6.bölüm

15.2K 939 67
                                    

Masallardan kader örer misin? Bahtıma!



Zirav hanım, elini çenesine koymuş avlunun pervazından aşağı yolu gözlüyordu. Torunu İbrin Pekmez, annesini ziyarete gitmiş bugün geleceğini telefon ederek babaanesi Zirav hanıma haber vermişti.

Zirav hanım içindeki sıkıntı ile pervazdan sabahtan beri ayrılmayarak kendi çocuğu gibi büyüttüğü torununu büyük bir merak ile bekliyordu.

Sahi gelini gururu uğruna küçük sabiyi bırakıp gideli kaç yıl geçmişti. On dokuz -yirmi , belki daha fazla.

Zirav hanım derin bir nefes alırken İbrin'in siyah arabası sokağın başında görününce "hatice , Zeliha , Narin!"diye heyecanla bağırarak aklına gelen ev ahalisini çağırdı.

Hatice koşarak gelerek; "Buyur ana!" dedi.

Hatice oğlunun kumlarından en büyük olanıydı. Sessiz sakin ama bir o kadar da kurnaz bir kadındı. Tatlı dilliyle severken sokardı.

Zirav hanım"Ibrin geldi, hele yardım et de kalkıp karşılayalım."

Hatice; "gözün aydın o zaman ana, yorma sen kendini nasıl olsa yolu biliyor."

Zirav hanım;" yardım etmeyeceksen bana Zelihayı çağrı," dedi gözlerini devirerek.

Hatice "ediyorum ya ana aşk olsun, tabi gözden geldi hepimizi unuttun."

Zirav hanım" ya sabır !" diyerek Haticeden destek alarak kalktı.

O sırada avlunun kapısı açılarak Ibrin uzun boyu incececik bedeni şalının ucundan gözüken gece kadar siyah saçları ile içeri girdi.

Zirav hanım tebessüm ederek "hey maşallah !" diyerek üfleyerek tükürdü. Hatice gözlerini devirerek varlığını belli etmek için ; Hoş gelmissin? Ibrin!"dedi.

Hatice"nin konuşması ile gözlerini yukarı çeviren ibrin baş selami vererek ; " hoş buldum Hatice ana!"dedi.Ve gözlerini Zirav hanıma çevirdi. Koşarak merdivenleri çıktı. Kollarını hiç tereddüt etmeden Zirav hanımın boynuna doladı.

"Nene!"

"Kara kuzum!"

"Burnum da tüttün ."

"Hele yalancı bir gittin bide gelirken aradın o kadar özlesen nenem ne halde diye bir arar sorardın hayırsız."

Zirav hanım söylenirken , Hatice ;" iyi madem siz hasret giderin , ben bir mutfağa bakayım akşama oğlanlar gelir sofra kuracağım , birinin işleri yapması lazım." dedi gözleri ile Ibrin'ı süzerek bu kız her gün daha güzel daha alımlı daha işveli oluyordu. Kendi kızı Ibrin'in yanında çocuk gibi kalıyordu. neyseki Zeliha ve Narin'in kızları Azra ve Zerrin de kısa boyluydu da kendi Kızı Buket'i kendini ezik hissetmiyordu. Hem onun iki oğlu vardı Civan'ı dünyalara bedeldi.

Zirav hanımdan ayrılan Ibrin," kusura bakma ana nenemi çok özledim."diyerek Haticenin eline uzandı. Hatice gerdan kırarak elini uzattı.

"e öp madem hiç gerek yoktu ama!"dedi.Ama üstünlük tasladığı için gayet memnundu.

Ibrin saygılı terbiyeli bir kızdı. Babaanesi Zirav hanım ona öyle öğretmişti. "insan namusu için yaşar kızım , " diyerek büyütmüştü onu ama o namus sözünü bir güzel arkasını doldurmuştu. öyle iki bacak arasında bırakmamamıştı.

"Namus: Senin kalbine verdiğin hesapta , babanın elini öpen yüzünde, ağzından çıkan her bir sözde." demişti.
Ibrin çakmak çakmak bakınca da devam etmişti. " herkes kendinden meshul başımıza gelen olayları belirleyemeyiz ama kendi halimizi tavrımızı biz belirleriz, bize ne kadar saygı duyarlar bilemeyiz ama biz gerekeni yapmazsak bizim yüzümüz yere düşer demişti.

CAN AĞA bir deli rüzgâr ...(bitti!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin