Brandon..."

"Benden kaçmana izin veremem," dedi

"Kaçmıyorum,"

"Öyle mi?"

Nefesimi vererek kendimi ona bıraktım ve beni kendisine çekmesine izin verdim. Başını boynumun girintisine soktu ve boynumu öptü "Sesini öyle kötü duyunca kendimi kaybettim, Andrea."

Titreyen dudaklarımı birbirine bastırdım, daha ne gelebilirdi ki başıma? Sevdiğim adamın evli olduğunu öğrenmiştim.

"Bir şey söyle," diye mırıldandı.

"Brandon ben ne yapacağımı bilmiyorum,"

Boynumu bir kez daha öptü "Neyin var, anlat bana."

"Neden onun hakkında soru sormamı istemedin?" diye sordum.

Kaşlarını çattı "Kimin hakkında?" diye karşılık verdi.

"Septembre,"

Sustu ve gözlerini yüzünde gezdirmeye devam etti. Boşluğunu fırsat bilerek kollarının arasından sıyrıldım ve yataktan kalktım.

"Neden onu gördüğüm gün, marinadayken, beni sormam için teşvik etmedin?"

"Çünkü o benim eski eşim. Bitti."

"Sana olan bakışlarını gördüm," dedim hırıltılı bir sesle. Ellerimi saçlarımın arasından geçirirken olduğum yere kıvrılmak geliyordu. Bacaklarım o kadar güçsüzleşmişti ki "Siz... Ben..." yanaklarımdan iki damla yarışır gibi süzüldü.

Sıfır | Vincent Serisi 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin