24

120K 3.2K 141
                                    

Selly'nin uzattığı paltoyu alırken hala Brandon'a durumu açamamıştım. Böyle giderse okula gidene kadar da durumu açamayacaktım. Paltomu üzerime geçirip düğmelerini ilikledim ve atkımı boynuma atıp beremi taktım. Çantamı omzuma takarken evin kapısından çıkmadan durumu izah etme konusunda kararlıydım.

Ona döndüğümde uzanıp beremi düzeltti ve yüzümün önüne düşen saçlarımı iki yanıma ayırdı.

"Brandon ve düşünceli tavırlar," dedi Ted merdivenleri inerken "Beni şaşırtıyorsun." diye de ekledi.

Brandon bu duruma gülüp geçmekle yetindi, elini paltosunun cebine atarak anahtarı çıkardı "Al bakalım," diyerek paltosunu giymekte olan Ted'e fırlattı. Hiçkimseden beklemeyeceğim şekilde atik bir tavırla anahtarı havada kaptı ve amblemine baktı.

"Mercedes?" diye sordu. "Ferrari'yi istemiştim," diye mızmızlandı.

"Yıllık bakımda, çarşamba günü gelecek," dedi.

Ted bizden önce kapıdan çıkarken "Aman, sanki çok kullanmış da bakıma gönderiyor," diye alay etti. İster istemez kendimi tuhaf hissetmiştim, onlar fazla lüks yaşıyordu ve ben bu lükse henüz alışamamış olmam şuraya dursun alışmak için herhangi bir şey yapmıyordum. Evet, lüks rahattı ancak pek bana göre değildi anlaşılan.

Brandon çıkmak üzereyken asıl konum aklıma geldi "Brandon," diye seslendim arkasından.

Durup bana döndü "Bir sorun mu var?" dedi, adını bir yakarış gibi aşırılıkla söylemiştim.

Omuzlarımı kaldırdım "Hayır, sadece sormam gereken bir konu var," dedim.

Bana tamamen döndü "Dinliyorum." dedi. Ben, bu kadar dikkatli dinlemesi daha fazla gerilmeme sebep olmuştu.

Kapıya doğru adımlarken "Arkadaşlarla ufak bir kutlama yapacağız, barışmamız sebebine," diye giriş yaptım cümleme. Arabaya doğru adımlarken bana eşlik ediyordu "Çok büyük bir şey değil, sadece birkaç saat bir mekanda takılacağız," diye de bir önceki cümlemi açıkladım.

Arabanın kapısını benim için açarken can alıcı soruyu sordu: "Nerede?"

"Dark Paradise," diye yanıtladım.

"Oraya gitmeni istemediğimi biliyorsun,"

"Biliyorum. Ama tek başıma olmayacağım ya da tek başıma kalmayacağım. Beni Joseph savunabilir mesela. "

"Sizin için daha iyi bir mekan arayacağım,"

"Brandon, yaş sınırı olmadan içki veren tek yer orası, bu yüzden orada olacak," dedim. Ve bir de Bella'nın amansız kıskandırma hedefi yüzünden.

"Hala ayarlayabilirim," dedi ve ekledi "Ama sen içmeyeceksin,"

"Elbette içmeyeceğim," dedim ve tamin edici bir şekilde dudaklarımı kıvırdım.

"Aferin," dedi ve gözleriyle arabayı işaret etti. Bindim ve kemerimi bağladım. Bu sırada o da bindi ve kemerini bağlayarak arabayı hareket ettirdi. Önümüzde ve arkamızda birer GMC vardı ve ek olarak bir de Ted'in arabası arkamızdaydı.

"Ne zaman gideceksiniz?"

"Okul çıkışı,"

"Kaç kişi?"

Micah gelecek miydi? "Beş, belki altı," diye yanıtladım.

"Kimler olacak?"

"April, Bella, Joseph, Effy, ben ve belki Micah,"

"Tamam, öğlen sana mekanın adresini mesaj atarım. Çıkışta sizi alması için bir araba göndereceğim,"

"Brandon bu kadar fazla şeye gerek yok,"

Sıfır | Vincent Serisi 1Where stories live. Discover now