Sıfır | Vincent Serisi 1

30

Brandon'a hediye olarak ne alabilirdim?

Günün sorusu buydu. Hediye alabilecek kadar iyi tanımıyordum onu ve aklıma hep kitap, saat, cüzdan ve kalem gibi basit hediyeler geliyordu. Ona çok daha özel bir şeyler almak istiyordum. Avcumda kalan paramı onun için harcamak istiyordum ancak yine de ne alacağımı bilmiyordum.

Telefonumu sessizden çıkarıp çantama atarken gözlerim okuduğum mangada takılı kaldı. Mangada benim ölüm bittiğim ana karaktere sevgililer gününde bolca çikolata geliyordu ancak o hoşlandığı kızdan çikolata bekliyordu. Gerçi kız ona çikolata yapıp hediye etmemişti ama yine de ev yapımı çikolata çok hoş bir fikirdi bence.

Çantama attığım telefonumu tekrar çıkararak tarayıcıya girdim.

"Ne yapıyorsun?" diye sordu April.

Gülümsememi genişlettim "Hediyemi buldum," dedim.

"Ne?"

"Ev yapımı çikolata," diye açıkladım ve hızlıca tarifine baktım. Beklediğim kadar zor bir tarif değildi sadece kakao yağını bulmak için çok fazla uğraşmıştık. Yine de mutluydum, hem kendi paramı kullanmış hem de gerçekten onun hoşuna gideceğinden emin olduğum bir hediye hazırlayacaktım.

April alayla "Sevgilisi olan ve olmayan," diyerek bir beni bir de kendini işaret etti "Bekanlık sultanlık derim başka bir şey demem. Aldıklarımın hepsi bana," dedi elindeki poşetleri havaya kaldırırken.

Güldüm "Bak bu tam bir tüketim çılgınlığı," dedim.

Güldü "Senin yaptığın kıskançlık," diye homurdandı. Taksi durağına doğru yürürken telefonum gürültüyle çalmaya başladı, sessizde olduğuna alıştığımda sesi bana aşırı gelmişti. Çantamdan çıkarıp ekrana baktım. Micah arıyordu. Onu ne zaman rehberime eklemiştim?

İkonu kaydırıp telefonu kulağıma götürdüm "Micah?"

"Selam, buraya gelmen gerekiyor," diye direkt konuya girdi.

"Neden?"

"Bella telefonunu bende unutmuş, onu alman gerekiyor,"

"Annesini ya da babasını ara,"

"Aradım, açmadılar,"

"Ev telefonunu ara,"

"Ev telefonu kayıtlı değil,"

"Joseph..."

"Saçmalama istersen, senden önce Effy'yi aradım, gelemeyeceğini söyledi, senden sonra da April'ı arayacağım,"

Pes ederek kabul ettim, benden sonra April'ı arayacaksa muhtemelen kabul edecekti ve biz direkt oraya gidecektik.

"Tamam, bara mı?"

"Hayır, evime, adresi mesaj atarım." dedi ve telefonu kapattı.

İstemeye istemey taksiye bindim ve Micah'ın mesaj attığı adresi taksi şoförüne söyledim. Yol boyunca April, Ted'in partisine gelen kızların Instagram gibi sosyal medya hesapları üzerinden yayımladıkları fotoğrafları göstererek bunun hakkında uzun uzun konuştu. Ben grubun sessiziydim, yorum yapmaz dinlerdim. Ya da mecburen konuşmam gereken yerlerde konuşur, köşeme çekilirdim. April beni konuşmaya mecbur bırakanlardandı.

Elinde tuttuğu telefon titreyerek ekranda "Annecik," yazısı belirdi. İç geçirip ikonu genişletti ve kulağına götürdü "Anneciğim," dedi en sevimli tonuyla "Ne? Şaka mı yapıyorsun? Anladım. Bu arada etrafına bir baksana, belki bana çok dikkatli olmam gerektiğini söyleyen kadın oralarda bir yerlerdedir. Hemen geliyorum, merak etme." dedi ve telefonu kapattı. Yüz ifadesi birkaç dakika öncesine nazaran daha gergindi.