10"BÖLÜM"

13.6K 853 50
                                    

İbrin Pekmez camın önüne oturmuş, beyaz ipek geceliğinin içinde  rönesans döneminden kalma bir tablo gibi görünsede uzun siyah saçlarına ,iri kırmızı dudaklarına, iri siyah gözlerine ve kar gibi beyaz tenine minik kalbi  kan pompalamaya devam ediy...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İbrin Pekmez camın önüne oturmuş, beyaz ipek geceliğinin içinde  rönesans döneminden kalma bir tablo gibi görünsede uzun siyah saçlarına ,iri kırmızı dudaklarına, iri siyah gözlerine ve kar gibi beyaz tenine minik kalbi  kan pompalamaya devam ediyordu. Udunu eline almış  uzaklara bakarak mırıldanıyor du çaldığı ezgiyi Sandalyeye  ters oturmuş kardeşi Ela pür dikkat dinlerken İbrin ara ara dolan gözlerini  kardeşinden kaçırıyordu..

Tanrım tek başına koyma kulların 
yalnızlığa ancak sen dayanırsın
eşsiz dostsuz kalanın zordur halleri
yalnızlığa ancak sen dayanırsın

Şu gelen yar olaydı
elinde nar olaydı
ikimiz bir gömlekte yakası dar olaydı

yeşil bağın üzümü
yola diktim gözümü  ne gelen ve ne giden
kime diyeyim sözümü

Tanrım tek başına koyma kulların yalnızlığa ancak sen dayanırsın bu dünyada cefa çektirme bize yalnızlığa ancak sen dayanırsın

Güveyli evler gördüm kurulmuş yaya benzer
güveysiz evler gördüm kurumuş yaya benzer

yeşil bağın üzümü
yola diktim gözümü ne gelen var ne giden  kime diyeyim sözümü

Tanrım tek başına koyma kulların yalnızlığa ancak sen dayanırsın.....

İbrin yavaş yavaş söylerken Ela;" aman abla içim şişti ." diyerek geceliğinin eteğinin bir kısmını toplayıp beline koyup şarkıya devam etti.

    " güzel çirkin deme sen kalp kır yine bir münasip koca her birimize Hasretini çekmişlere tazeyken dul kamışlara alı gülü solmuşlara ver  ver ver ver !!!!"  Gülerek söylüyor bir yandan da ablasını çekiştiyordu. sonunda dayanamayan Ibrin kardeşine uyarak oturduğu yerden kalktı ve  gülerek eğlenmeye başladı. Ikisi bir ağızdan şarkıyı söylemeye devam ettiler ;"Gökte uçan kuşlara kurumuş solmuşlara boynu bükük kalmışlara ver ver ver
hey tanrim bana 3 tane
3 te yetmez 5 tane 5 de yetmez 7 tane ver allahım ver."

"Ela kız !"

"Eyvah  Ablam !" dudağını ısıran Ela sanki ablasi yaşındaymış gibi korktu ile Pekmez'in arkasına saklandı.

"şimdi geliyor işte yandım!"derken.Pekmez gülüyordu.

"Gülme ya ! seni kıskanıyor biliyorsun.seninle iyi anlaşıyoruz diye kuduruyor  merdiven boşluğunda kaç kez  konuşma  onunla diye kızdı bana bilemezsin!"

"inan kiskanilacak birseyim yok aksine acınacak haldeyi!" diye nefes vererek oturdu.

Omuz silkti Ela "güzelliğin yeter dillere destansın onun mektup yazdığı oğlan sana görücü gönderince iyice delirdi."derken ikiside kıkırdadı.

Ela" ne yalan mı küçük Hatice'den göndermedi mi?" diye de ekledi.

Ibrin iç çekerek uzaklara baktı.

"bu sene de kendi isteğin ile evlenmeden seneye babamın istediği biri ile evkeneceksin biliyorsun değil mi abla?"

"biliyorum ama içim kimseye  ısınmıyor ."

"kendi seçtiğin biri ile evkenmek daha iyi bence "

"bence de "

"niye o zaman kimse ile görüşmüyorsun."

"görüşmem babam hemen evlen diyecek annem babamın seçtiği biriyle evlenmeyeyim diye Serhat ile evlen diyor , yani bu şartlarda evlenmek evlenmekten çok farklı olacak resmen benim üstümde devam ettiriyorlar savaşlarını" diyerek nefesini verdi.

"sen ondan babamdan 24 une kadar müsade istedin?"diyerek boncuk boncuk gözlerini ablasina dikti.

İbrin göz kirparken 

ablasi yine " Ela! " diye bağırınca, ayağa kalkarken ;"tazeyken dul kalmışlara alı gülü solmuşlara ver ver ver  ...Vallahi  Pekmez abla  senin  evlenmeni sadece  şu mahi ablam evlensin de  gitsin diye istiyorum yoksa senden bir şikayetim yoktur Allah için Ela ! Ela ne var Ela zıkkımın dibi gece gece ne karın ağrısı tuttu acaba "  diyerek  ayağa fırladı .

Bir anda açılan kapıdan çekik gözleri uzun boynu uzun yüzü ile bakan kızı gören Ela "Mahi abla!" diyerek dudağını dişlerinin arasına aldı.

Mahi tek kaşını kaldırarak "Anam iki saattir seni arıyor   bir bak  !"dedi başı ile çık işareti yaparken .

Ela çıkarken  Mahi'nin girdiği oda biraz önceki cıvıltılı halini buz gibi bir soğukluğa  bıraktı.

"Abla !"

"Söyle gülüm" dedi.Ibrin Mahi çok nadir abla derdi. Yine tatlı tatlı sokacaktı.

"Diyorum ki artık Ela'yı eğlendirmek yerine evkensende kocanı eğlendirsen ."

Pekmez buz gibi baktı Mahi'ye yutkundu. Gözlerini kapatıp açtı. Çok güzel cevapları vardı.  Ama arada babası , Yadesi vardı. verilmiş sözleri vardı.

"oda olacak inşallah Mahi sen dert etme ! Dua et şöyle siyah atlı bir  yiğit  gelip dikilsin karşıma ."dedi.

Mahi gülerek "senin işin tek dua ile çözülecek gibi değil."
dedi.

"Niyeymiş o "

"Çaba göremiyorum çaba niyetinde yok! bak şaşı şaziyeye senden bir yaş küçük geçen ikinci çocuğunu doğurdu. ha hani tek başına kalsam sorun değil bize de mani oluyorsun!" diyerek saçını savurdu.

Pekmez öne eğilerek yanına oturan kardeşinin kulağına yaklaştı."kapıya mahi ! mahi ! diye sıra oldular da ben mi görmedim mahi yada hergün gelen görücüler varda benim mi haberim yok " nefesini vererek geri yaslanan Pekmez "elbet sırası gelen gider Kısmet" dediğinde Mahi onu bir kaşık suda boğacak gibi bakıyordu.

Sinirle soluyarak  kapıyı vurarak çıktı. Bir saniye daha kalsa Pekmez'in gözünden  akan yaşa şahit olacaktı.

"Tanrım yalnız koyma kullarını
yalnızlığa birtek sen dayanırsın...."diye mırıldandı Pekmez...

öptüm canlar sevgiler 😘😘😘😍 yorum yapan herkese gelsin bu bölüm onlar için yazıldı.❤❤❤

CAN AĞA bir deli rüzgâr ...(bitti!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin